Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Kurulduğu günden bu yana Cumhurbaşkanı adayı kim olacak tartışmalarıyla gündemden düşmeyen 6’lı masada sıkıntı yaratan bir başka, daha doğrusu asıl konu da milletvekili listeleri denklemi. Özellikle de paydaş partilerin örgütleri açısından. Çünkü bu doğrudan kendilerine dokunan, ilgilendiren bir durum. Evet, Cumhurbaşkanı adayının gönül verdikleri partilerinden ya da istedikleri birinin olması da kritik ve önemli ama öyle ya da böyle, sonuçta işaret edilecek olan tek bir isim. O da belli gibi zaten. Yani her ne kadar hâlâ “kazanacak aday” muhabbeti sürse de dört ayrı isimle girip ikinci tura bırakıp ya da ilk turda bir kişinin öne geçme ihtimali çok düşük. Masadakiler aynı noktaya varmış ki tek bir ismin arkasında durmamız lazım diyorlar. O yüzden esas çekişme ve sürtüşmenin milletvekilliği seçimi için belirlenecek 600’lük liste ya da listeler üzerinde olacağı da ortada. Hem en fazla vekili biz çıkaralım, parlamentoda söz bizde olsun hem de benim partimin vekil sayısı artsın veya her ne olursa olsun 600 vekil arasında ben de olmalıyım hesapları nedeniyle. Malum, yeni yasa uyarınca her parti kendi aldığı oya göre milletvekili çıkaracak. Dolayısıyla, oy oranı düşük partiler ya “Varım arkadaş” deyip millet terazisinde kantara çıkacaklar ya da “Bu iş beni aşar” deyip baraj sorunu olmayan partilerin listelerinde yer arayacaklar. Gidişat da daha çok ikinci şıkkı işaret ediyor. Hal böyle olunca da hesaplar, pazarlıklar hepten karmaşıklaşmış durumda. Şöyle ki ittifaklar arasındaki güç dengesinde artı bir hesabıyla “Sadece oy oranıma bakma, benim etkim çok daha fazla” diyerek 10-15 milletvekili talep etmek biraz zor. Çünkü hem bir önceki seçimdeki oy oranları hem de yapılan kamuoyu araştırmaları dikkate alınacak. Ama bu hem CHP hem de İYİ Parti içindeki “Seçilecek yer ve sıralarda öne geçecekler, özellikle İstanbul, Ankara listelerinde yığılma olacak” şeklindeki ciddi rahatsızlık, tedirginliği engelleyen bir durum değil. Sonuçta dışarıdan birileri listeye girecek, birileri daha gerilere itilecek ya da hiç yer bulamayacak. Neler yaşanabileceğini buna benzer durumlara tanık olmuş deneyimli politikacılar anlatıyor:

Haberin Devamı

“Her partinin kendine göre bir hesabı, beklentisi var. Masadaki her partinin genel başkan yardımcıları, genel idare kurulu üyeleri falan hepsi kendilerini milletvekili görüyor. İçlerinde Meclis Başkanlığı’nı, başkan vekilliğini hayal edenler var. Masada herkes eşit açıklamaları ve duruşuyla öyle bir algı yaratıldı ki liste tespitlerinde de beklenti yükseldi. Pazarlık kızıştı. Hatta bu anlamda masa dışında daha başka görüşmeler, farklı pazarlıklar da söz konusu olabilir.”

Haberin Devamı

Gerilim tırmanabilir o halde?

“Kesinlikle, asıl sıkıntı vekil listeleri. CHP ve İYİ Parti diğer dört partiyi paylaşacaklar. Onlara oy potansiyellerinin olduğu illerde listelerinde yer verecekler. Diyelim ki Konya’da İYİ Parti listede bire kendini, ikiye Davutoğlu’nu veya Davutoğlu’nu liste başı yapacak. Davutoğlu’nun Ankara’dan adaylık durumunda ise tersi olacak gibi. Mecburlar liderleri, ortalıkta görünen genel başkan yardımcılarını liste başlarına koymaya. Dolayısıyla, o listenin asıl sahipleri de buna tavır alacaklar, ‘Niye onlar bir iki, biz niye üç dördüz?’ diye çatlak sesler çıkacak. Üç, dördüncü sıra beklentisiyle kendisinin kazanma şansı olacağını düşünenler de birer, ikişer sıra geriye gidecekler veya hiç giremeyecekler. Her ilde bir de ilçe dengesi vardır. Mesela Ankara’da Polatlı’dan birini mutlaka koymalısın. Yoksa bu sefer Polatlılı seçmenler sırtını döner. Yani böyle biri de gerilere düşerse sıkıntı yaratır. Çünkü herkes seçilecek yer, kazanacak adaylık peşinde. Dolayısıyla, kıran kırana pazarlık söz konusu. Her şeyin başı da paran olacak. Parası olmayanı hiçbir parti bir yerden aday göstermez.”

Haberin Devamı

Nasıl yani?

“En pahalı seçimlerden biri olacak. Araba kiralama, depolarını doldurma, ekibin yemesi içmesi… Çok ciddi paralar. Bir kahveye gitsen, en az 1000-1500 lira çay parası. Dolayısıyla, parası olmayanların aday olsalar dahi iyi bir noktaya gelebilmeleri mümkün değil. Partiler de düşünecek, bu konvoy yapabilir mi ilçeleri sık sık dolaşabilir mi? Adam iyi bürokrat, listeye girmek istiyor. Partiler çok iyisini değerlendirir ama çok yakinen tanımadıkları için özellikle adayın mali gücüne, cüzdanına bakılacaktır.”

Özetle dememiz o ki siyasi arena kıpır kıpır. Görünürde daha çok Cumhurbaşkanlığı adaylığı var ama vekil listeleri açısından da Ankara’da kulisler kaynıyor. Tam bir kazan-kazan durumuna odaklı hamleler ve beklentileri içeren bir balayı havası söz konusu. Herkes mutlu ve umutlu. Ancak bunun bir de yarını var. Yani aday listelerinin açıklanacağı ve partilerde kırgınlıklar, küskünlüklerin yaşanacağı çalkantılı günler. Özellikle de ittifaklar kontenjanından ön sıraları ya da seçilmesi garanti yerleri kapan isimlerle bağlantılı olarak. Çünkü olası tepkileri kestirmek zor. Küsüp geride duran da, altını oymaya, aleyhte çalışmaya kalkan da olabilir.