Hollanda karşısında hak etmediği bir yenilgi alan A Milli Takımımız, EURO 2024'te iz bırakan takımlardan biri oldu. Bazı oyuncularımız performanslarıyla değerlerini iyice yükseltti. Tüm oyuncularımıza mücadelelerinden dolayı elbette müteşekkiriz. Ancak Ferdi Kadıoğlu, Barış Alper Yılmaz ve Arda Güler Türk futbolu vitrinin nadide elmaslarından oldu.
Arda Güler geçen yaz transfer döneminde dünya devi Real Madrid'e transfer olarak zaten kalitesini gösterdi. Ferdi'ye 8 Avrupa takımının ilgisi var. Scout ekipleri, Almanya'daki dev turnuvada Türkiye'nin maçını izlemek için seferber oldu. Konuşulan rakamlar 25-30 milyon Euro bandında. Aslında Türk dinamonun başarısında en büyük pay sahiplerinden biri de Vitor Pereira.
Portekizli teknik adam, Ferdi'nin en efektif oynayacağı mevkiyi keşfetti ve ona sol bekte görev verdi. O günden bu yana form grafiği hep yukarılara doğru çıktı. Almanya'daki turnuvada ise pik yaptı. EURO 2024'te tüm istatistikleri alt üst eden 24 yaşındaki yıldız, en fazla ikili mücadele kazanan (35), top kapan (12), sahipsiz top kazanan (25)
'Bizim Çocuklar', Hollanda ve Fransa'nın yer aldığı ve 'Ölüm Grubu'ndan zirvede çıkmış, makine düzeninde işleyen Avusturya ile karşılaştı. Otoritelerin 90 dakika öncesi öngörüsü istim üstünde olan ve form grafiği pik yapan rakibimizin kazanacağı yönündeydi.
A Milli Takımımız dün gece otoritelerin tahminleri yerle yeksan eden bir oyun sergiledi. Mart ayındaki 6-1'lik hezimet oyuncularımızı ters motive etmiş. Hata lüksün olmadığı karşılaşmada konsantrasyonumuz en üst düzeydeydi. Montella, talebelerini mental olarak çok iyi hazırlamış. Limitlerini son raddeye kadar zorlayan Bizim Çocuklar, sağanak yağmur altında onur mücadelesi örneğinden pasajlar sundu.
Duran toptan Merih'in golüyle maçın henüz başında skor üstünlüğünü elimize geçirdik. Golden sonra 10 dakikalık bölümde Baumgartner merkezli ataklarda sıkıntılı anlar yaşadık. Ancak Avusturya'nın en büyük silahı olan 'gegenpress'i (önde etkili baskı) kırmayı başardık. Ayağa paslarla, sakin kalarak temponun yükselmesine izin vermedik.
Merih
'Bizim Çocuklar' F Grubu'nun son sınavında Çekya ile karşılaştı. Beraberliğin ikincilik için yeteceği karşılaşmaya tur biletini cebimize koyarak başladık. Rakibimizin en önemli özelliği yüksek fizik kalitesiyle oynaması. Şişirme toplarla maçın başında kalemizi tehdit ettiler. Barak'ın haklı bir kararla ikinci sarıdan kırmızı kartla oyundan ihraç edilmesinin bize avantaj sağlayacağını düşünüyorduk. Ancak yanıldık.
İlk yarıda rakip kaleyi bulan tek şutumuz olmadı. Rakibimiz ise devrenin son bölümünde etkili geçiş oyunuyla kalemizde büyük tehlike yarattı. Sahanın başarılı ismi Mert Günok açıyı iyi kapatarak Çekya'ya gol izni vermedi. Kanatları etkili kullanamadık, ceza alanına girmekte güçlük çektik. Oyunu kendi kendimize zorlaştırdık. İkinci yarıda tempoyu artırdığımız bölümde rakip kaleyi abluka altına aldık. Turnuvada çok şeyler beklediğimiz Hakan Çalhanoğlu sol çaprazdan ayağının dışıyla 'regista'ya yakışır çok şık bir gole imza attı.
Çekya 66'da karambolde Soucek'in golüyle eşitliği
Gürcistan'ı yenerek tarihinde ilk kez Avrupa Futbol Şampiyonası'na galibiyetle başlayan A Milli Takımımız, dünya futbolunun önemli ekollerinden Portekiz'le karşı karşıya geldi. Bizim için gücümüzü test edeceğimiz en ciddi sınavdı.
Montella ayağında ağrı ve ödem olan Mert Günok'un yerine kaleyi Altay Bayındır'a teslim ederken, Mert Müldür'ü kulübeye çekip sağ bekte Zeki Çelik'e görev verdi. Göbekteki Abdülkerim-Samet tandemini bozmayan İtalyan teknik adam, Gürcistan maçında jeneriklik bir gole imza atan Arda Güler ile Kenan Yıldız'ı yanında oturttu. Genç yıldızların yerine kanatlarda Yunus Akgün ve Kerem Aktürkoğlu görev yaptı. Barış Alper Yılmaz yine verimsiz olduğu bölgede, yani en ileri uçtaydı.
Montella'nın ilk 11 tercihleri, farklı yenilgiyi getiren en önemli faktörlerdendi. Arda Güler'in forma giymemesi, yabancı meslektaşlarımızı da şaşkına uğrattı. Türk futbolunun çok şeyler beklediği genç yıldız, oynamayacak durumda ise niye son 20 dakika oyuna alındı? Forma adaleti konusunda ciddi sıkıntılar
A Milli Takımımız, EURO 2024'e bir ilke imza atarak coşkulu bir başlangıç yaptı. Tarihinde ilk kez Avrupa Futbol Şampiyonası'nda boy gösteren rakibimiz, her ne kadar oyuncu kalitesi olarak teraziye konulduğunda bizden geri olsa da 3 puan, takımımıza öz güven ve moral getirdi.
12. adamın tribündeki performansı takdire şayandı. Gürcistan'ı kulakları sağır eden ıslıkla büyük bir baskı altına aldılar. BVB Stadyumu'ndaki atmosfer, Rams Park, Fenerbahçe Ülker ve Tüpraş Stadı'nı aratmadı.
Oyunu genel anlamda domine eden taraftık. Hücuma hızlı çıktığımız ve vitesi artırdığımız dakikalarda Mert Müldür'ün jeneriklik golüyle perdeyi açtık. Mert Müldür, Milli Takım'da bambaşka bir performans sergiliyor. Oynadıkça ritim kazanıyor. Fenerbahçe'de Osayi Samuel gibi güçlü bir rakibi olmasının handikabını yaşıyor. Forma istikrarını kazandığı zaman sarı-lacivertli takıma da önemli katkılarda bulunacağını düşünüyoruz. Hemen akabinde organize bir şekilde gelerek Kenan Yıldız'la bulduğumuz ikinci gol, VAR'a takıldı.
Gürcistan'
A Milli Takımımız EURO 2024 yolundaki son provada Polonya ile karşılaştı. Kamp başında Çağlar Söyüncü'nün sakatlığı, İtalya maçında sağ diz ön çapraz bağlarında yırtık tespit edilen Ozan Kabak'ın kamp kadrosundan çıkarılması, savunmamıza önemli ölçüde hasar verdi. İki oyuncunun yokluğunda Polonya sınavında defansın göbeğinde görev yapan Samet Akaydin'ın bireysel hatası ilk golü yememize neden oldu.
Fenerbahçe'nin devre arasında Panathinaikos'a kiralık olarak gönderdiği Samet, performans olarak iyice geriye gitmiş. Yunan ekibi, 30 yaşındaki savunmacıyı yetersiz gördü ki satın alma opsiyonunu kullanmadı. EURO 2024 öncesi güven vermeyen bir görüntü çizdi. 61. dakikada Kaan Ayhan'ın yerine oyuna dahil olan Merih Demiral da kaptırdığı topla ikinci golü kalemizde görmemize sebep oldu. Suudi Arabistan Ligi'nde çabukluğunu ve atletik özelliklerini yitirmiş. Zaten topu oyuna sokma becerisi yetersiz bir oyuncu. Mert Günok kritik kurtarışlarıyla Milli Takımımızı oyunda tutan isim oldu.
Teknik direktör Montella'nın
Beşiktaş'ta karabasan gibi geçen Fernando Santos dönemi 13 Nisan'da sona erdi. Samsunspor maçı sonrası Portekizli teknik adamla yollar ayrıldı. O günden bu yana tam 53 gün geçti. Basında yer alan haberlere göre; teknik adam için 'papatya falı' açılırken, gelin görün ki anlaşma sağlanan tek bir isim yok. Geçtiğimiz Ocak ayında da benzer manzaralara şahit olmuştuk. Ernest Muçi ve Al Musrati ara transfer döneminin son günlerinde kadroya katıldı. Kulübün içinde bulunduğu mali durumdan olsa gerek Hasan Arat yönetiminin transfer refleksi bir hayli zayıf. 53 gün ince eleyip sık dokumak için yeter de artar bir süre.
Bir de seçim atmosferine giren ve pazar günü yeni başkanını seçecek Fenerbahçe'ye bakın... Sezon bitti, mevcut Başkan Ali Koç, teknik direktör İsmail Kartal'la yollarına devam etmeyeceklerini açıkladı. Ligde 99 puan toplayan deneyimli teknik adam için teşekkür mesajı yayımlandı. Direksiyona ise dünyaca ünlü teknik adam Jose Mourinho geçti. Sarı-lacivertliler, yaz
Türk futbolunda maalesef bu sezon 'sahalarda görmek istemediğimiz' türden birçok olaya şahit olduk. Sahadan çekilme, hakeme şiddet, kavgalar, bitmek tükenmek bilmeyen demeç savaşları, güç gösterileri ve racon kesmeler... Türk hakemlerine güven sıfırın altına indi. Kritik haftalara girilirken, yurt dışından yabancı VAR da geldi. Süper Lig'in marka değeri tabiri caizse dibe vurdu.
Futbolun tüm aktörlerinin gelinen bu vahim noktada payları var. Şampiyonluk kutlamayı beceremedik. Rakibi tebrik etmeyi bile öğrenemedik. Hep uçlarda yaşadık. İki ezeli rakip arasında büyük çekişmeye sahne olan ve Galatasaray'ın şampiyonluğuyla noktalanan sezonun son skandalı Florya'da yaşandı.
Başakşehir ve Galatasaray'da toplam 3 lig şampiyonluğu kazanan, Akhisar'da Türkiye Kupası'nı kaldıran Okan Buruk, teknik direktör çalıştırdığı her takımda olumlu izler bıraktı. Sarı-kırmızılı takımda bu sezon ligde üst üste maç kazanma rekorunu ele geçirdi. Futbolculuk kariyerindeki başarıları da hafızalarımıza kazındı. Galatasaray'daki epik UEFA şampiyonluğunun