Her fırsatta Türkiye’yi hedef alan Yunanistan Başbakanı Miçotakis doğrudan savaşa odaklı tahrik ve provokasyon peşinde. Ama hiç utanmadan sıkılmadan bir de sanki tehdit altındaymış gibisinden mağdurluk palavralarıyla... Niyesi malum. Bu konuyu hem iç politika malzemesi yapma hem de devamlı gündemde tutarak AB ülkeleri ve NATO içinde kendine mazlum, mağdur ülke gibi bir algı yaratma, böylece daha fazla silah alma hatta bedavaya getirme hesabında. Bunu hep yutturdu da... Bugüne kadar Yunanistan’a herhangi bir Avrupa ülkesinden veya NATO üyelerinden “Yeter artık ağladığın, sızladığın” ya da “İstediğin silahları fazlasıyla verdik ne halin varsa gör” diyen oldu mu, var mı?.. Aksine daha fazla şımartılma söz konusu. Özellikle de ABD tarafından. Miçotakis’de o gazla saldırganlık ivmesini hepten yükseltmiş durumda. Özellikle de Türkiye’nin İsrail, Mısır, BAE ile ilişkilerinin normalleşme sürecine girmesi ve Rusya-Ukrayna krizinde NATO nezdinde Türkiye’nin itibarının daha da artmasından sonra. Dolayısıyla telaşlanan, panikleyen Miçotakis de hepten zırvalama noktasında. Bunun son örneklerinden biri de Yunanistan Savunma Bakanlığı’nın yaz aylarındaki olası hibrit tehditler konusundaki derin endişelerini paylaşma saçmalığı. Yunan medyasında yer alan habere göre; Yunanistan’ın iç gündeminin istikrarsızlaştırılması amacıyla Ege Adaları’ndan ve Meriç’teki sınırlarda hibrit tehditler gündeme gelebilirmiş. Yunanistan ordusu da her zaman olduğu üzere, herhangi bir meydan okuma veya güvenlik tehdidiyle yüzleşmeye hazır durumdaymış. Tam bir panik ve hezeyan durumu yani. Nitekim fazla gecikmeden bu yöndeki ilk teşhis ve tepki de bizzat Yunanistan’ın içinden geldi zaten. Radikal Sol Birliği İlerici İttifak (SYRİZA-PS) yaptığı açıklamada Miçotakis’in, Yunanistan halkının yaşadığı büyük sorunları gölgeleme hesabıyla ülke güvenliğini tehlikeye atacak, Yunanistan halkını sıkıntıya sokacak saçmalıklar yaptığını belirterek şöyle dedi:
“Miçotakis hükümetinin ihtiyatsız davranışları milli güvenliğimiz için bir tehlike oluşturmaktadır. Savunma Bakanlığı’nın yaz dönemi içerisinde muhtemel hibrit tehditler olacağı konusundaki bilgileri bu tehlikenin daha da arttığını gösteriyor. Ülke içindeki istikrarın korunmasına yönelik planlar vatandaşı korkutuyor. Bu skandalın ortaya çıkmasından yarım saat sonra ise yalanlama yapılması ihtiyaç olmuştur. Konu bu kadar ciddi olmasaydı, Miçotakis hükümetinin bakanlarının gülünç durumundan bahsedebilirdik. Problem maalesef büyük ve milli güvenlik konularının yanlış yönlendirilmesi nedeniyle Başbakanlık Sarayı’ndan başlıyor. Miçotakis’in yaşadığı panik çok açıktır. Fakat bu ülkenin ihtiyaç duyduğu son şey, yönetimdekilerin, panik içerisinde ve yalnızca gerginliği azaltmak için güvenliği ve ülke savunmasını tehlike altına atmasıdır.”
Yani yekten Yunanistan içinden “Miçotakis yanlış yoldasın, ülkenin, halkının başını belaya sokacaksın” tepkisi ya da uyarısı. Evet daha önceleri de Miçotakis’in pervasız tavırlarına dönük içerden tek tük bazı akademisyen ve siyasilerden cılız eleştiriler geliyordu ama bu kez tepki daha bir toplu ve volüm de oldukça yüksek. Açıkçası Yunanistan’da da Miçotakis gerginliği ve yol ayrımı durumu… Dolayısıyla aslında buna Yunanistan’daki aklıselim insanlar nihayet uyandılar, gördüler de denilebilir. Çünkü sabırla Miçotakis’i ve Yunanistan’ı uyaran Türkiye’nin tam olarak söylediği de buydu. Mesela son dönemlerde benim de birkaç kez bulunduğum özellikle sınır hattındaki ziyaretlerde Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın Yunanistan’ın tavrı sorulduğunda sıklıkla vurguladıkları şunlardı:
“Yunanistan’da özellikle son dönemlerde, bazı ülkelerin teşvik ve kışkırtmalarıyla bazı anlaşmalar yapmak suretiyle bir silahlanma sevdası başladı. Önce matematik, önce tarih bunlara bakın. Bu tür girişimlerle Türkiye’ye karşı üstünlük sağlayamazsınız, bu gayretten vazgeçin. Yunanistan’ın içinde bulunduğu ekonomik durum malum, ciddi borç içindeler. Silahlanma sevdasıyla birtakım boş harcamalar yaparak ekonomiyi daha da kötüleştirmekte ve Yunan halkının refahına kastedilmektedir. Bunu Yunanistan’daki aklıselim kişilerin görmesi lazım. Bu girişimlerin hiçbirinin ilerlemesi mümkün değil. Buna karşı alınması gereken ne tedbir varsa aldık, alıyoruz. Bu konuda son derece azimli, kararlı ve muktediriz. Boyunu ve gücünü aşacak rollere soyunuyor. Tahrik edecek söylemlerde bulunuyor. Bunlar tarihten ders almadığının göstergesi.”
Yine Türkiye ile Yunanistan’ın NATO dolayısıyla müttefiklik durumunu sorduğumda Bakan Akar’dan aldığım yanıt ise tam anlamıyla soruna nokta koymak gibiydi:
“Biz NATO içinde Yunanistan ile müttefikiz. Yunanistan NATO içinde çeşitli ülkelerle ittifak anlaşmaları yapıyor, mutabakat muhtırası imzalıyor. NATO varken bunlar niye? Silahlanma var bunlar kime karşı. Diyoruz ki bu silahlanma ne için? Normal savunma için çok fazla, Türkiye için çok az. Kendilerince boylarını aşan iddialar üzerinde yürümeye devam ediyorlar.”
Özetle; Miçotakis hayali tehditler ve savaş çığırtkanlığıyla hem bölgeyi hem de kendi halkını ateşe sürüklüyor. Bu anlamda gelinen son durum da şu: Yunanistan’ın hasmane tutumuna rağmen Türkiye sabırla, hâlâ iyi niyet ve samimiyetle ‘gel etme, eyleme, oturup sorunlarımızı masada konuşarak çözelim ne de olsa NATO dolayısıyla müttefikiz’ diyor. Yok ‘Ben müttefiklikten anlamam, komşuluk falan da takmam dediğim dedik çaldığım düdük’ diyeceksen de ‘hele sen önce bir tarih kitaplarını karıştır’ nasihatinde bulunuyor. Yani son bir kez “Akıllı ol” uyarısı... Hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin en tepesinden ve en yetkili ağızlarından defalarca... Artık öyle ya da böyle noktası yani...Tercih Yunanistan’ın...
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024