İdlib’de DAEŞ türevi Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ile Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) bünyesindeki muhalif gruplar arasındaki çatışmanın görünür nedeni malum. Nureddin Zengi Tugayı’na bağlı unsurların Menbiç bölgesine kaydırılmasını fırsat bilen HTŞ, daha fazla yer kapmak için saldırdı. Yani bu bir alan hakimiyeti çatışması. Tabii bunun bir de sütre gerisindeki nedeni var. Ve o da malum. Özellikle de Türkiye’nin ilgisinin Menbiç’e ve Fırat’ın doğusuna yoğunlaştığı zamanlaması dikkate alındığında. Dolayısıyla HTŞ’yi aşan, daha doğrusu onu yönlendirenlerle bağlantılı bir durum söz konusu. Şöyle ki; Genelkurmay İstihbarat Dairesi eski Başkanı Em. Korg. İsmail Hakkı Pekin’e göre; İdlib’deki bu çatışmayı tetikleyenler büyük olasılıkla CIA, MOSSAD ya da Suudi Arabistan gizli servisi. Nedenleri de şunlar:
“Bunlar istihbarat örgütlerinin yaptığı şeyler. ABD el altından bir taraftan bunu yaparken bir taraftan da Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna yapacağı taarruzu zorlaştırmaya çalışıyor. Türkiye Fırat’ın batısına da bir yığınak yaptı biliyorsunuz, oraya da bir güç ayırdı. Şimdi de HTŞ saldırısıyla İdlib’le Afrin arasındaki irtibatı kesmeye çalışıyor ve böylece Türkiye’nin o bölgeye de kuvvet ayırmasını istiyor. Yani ABD Türkiye’nin önüne 4-5 tane birden engel çıkarmak amacında. Yapmak istedikleri şey Türkiye’nin Suriye’de rahat hareket etmesini ve Menbiç’e ya da Fırat’ın doğusuna yapacağı bir harekatı engellemek veya zorlaştırmak. PYD/YPG’nin korunup, kollanmasını sağlamak. Zaten Trump da ‘biz çekileceğiz ama onları korumak istiyoruz’ dedi. Bütün bunlara baktığımızda hiç kimsenin eli boş durmuyor. Yani bir taraftan kararlar açıklanıyor, o kararlarla birlikte sahada bir takım hareketlenmeler oluyor. Ve mesajlar veriliyor ülkelere.”
Trump’la CIA farklı dilden mi konuşuyor?
“Hayır, öyle değil. Trump çekilme gibi genel bir karar vermiş olabilir ama bu her şey Türkiye’nin istediği gibi olacak anlamına gelmez. Bir taraftan da istihbarat örgütü CIA, Türkiye’nin faaliyetlerini zorlaştıracak bir takım hamleler yapabilir. Yapılan da budur. CIA veya MOSSAD doğrudan ya da Suudi Arabistan istihbarat örgütü vasıtasıyla HTŞ’yi kullanarak birkaç bölgede tehdit yaratmak suretiyle Türkiye’yi seçime, tercihe zorluyor.”
Bu sıkıntı yaratır mı,TSK aynı anda her yere müdahale edebilir mi?
“Eder tabii, niye etmesin. Zaten hem Menbiç’e hem de Fırat’ın doğusuna müdahale edecek şekilde yığınak yapıyor Türkiye şu anda. Ama ilave kuvvet ayırmak, bazı bölgelerde mesela ÖSO’nun tamamını Menbiç’e çekmek konusunda Türkiye’yi bir daha düşündürür. Acaba İdlib’deki operasyonum tehlikeye girer mi diye tedbir almak durumunda kalır.”
Özetle; İdlib’deki bu hareketlilik aslında CIA kurgulu yeni bir kirli tezgah. Ve bunun yarın Ankara’da yapılacak Türkiye-ABD heyetleri görüşmesi öncesine denk gelmesi hiç tesadüf değil. Dolayısıyla da Türkiye-ABD ilişkilerinde Trump açısından Ankara’da yeni bir samimiyet testi daha var denilebilir. Trump, dediği gibi gerçekten bir çekilme ve YPG/PKK’nın ne olacağına dönük bir plan ortaya koyup Türkiye’yi rahatlatacak mı yoksa yine dolambaçlı taktiklerle zamana oynamaya mı çalışacak? Ki Bolton’un son açıklamasına bakıldığında ikinci seçenek öne çıkacak gibi. O nedenle her iki seçenekte de Türkiye’nin tavrının ne olacağını yinelemeye gerek yok. Çünkü baştan beri terör örgütü YPG/PKK’nın temizlenmesi konusundaki kararlılığı çok açık ve net...