Dünya ABD başkanlık seçimlerine ve yeniden Trump dönemine odaklanmışken iç siyasette de oldukça hareketli günler yaşanıyor... Özellikle ana muhalefet partisi CHP’de yüksek tansiyon hiç düşmüyor... Yaşanan bu gerilim, iç çekişme de sürekli siyaset ve medyanın gündeminde… Esenyurt Belediyesi’ndeki gelişmelere yönelik parti içinden gelen farklı çıkış ya da tavırlarla bu daha da bir görünür oldu... CHP’liler ısrarla bu duruma çok seslilik, normal diyorlar ama bazı sıra dışılıklar olduğu da ortada. Eskilerdeki özellikle her kurultay sürecinde yaşanan farklı sesler ama sonrasında “kurultay bitti işimize bakalım” gibisinden birlik beraberlik havası pek yok yani. Üstelik değil kurultay bitmesi, 31 mart yerel seçimlerinde gelen başarıya rağmen... Herkes kendine oynuyor ve parti içi bu kısır çekişme ivmesinin önümüzdeki günlerde daha da yükseleceğine dair emareler söz konusu... Dolayısıyla Türkiye’nin çok ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğu bir süreçte ülkeyi yönetmeye talip olan ana muhalefet partisi, hep kişiler ve onlara bağlı hesaplar üzerine konuşmaktan, ülke sorunlarına, sokağın, vatandaşın sıkıntılarına çözüm üretmek ya da umut olmak noktasına gelemiyor bir türlü… Varsa yoksa hala bitmeyen Genel Başkanlık hesapları ve cumhurbaşkanı adayı kim olacak, olmalı üzerine kurgulu dar alanda kısa paslaşmalar ve tartışmalarla adı geçen aktörler birbirlerini ama özellikle de CHP’yi yıpratıyorlar aslında...
★ ★ ★
Çünkü adı geçen, sürekli konuşulan, tartışılan başat aktörlerin hepsi o kadar istekli ve hırslılar ki... Kim kimle beraber, neyin peşinde her şey karma karışık. Saflar son derece oynak ve güven verici değil. Mesela Eski Genel Başkan Kılıçdaroğlu hala beklenti içinde bu kesin, bunu gizlemiyor da... İmamoğlu, Genel Başkan Özel’e sürekli “CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olarak beni açıkla” diye baskı yapıyor. Yavaş ile eş tutulmasına da tepki gösteriyor. Yavaş ise kendi bildiği yoldan yürüyor... Bu arada ikisinin trol orduları da sosyal medya hesapları üzerinden birbirlerini itibarsızlaştırma hamleleri yapıyorlar… Bu anlamda en gerilimli bir başka görüntü de iki Genel Başkan arasında yaşananlar elbette...Eski Genel Başkan, yeni Genel Başkan’a “bana laf yetiştireceğine iktidara karşı mücadele et” diyor. Yeni Genel Başkan eskisini iktidarın tuzağına düşmekle eleştiriyor… Bunun yansımaları da her iki tarafın destekçilerine sirayet etmiş durumda. Son CHP grup toplantısında 20’den fazla milletvekili çok sert sözlerle kendi yüzüne karşı Genel Başkan Özel’i eleştirdiler. Yürüttüğü siyaset tarzı nedeniyle... Bu bağlamda Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu arasında bir görüş birliği, bağlantı olduğu da biliniyor... Bu anlamda ortak hareket etme ama bir yandan da rakip gibi görünme durumu yani...Böyle bakıldığında da Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu’nun Özel’i oyun dışı bırakma hesapları da olasılık dahilinde. Ama onlarında birbirlerine güvenleri tam değil. Sürekli gel-git içindeler…Tabii bir de CHP’nin ağır abilerinin başını çektiği bir kesim var.. Onlarda tüm bu gelişmelerden rahatsızlar ve parti adına endişe içindeler...
★ ★ ★
Kısacası; CHP dışa dönük normalleşme havası verdi, bundan sonrası için onun akıbeti de tartışmalı ama içerde kurultay bitiminden bu yana iklim hep sert ve basınç yüksek... Oldukça kırılgan ve hareketli gelişmeler söz konusu... Kimsenin de partiyi düşündüğü falan yok herkes kendi siyasi kariyerini önceliyor… CHP’nin gelenekleri, geleceği ikincil planda… Bunun da CHP tabanı ve seçmenini rahatsız ettiği ama özellikle emanet oyların kalıcıya dönüştürülmesine dönük hesapları, beklentileri bozma olasılığı da açık ve net...