Putin’in yapmış olduğu işgal ve ilhakın uluslararası hukukta hiçbir karşılığı yok. BM Antlaşması’nın 2. maddesine göre de kuvvet kullanarak toprak ilhakı yasak. Yani oralarda Rus vatandaşları var, ben onların haklarını korumak için müdahale etmek zorunda kaldım deyip egemen bir ülkenin topraklarını işgal etmek, sonra da referandum yutturmacasıyla oldubittiye getirip artık oralar benim toprağım duyurusuyla çökmek yok hükmünde... Açıkçası Putin’in yaptığı zorbalık, hukuk tanımazlık ve asla kabul edilemez bir durum. Nitekim dünyanın her yerinden de anında tepki ve kınama mesajları geldi zaten. En başta da ABD Başkanı Biden’den. O da oldukça sert bir çıkışla dedi ki:
“Rusya uluslararası hukuku ihlal ediyor, dünya bu yasa dışı ilhak girişimini reddetmeli. ABD, Rusya’nın egemen Ukrayna topraklarını hileli bir şekilde ilhak etme girişimini kınıyor. Rusya uluslararası hukuku ihlal etti ve Birleşmiş Milletler (BM) Sözleşmesini “ayaklar altında ezdi, Şüphesiz ki bu eylemlerin hiçbir meşruluğu yoktur.”
NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, Rusya’nın Ukrayna’da ilhak ettiği toprakları Rusya’nın parçası olarak asla tanımayacaklarını bildirdi.
Yine başta Fransa, Almanya olmak üzere AB üyesi ülkelerin liderleri koro halinde, Rusya’nın Ukrayna’nın dört bölgesini ilhak etmesini kınayarak, bu hareketin hem uluslararası hukukun hem de Ukrayna’nın egemenliğinin ciddi bir ihlali olduğunu söylediler.
Dolayısıyla Putin’in yaptığı bu zorbalığa karşı gelen tepkilere bakınca “Neyse ki hak-hukuk diyen, mazlumu, garibi savunup zalime hesap soracak iyiler de var dünyada” diye umutlanıyor insan! Tabii yersen… Çünkü hani Mevlana’nın “lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyene bakarım adam mı diye” meşhur sözü vardır ya, işte tam da onunla örtüşen bir durum söz konusu. Özellikle de dünyanın her köşesini karıştıran, kafasına göre egemen ülkeleri bölüp parçalayan, bu amaçları doğrultusunda da terör örgüleriyle dahi pervasızca iş birliğine giren ABD açısından. Yani şimdilerde hak, hukuk savunuculuğuna soyunan ABD’nin hiçbir ciddiyeti, inandırıcılığı yok. Biden’in tepkisi falan hikâye… Ki o ABD’nin son zamanlarda hukuk tanımaz Yunanistan ile yaptığı iş birliği, suç ortaklığı da malum. Tüm uluslararası antlaşmaları, hukuku yok sayan Yunanistan hem işgal ettiği hem de gayrı askeri olmak kaydıyla sadece kullanım hakkı verilen adaları silahlandırdı ve hepsini kendi toprağı sanıyor. “Adaları niye silahlandırdın?” diye sorulduğunda da “Meşru müdafaa hakkımı kullandım” diyor. Meşru müdafaa hakkını kullanmak için Türkiye’nin ona saldırması lazım. Saldırıyor mu? Hayır. Sen Türkiye’ye saldırmışsın, toprağını işgal etmişsin. Şu anda Yunanistan bizim adalarımızda işgalci konumunda. Çık kardeşim deme hakkı var. 1923 Lozan ve 1947 Paris Antlaşmaları ortada, hükümleri de açık ve net. Ama bunlara rağmen Yunanistan adalar üzerinden tahriklerine hadsizce devam ediyor. Haklı olarak “Bak akıllı ol, yoksa tepelerim” denildiğinde de yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali arsızca Türkiye’yi saldırganlıkla suçluyor ve koşa koşa gidip hiç utanmadan hamisi ABD’ye şikâyet ediyor. ABD de üsleriyle çöreklendiği bu yerlerden şutlanmamak adına daha önce göz yumduğu bu eşkıyalığa arka çıkıyor, daha doğrusu, suç ortağı oluyor ve “Adalarda Yunanistan’ın egemenlik hakkı sorgulanamaz” falan gibi zırvalıklarla hiç utanmadan Yunanistan’ı, hukuksuzluğu savunma pozisyonuna geçiyor. Kısacası, biri yalancı, saldırgan hak, hukuk tanımıyor, ondan farkı olmayan diğeri de bu eşkıyalığı savunmak, arka çıkmak adına saçmalıyor. Hem de uluslararası antlaşmalar ve belgeler, dahası 1939 tarihli İngiliz ve 1957 tarihli ABD haritalarında Yunanistan’ın işgal ettiği adaların Türkiye’ye ait olduğunun açık bir şekilde gösterilmesine rağmen...
Özetle dememiz o ki; Putin’in yaptığına haydutluk, eşkıyalık adına ne derseniz deyin asla kabul edilemez bir durum. Evet, gelip zorbalıkla tankla tüfekle almış olabilir ama gün gelir de iş tersine dönerse burası benim vatan toprağım diyemez... Tabii gerçekten uluslararası hukuk varsa ve uygulanırsa... Çünkü bu konudaki hassasiyeti bilinen Türkiye dışında hiçbir ülke samimi değil, dolayısıyla söylediklerinin inandırıcılığı yok. Dahası birçoğunun hukuk tanımazlık anlamında sabıka kayıtları da benzer eşkıyalıklarla dolu. Özellikle de sanki sütten çıkmış ak kaşık havasındaki ABD’nin... Yani haydutluk ve eşkıyalık denildiğinde yok aslında birbirlerinden farkları. Hatta ABD ile Rusya arasında başka ülkelerin topraklarını paylaşmaya yönelik kirli bir temas bile söz konusu...