Kabak Çekirdeği

10 Ocak 2018

Kabak çekirdeğinin faydaları (semen Cucurbitae peponis)

Kabak çekirdeği Cucurbitaceae familyasından geliyor ve 120 cins ile 760 türü bulunuyor. ‘Cucurbita’ Latince’de su kabağı anlamına gelir. Su kabakları’da ‘Cucurbita’ cinsindendir.

‘Pepo’ Yunanca ‘pepoon’ veya ‘pepon’dan gelir ve anlamı ise ‘güneşte olgunlaşmış’ demektir.

Arkeolojik buluntular kabağın yüksek besin değerinden dolayı 9000 yıldır Amerika’da yetiştiğini gösteriyor. Fasulye ve mısır ile birlikte balkabağı Mayaların temel besinini oluşturuyordu. Sonradan kabağın kuzeye doğru Canada’ya ve güneye Şili’ye, Peru ve Kolombiya’ya dağılmıştır. Halk tıbbında kabak çekirdekleri Kuzey ve Güney Amerika’da üriner enfeksiyonlarda kurtları önlemek için kullanılırdı. Çekirdekler ve çekirdeklerin yağı prostat hiperplasisi sorunlarında (büyümede) ve tahriş olmuş mesanede kullanılmıştır. Çekirdeklerin yatıştırıcı ve rahatlatıcı etkisi olduğu görülmüştür. Kabağın etli kısmı yanık yaralarında ve cilt iltihaplarında kullanılmıştır. Günümüzde kabak çekirdekleri hafif ile orta iyi huylu prostathipertrofisinde, prostat iltihaplanması, işeme sorunlarında, hassas mesane, idrar kaçırma, yatağı ıslatmak ve bağırsak parazitlerinde

Yazının Devamı

Co-enzym Q10 ve Selenyum

28 Aralık 2017

Coenzym Q10 ve Selenyum’un eş zamanlı kullanımı hayat kalitesini iyileştirir ve kalp ve damar hastalıkları mortalitesini azaltır

Kardiyovasküler mortalite atardamarlarda oluşan plaklardandır. Plak oluşumları ise yanlış beslenme, sigara, kilo fazlalığı ve fiziksel aktivite eksikliğinden kaynaklıdır.

İsveç’te yapılan bir araştırma dikkat çekti. İki takviyenin birlikte kullanılması (co-enzym Q10 ve selenyum) kalbe dayalı kayıpları % 50’sinden fazla azaltmıştır.Sadece kardiyovasküler ölümler azalmamış aynı zamanda kalp fonksiyonunda düzelme görüldüğü gibi fiziken ve ruhen iyilişme tespit edilmiştir.

İsveçli araştırmacılar, 443 İsveç vatandaşları arasında 70-88 yaş arasında 5 yıl süren prospektif randomize çift körlü placebo-kontrollü bir çalışma yapmışlar. Sağlıklı gönüllülere bir placebo veya selenyum (200 microgram SelenoPricese organik selenyum) ile co-enzym Q10 ( 200 milligram Bio-Q10 ) takviyesi birlikte verilmiş. Çalışma boyunca gönüllüler 6 ayda bir kalp işlevi markerleri açısından kontrol edilmiştir. Kardiyovasküler hastalıklar nedeniyle ölümler kayıt edilmiştir.

Araştırmanın sonuçları ise inanılmaz ! Çalışmanın sonuçları Uluslararası Kardiyoloji Dergisinde yayınlandı. .

Yazının Devamı

Adet döneminde beslenme

12 Aralık 2017

Adet dönemi öncesinde kadınların çoğunda şişkinlik meydana gelir. Bu şişkinlik, vücudun östrojen-projesteron hormonlarının değişen dengeleri neticesinde vücutta sıvı birikmesine sebep olmasıdır. Şayet fark ettiyseniz, bu dönemde normale göre daha az tuvalete çıkma gereği hissedersiniz. Bunun nedeni bağırsakların hormonal değişimden ötürü normal işlememesi ve kabızlığa neden olmasıdır. Tabi bu dönemde alınan besinlerinde etkisi mevcuttur. Fakat regl dönemi bittiğinde kabızlık çözülür, şişkinlik gider ve sindirim sistemi de normale döner.

Peki, adet dönemi öncesi neden tatlı ve şeker isteği artar?

Bu dönemde vücutta östrojen hormonunun dolaşımı azalır. Östrojen hormonu ‘uyarıcı’ bir hormondur. Vücudumuzdaki serotonin, noradrenaline ve endorfin hormonlarının üretimini arttırır. Ovülasyon döneminde östrojen seviyesi en yüksek düzeydedir. Bundan dolayı da bu dönemde kadınların çoğu kendilerini daha mutlu ve rahat hissederler. Ovülasyon sonrasında ise bu seviye hızla düşer ve regl döneminde ise en düşük seviyededir. Bu sebepten dolayı tatlı ve tatlı besinlere ihtiyaç duyuluyor çünkü bu dönemde serotonin (doğal rahatlatıcı ) ve endorfin ( mutluluğu tetikleyen ) hormonların

Yazının Devamı

Mide Ameliyatı Sonrasında Beslenmede Nelere Dikkat Etmeliyiz?

6 Ekim 2017

Mide ameliyatı sonrasında beslenme

Obezite cerrahisi sonrasında ameliyatın başarılı olması için, hastanın daha sonrasında yeni dönemine/ hayatına alışabilmesi için multidisipliner bir destek içerisinde olması büyük önem taşıyor. Her hastaya kişisel bir program düzenleniyor olsa da genelde mide ameliyatı sonrasında kişinin beslenmesinde dikkat etmesi gereken hususlar vardır:

- Protein günlük beslenmenizde çok önemli rol oynuyor. Her gün 60 g civarı protein kaynağı almanız gerekiyor. Örneğin: tavuk/ hindi/ balık veya peynir gibi. Bazı durumlarda kas kaybını önlemek adına ekstradan hekim veya diyetisyen takibinde takviye önerilmektedir.

- Fazla yağlı besinler tüketmemeye özen gösterin.

- Basit karbonhidratlardan ziyade kompleks karbonhidratlar tüketilmesi önerilir. Böylelikle kan şekerinizde düzensizlikler yaşanmaz.

- Midenize aşırı yük yapmamanız gerektiğinden dolayı küçük porsiyonlar halinde sık sık beslenmeniz gerekmektedir. Aksi takdirde dolgunluk hissi, mide bulantısı, taşikardi, terleme vs..gibi yan etkiler kaçınılmaz olur.

- Her zaman oturarak yemek yemeğe özen gösterin. Öğünlerinize 20-30 dak. kadar zaman ayırmayı ihmal

Yazının Devamı

Afrodizyak etkisi olan besinler nelerdir?

21 Temmuz 2017

Afrodizyak etkisi yaratan besinler

Günümüzde cinsellikte isteksizlik, yorgunluk, bıkkınlık, keyif alamama şikayetleri artsa da ve maalesef çok az dile gelse de, hastalarımın/ danışanlarımın şikayetlerinden yola çıkarak bu konu hakkında biraz araştırma yapıp yazı yazmaya karar verdim. Amacımız bilgilendirmek ve yardımcı olmak. Olabilirsek ise ne mutlu bize…

Afrodisiaca: Afrodisiacum’un çoğul kullanım şekli

Afrodisiacum = Aphrodisiacum; Yunan tanrıçası Afrodit’ten geliyor; Aşk, doğurganlık ve güzellik tanrıçası

Afrodisiaca = libido uyarıcı besinler uzun süredir Mısırlılar, Romalılar, Yunanlılar, Hintliler ve Çinliler tarafından kullanılıyor. Bazı besinler, besin takviyeleri ve baharat alımı seks’e karşı isteği, uyarıcılığını, potansiyeli uyandırdığı biliniyor (şayet ciddi sorunlar mevcut ise, uzman kişi ile görüşmek daha yararlı ve faydalı olur).

Afrodisiaca geçmişten beri seks uyarıcı, libido ve istek arttırıcı olarak kullanılıyor. ‘Doğal viagra’nın’ öncüsü olarak biliniyor. Peki, cinsel isteği uyarıcı besinler hangileridir?

Top 10 afrodizyak etkisi olan besinler nelerdir?

İstiridye

Yazının Devamı

Duygusal boşlukta beslenme (duygusal açlık): 8 adımda nasıl bırakılabilir!

22 Haziran 2017

Duygusal boşlukta beslenme (Duygusal açlık): 8 adımda nasıl bırakılabilir!

Bir önceki ‘Duygusal boşlukta beslenmenin nedenleri nelerdir?’ yazımızda altta yatan nedenlerini yazmıştım. Şimdiki yazımızda ‘8 adımda nasıl bırakılabilir ?’ ve ‘Beslenmemiz üzerinde nasıl kontrolü ele geçirebiliriz?’ konularını ele alacağız. Buradaki amacımız beyaz hücreleri farklı programlayıp gelen akımları erkenden tanımak!

1. Adım: Farkında ol

Tükettiğimiz besinlerin çoğu bizim farkında olmadan yediklerimiz. Amaç özellikle bir şeyler yediğimizde, farkındalığımızı arttırmak. Yani yediğinizin farkında olup, ne yiyorum, tadı nasıl, nasıl görünüyor. Farkında olduğunuzda sadece hayatınız zenginleşmeyecek aynı zamanda bedeninize girenlerin farkında olacaksınız.

2. Duygusal besin günlüğü

Besin alışkanlığına daha fazla dikkat edecek, farkındalık yaşayacak, farkında olmadan tükettiklerinizin neler olduğunu anlayacaksınız. Sadece iyi niyet değil önemli olan. Burada bir besin günlüğü tutmak ve gün içerisinde neler tükettiğimizi bize gösterecek ve yüzleşmemizi sağlayacak bir aynaya ihtiyacımız var. En son ne zaman duygusal boşlukta beslendik? İş sonrası uzun bir gün sonunda mı? Veya akşam televizyon karşısında mı? Ne

Yazının Devamı

Duygusal boşlukta beslenme

9 Mayıs 2017

DUYGUSAL BOŞLUKTA BESLENMENİN NEDENLERİ?

Eğer bu makaleyi okuyorsanız, duygusal boşlukta yemek yemeye dur diyebilmek için öncelikle bunun nedenlerini çözümleyebilmemiz gerek. İlk etapta nedenlerini çözümleyelim ki daha sonra adım adım neler yapmamız gerektiğini birlikte uygulayalım.

Fazla yemek yemek, diyet yapmak, belirli bir süre sonuç elde edip tekrar fazla yemek yemek vs… Daima değişken bir kilo’da olmak ve bir diyetten bir sonraki diyeti geçmek…

Bir süre sonra keyifsiz, halsiz ve bıkkın bir süreçte olmak ve duygusal boşlukta yemek yemeyi kontrol altına almamız biraz zamanımızı alabilir. Motivasyon veya irade ile bir ilgisi yoktur. Duygusal boşlukta yemek yemek o anki duygusal boşluğunuzu doldurmak için geçici bir tatmin oluşturur. Bu tatminkarlığı rasyonel açıdan göz ardı edemezsiniz çünkü duygularımıza düşündüğümüzden çok bağlıyız. Fazla yemek strese, olumsuz düşünce tipine ve can sıkıntısına karşı geçici bir hafiflik duygusu oluşturur. Fazla şeker alımı veya şekerli gıdalar geçici olarak pozitif duygular gönderirken (şeker beynin kimyasını bile değiştirebilir), aradan uzun süre geçmeden bir kısır döngü içerisine girmeniz mümkündür.

TANIDIK GELİYOR MU?

Birçoğumuz ‘sağlıklı

Yazının Devamı

Hayatımızdaki iki önemli konu; Zaman ve Sağlık

21 Şubat 2017

Hayatımızdaki iki önemli konu: Zaman ve Sağlık

Hayatımızda iki önemli konu vardır: Zaman mı yoksa sağlık mı, sizin için hangisi önemli veya öncelikli? Sağlık olmadan zamanınızın olması size ne kadar fayda sağlayabilir? Zaman oluşturmadan kendi sağlığınızı ne kadar önemsemiş olursunuz? Aslında her ikiside birbirine bağlı terimler. Örneğin, bolca zamanınız var fakat sağlığınız el vermediği için kendinize bakamıyor, gerekli fiziksel aktiviteleri uygulayamıyorsunuz, kendiniz için bir şeyler yapamıyor, beslenmenize dikkat edemiyorsunuz. Neden? Çünkü zamanında sağlığınızın olumsuz gidişatına ‘DUR’ demediğiniz için, sürekli ertelediğiniz, önceliklerinizin başında sağlığınız gelmediği için, kendinizi düşünmediğiniz için… Bugün bolca vaktiniz olsa bile, sağlıksız olduğunuzdan ötürü zengin zamanınızı kullanamıyor duruma geldiniz. Oysaki her şeye zamanında müdahale etseydiniz, bugün sağlığınız yerinde olup, yapmak istediğiniz ne varsa gerçekleştirebilirdiniz.

Peki, sağlığınız yerinde fakat zamanınız yok ise? Bu durumda mevcut durumu, mevcut zamanı iyi değerlendirmeniz için düzenli ve disiplinli olabilmek adına bir program yapmanızı öneririm. Şunu hiçbir zaman unutmayın: istek var

Yazının Devamı