Ankara-Şam hattında yeniden normale dönüş, konusunda Esad, değil adım atmak tam bir sessizlik halinde. Buna akıl tutulması da denilebilir...Ya da başka kirli hesaplar, tezgahlar. Çünkü Esad’da, normalleşmeyi istiyor ve irade koyuyor gibi görünen Putin de biliyor ki Türkiye olmadan ABD’yi Suriye’den kimse sökemez. Ve başından beri de Türkiye her fırsatta Esad’a tek bir şey söylüyor:
Benim senin topraklarında gözüm yok, tek karış toprak falan istemiyorum. Senden hiçbir şey talep etmiyorum, hatta senin toprak bütünlüğünden yanayım... Benim derdim terörle, teröristlerle...
Böyle bir durumda normalde ne beklenir? Esad’ın aklını başına alması, gerçeği görüp yönünü, tarafını doğru belirlemesi. Ama o ne yapıyor? Bunları duymuyor, görmüyor, ülkesinin topraklarına bizzat çöken devletlere, terör örgütlerine gıkı çıkmıyor. Varsa yoksa “Türkiye normalleşme istiyorsa askerlerini çekmeli” gibisinden abuk sabuk laflar ediyor.
Hala sonuca ulaşamayan süreçle ilgili Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’da, en son ne dedi, diyor?..” Şam yönetimi Türk askerinin Suriye’den çekilmesinde ısrar ediyor.”
Yani; görüşme, normalleşme için uğraşıyoruz, ancak Esad bizi dinlemiyor...
Buna kim inanır?..
★ ★ ★
Ne denildi, deniliyor hep? Eğer Rusya olmasaydı, Putin kol kanat germeseydi şu anda Esad rejimi yoktu... Gerçekten de öyle esamesi otunmazdı Esad’ın.. Dolayısıyla Putin’in Esad’a bir şey deyip de olmaması, yapmaması mümkün değil...Bunu da dünya alem biliyor zaten. Böyle bakıldığında da Rusya, Putin ne yapmak istiyor, kafasından neler geçiyor sorusunun yanıtı anlamlı. Yoksa normalde akıl “teröristlerin temizlenmesi, ABD’nin de bölgeden defedilmesi demek, bu Rusya’nın işine gelir” diyor. Bu durumda da Rusya’nın normalleşme sürecinde Esad’ı zorlaması, hatta Türkiye’nin yanında yer alıp, “açtım hava sahasını” deyip iyi niyetini göstermesi beklenir. Ama Rusya yapmıyor.. Niyesi de malum. ABD’nin Suriye’deki en güçlü yerel müttefiki, ortağı olan terör örgütü PKK/YPG; Rusya ile de eskiye dayanan, güçlü ilişkilere sahip,hala da öyle...Moskova’da teröristbaşı Öcalan’ın posterlerinin asılı olduğu büroları var, meşru faaliyet gösteriyor... Yine Lavrov, PYD/YPG temsilcilerini otel lobisinde değil, Dışişleri Bakanlığında kendi makamında kabul ediyor. Bu ne demektir? Ben seni meşru muhatap olarak görüyorum. Dolayısıyla söylem ve eylem arasında bir çelişki olduğu da açık. İki ülke arasındaki bu çekişme, ortak sevda(!) da terör örgütü PKK/YPG’nin işine yarıyor...Hem ABD hem de Rusya teröristleri korumak adına hiç utanmadan sıkılmadan sütre gerisinde el birliği yapıyorlar, Suriye konusunda da aralarında sanki zımni bir anlaşma var gibi... Onun içinde Ankara-Şam normalleşmesi kadar Rusya’nın da soruna bakış açısında değişiklik şart. Rusya’nın Esad’ı ikna etmek için aracı olması, baskı yapması önemli ama daha önemlisi Moskova’nın da PKK/YPG’yi terör örgütü olarak kabul edecek bir noktaya gelmesi yani...
★ ★ ★
Kısacası Esad’ın aklı varsa, ülkesinin toprak bütünlüğünü düşünüyorsa, halkının tamamını kucaklamak istiyorsa, öncelikle terör örgütü PKK/YPG/PYD’yle ortak mücadele, Türkiye’deki Suriyelilerin dönüşü için ortam hazırlama gibi konularda adımlar atması ve bunu da bir an önce yapması gerekiyor. Sonra da sıra el birliğiyle ABD’nin bölgeden postalanmasına gelir zaten... Tabii Ankara ile Şam arasında bağlantı kurmaya çalışıyor görünen ve sürekli Adana Mutabakatı’nı gündeme getiren Rusya,Putin’de samimiyse gerçekten Suriye’nin toprak bütünlüğünü düşünüyorsa...