Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Erbil’deki alçak saldırının ardından Kandil’e yapılan son dönemdeki en geniş çaplı hava harekâtlarıyla terör örgütüne ağır bir darbe indirildi. Pençe Harekâtı kapsamında da Irak’ın kuzeyindeki terörist temizliği ve sığınak imhaları devam ediyor. Yani TSK havadan, karadan teröristlere göz açtırmıyor. Hedef Kandil’i bir daha alevlenmemek üzere söndürmek. Dolayısıyla da art arda gelen “Pençe”leri sadece askeri bir hamle olarak görmek eksik kalır. Çünkü bu jeopolitik önemi de çok büyük olan kapsamlı bir harekât. Şöyle ki; Silahlı Kuvvetler son 35 yılda Kuzey Irak’a 20’ye yakın küçük, orta veya büyük çaplı sınır ötesi operasyon yaptı. Ama hepsinde de belirli bir süre sonra arama tarama, temizlik faaliyeti bitirilip geri dönülüyor, sonrasında da teröristler o bölgeyi tekrar işgal ediyordu. Şimdilerde ise tek tek inlerine girip yapılan terörist temizliğiyle birlikte kontrol altına alınan yerlerde üs bölgeleri oluşturuluyor ve Silahlı Kuvvetler unsurları konuşlandırılıyor. Böylece de PKK’nın alan hakimiyeti daraltılıyor, engelleniyor. Tüm bunların ne anlama geldiğini de Genelkurmay İstihbarat Dairesi eski başkanı, Em. Korg. İsmail Hakkı Pekin anlatıyor:
“Bu üs bölgeleriyle Kandil’den Türkiye’ye giden yollar ve ikmal bağlantıları kesiliyor. TSK o bölgede Pençe harekâtı yaparken hem de Irak’ın kuzeyindeki PKK’nın diğer kamplarını vuruyor. Bu konuda büyük ihtimalle Neçirvan Barzani’nin de bilgisi var. Yine Irak merkezi hükümetiyle anlaşıp Sincar bölgesi de temizleniyor. Yani hem Irak’ın kuzeyini temizlemeye hem de Suriye ile Irak arasındaki bağlantıyı kesmeye yönelik bir hamle bu. Dolayısıyla da o bağlantı kesildiği zaman ister istemez Kandil’in fonksiyonu bitecek. Bir de Kandil’e yönelik bu operasyonlar yapılırken istihbarat çalışmalarıyla oradaki sözde yöneticilerin MİT tarafından yerleri belirleniyor, daha sonra İHA ve SİHA’larla takip edilip uçaklar tarafından vuruluyor. Böyle üçlü dörtlü bir mekanizma var orada. Bütün bu operasyonların amacı ABD’nin kurmaya çalıştığı o PYD devletçiğini engellemek. Hem batıdan hem de Irak üzerinden tecrit etmek suretiyle onu yaşayamaz hale getirmek...”
Mehmetçik orada kalıcı yani?
“Kalacaklar, üs bölgeleri tesis edilecek yoksa operasyonun bir anlamı yok. Bu arada da Irak kuzeyindeki PKK varlığı da yavaş yavaş hallediliyor. Özel kuvvetlerimiz ya da komandolarımız tarafından gerekenler yapılmak suretiyle Sincar’a kadar bölge temizleniyor. Sonuç olarak hem Bağdat Merkezi Hükümeti hem Bölgesel Kürt Yönetimi’yle ilişkileri geliştirmek suretiyle bu operasyon yapılıyor.”
Peki ya merkezi hükümet ve bölgesel yönetimin ABD’ye olan yakınlığı, bağlantıları? Pekin devam ediyor:
“Öyle ama siz her fırsattan faydalanmak durumundasınız. Şu anda İran ambargosu var ve onlar İran’la ABD arasında sıkışmış vaziyette bir sürü şeye ihtiyaçları var. Türkiye bu ihtiyaçları sağlarken, o arada terörle mücadelede kazanımlar elde etmek istiyor, ona çalışıyor. Onların amacı da Birleşik Kürdistan’ı kurmak ama Türkiye her fırsatı kullanmak suretiyle kendi stratejisi istikametinde birtakım faaliyetleri geliştiriyor. Buna böyle bakmak lazım. Bu ila nihai olacak bir şey değil yarın, birkaç ay sonra durum değişir, adam size yapamazsın der. Türkiye fırsatı bulmuşken bunu yapmak durumunda. Aslında PKK’nın orada olması onların egemenliğini, hakimiyetini de sarsan bir şey.”
Kuzey Irak’ta PKK’nın sonu geliyor diyebilir miyiz?
“Geliyor. Devletin aldığı tedbir o. Kuzey Irak’ta PKK’nın sonunu getirmek, Sincar’ı da temizlemek suretiyle Suriye’nin kuzeyindeki PYD/PKK’yı Fırat’la Sincar arasına sıkıştırmak. Bunu yapıyorlar...”