Merkel’in “FETÖ’yü PKK gibi terör örgütü ilan etmemiz için daha çok kanıta ihtiyacımız var” sözlerine şaşırdık mı? Hayır. Çünkü Mart 2017’de de Alman gizli servisinin (BND) Başkanı, yine Merkel’in talimatıyla “Darbe girişiminin FETÖ tarafından yapıldığına ikna olmadıklarına” yönelik sıra dışı bir çıkış yapmıştı. Evet o zaman iki ülke arasındaki ilişkiler oldukça gergindi ve bu garip açıklama daha çok ona yorumlanmıştı ama bugünkü ilişkilerin sıcaklığına baktığımızda görüyoruz ki Merkel ilk kez FETÖ tanımını kullanma dışında hala aynı kafada. Tıpkı Pensilvanya’daki çıban başını koruyup kollayan ve Türkiye’nin ısrarlı taleplerine rağmen iade etmeyen ABD gibi... Dolayısıyla Almanya açısından da FETÖ’nün kullanım süresinin henüz dolmadığı çok açık. Hem de 15 Temmuz’daki hainliğin, alçaklığın tüm dünyanın gözleri önünde alenen yaşanmasına rağmen... Yani ABD gibi Almanya da çıkarları nedeniyle teröriste terörist diyemiyor, demiyor. Yoksa yeterli delil yok, ikna olmadık falan hepsi hikâye. Hukuki süreçle ilgili gelişmeleri dün Hava Kuvvetleri Komutanlığı eski Başsavcısı emekli Albay Ahmet Zeki Üçok’a sordum. Öncelikle söylediği şuydu:
“Delil vardı yoktu tartışmasından ziyade bu tamamen politik çıkış. Yeterli delil yoksa İngiltere Akın İpek ile ilgili niçin iade sürecini başlattı. Yunanistan’da bir çok asker şahısla ilgili iade süreçleri başlatıldı. Yani bu ülkelerde yeterli delil var da biz Almanya’ya mı yeterli delil göndermiyoruz. Bütün bu bu dosyalar Adalet, Dışişleri bakanlıklarında bu işin uzmanları tarafından hazırlanıp gönderiliyor. Onlarında zaten hazırlama usulleri belli o usule göre hazırlıyorlar, herkesle ilgili suç delillerini, o kişiyle ilgili tutuklama yakalama kararlarını gönderiyorlar ve iade talebinde bulunuyorlar. Hal böyleyken İngiltere’de, başka ülkelerde yeterli oluyor ama Almanya’da yeterli olmuyor. Böyle bir şey olur mu? Bu tamamen politik, oradaki Fetullahçıları barındırmak için söylediği bir şey.”
Yeterli delil nedir?
“Bizim hukukumuzda suç örgütü olmanın bir tane şartı var üç kişi suç işlemek amacıyla bir araya gelecek bu kadar. Bundan ötesi örgüt olması için bizim, hukukumuzda olsun dünyada kabul edilen kıstaslar var. Bunların hepsi bu Fetullahçı terör örgütünde mevcut. TC devletini yıkmak için bir araya toplanmış, bunun için silah kullanmış, bunun için insanları öldürmüş ve bunun için de bu ülkede kaos ortamı yaratmış bir örgüt var. Yani bunun daha terör örgütü olması için nasıl bir şey olması lazım. Yeterli delil yokmuş. Ne olacak yani, 250 kişi değil de 50 bin kişiyi mi öldürmesi lazım terör örgütü olması için. Bu tamamıyla politik bir söylem bunun hukukla, iade şartlarıyla, yasayla, demokrasiyle hiçbir alakası yok. Bu tam anlamıyla bir çıkar ilişkisinin sonucunda söylenmiş bir cümle...”
Yani?
“Terör örgütlerini kendi çıkarları için kullanan devletler bu terör örgütlerini savunmak için kendince bir takım mekanizmalar geliştiriyorlar. İşte PKK’nın durumu. Bu ülkede yıllarca insanlarımızı öldürdüler, çocukları- bebekleri öldürdü hem de herkesin gözü önünde yaptılar. Bunu yıllarca terör örgütü olarak kabul etmediler şimdi onun yerine yeni yeni örgütler PYD bilmem ne falan çıkmaya başlayınca da onu artık terör örgütü ilan ettiler. Belki yarın öbür günde FETÖ’nün yerine başka bir isimle başka bir şey üretirlerse FETÖ’yü terör örgütü sayarlar, yola devam ederler...”
