Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

CHP’de tüzük değişti epeyde yenilik var ancak konuşulan, tartışılanlar içerikten daha çok yine Cumhurbaşkanlığı adaylığı ve parti içi güç dengesi anlamında kimin kazançlı çıktığına odaklı..Bu bağlamda da her cenahtan farklı sesler yükseliyor..Özellikle de kurultay sürecinin sonunda Mansur Yavaş’ın sitem içeren çıkışıyla başlayan konuşması ve her yönüyle baştan sona tam bir siyasi acemilik örneği Özel-İmamoğlu-Yavaş diyaloğu,görüntüleri nedeniyle...Çağrılı olduğu halde kurultaya gelmeyen önceki Genel başkan Kılıçdaroğlu’nun partideki pozisyonuyla ilgili olasılık bombardımanı da devam ediyor bir yandan da...Bir kesim, kurultay sonucuyla Özel’in güçlendiğini, parti içi muhalefetin Genel başkanlık değişim hesaplarının çöktüğünü savunarak,”delege,partide ağırlık merkezinin Genel Merkez olduğunu çok net ortaya koydu”diyor. Bazıları da Özel’i Yavaş-İmamoğlu geriliminde pasif kaldığı iddiasıyla “Kemal Bey güçlü bir Genel Başkandı parti içinde çok başlılığa müsaade etmezdi” sözleriyle CHP’de dört ayrı karargah olduğunu ısrarla vurguluyor...Dahası bir de hem erken seçim çağrısı yapıp hem de parti programına ağırlık verilecek olmasını da seçmen nezdinde zaten var olan güven sorununu daha da sarsacağına dönük eleştiriler de söz konusu.. Yani CHP hala “sen, ben” tartışmasında ve kendi içerisindeki dönüşümü, değişimi henüz tam netleşmiş değil. Dolayısıyla şu sorunun yanıtı CHP açısından kritik önemde:

Haberin Devamı

CHP’lilerin dediği gibi partiyi dışardan içerde bir sorun varmış gibi karıştıranlar mı var yoksa CHP kendi içinde bu durumu bizzat tetikliyor mu? Bilerek ya da bilmeyerek...

 ***

Dün bu durumu CHP’nin önde gelen bir ismine sordum...Öncelikle de son tüzük kurultayından kimin kazançlı çıktığını? Yanıtı şuydu:

“Vatandaşa yaramadı, CHP’ye yaramadı, sadece günün sonunda Ekrem İmamoğlu ile Mansur yavaş’ın kavgasıyla finali yaptık.”

Bitti mi, orada kalır mı bu kavga?

“Bitmez biter mi, bunun bitmesi için birinin siyaseten yok olması lazım. Her ikisi de Cumhurbaşkanı adayıyım diyor. Bir lider buna izin verir mi? Özel baştan itibaren kendini zora, sıkıntıya sokuyor. Benim iki tane forvetim var diyerek..Zamanımı. Biri ‘bana geç haber verildi konuşmaya hazırlanamadım’,diğeri “seni kıracağımı bilsem hiç konuşmazdım’diyor. Genel başkan olarak senin belediye başkan adaylığına atadığın adamlara “herkes yerine otursun, işine baksın” diyemiyorsan, lider değilsin demektir. O gün kürsüye çıktığında her ikinizi de severim ey belediye başkanları bundan sonra bu cümleleri duymak istemiyorum nokta deseydi millet de derki helal olsun lidere bak. Ama birinin omuzuna yaslanıp diğerine el kolla şakalaşma görüntüleri verirsen vatandaş da şaşkınlıkla bakıyor bunlar ne yapıyor diye sorguluyor.”

Haberin Devamı

Peki ya tüzük kurultayı ardından gelecek 8 -10 aylık bir program yenilenmesi süreci ve 2025 Kasım’ında erken seçim önerileri daha ortada programları yok anlamında vatandaşın, seçmenin kafasını daha da karıştırmaz mı?CHP’li deneyimli ismin buna dönük görüşleri ise şöyleydi:

“Türkiye’de şu anda kaç seçmen CHP tüzüğüyle meşgul, kaç seçmen sizin programınızla meşgul olacakki? Memleket yanıyor, insanlar iş, evine götüreceği ekmeğin derdinde, pahalılık almış başını gitmiş,dolayısıyla CHP’ye şaşkınlıkla bakıyor. Bundan dolayı da Türkiye’de yüzde 38 oranına yükselmiş bir kararsızlar partisi var. Ekranlara çıkarak ya da sosyal medyadan siyaset yaparak vatandaşa dokunamazsınız, sokakta, çarşı pazarda olacaksın. Sahada, sokakta dolaşan vatandaşın sorunlarını dert edinen bir CHP’li var mı? Bu durumda da seçmen niye sana gelsin...Erken seçim diyorsanda niye 2025? Mevcut milletvekilleri özlük haklarını kazansın deniliyor. Milletvekillerinin özlük hakları, memleketten daha mı önemli?. Böyle bir siyaset olur mu?”

Haberin Devamı

 ***

Yani CHP ısrarla, ülke meselelerinden ziyade parti içi konulara odaklanmış bir görüntü veriyor. Ne kadar zikretmeselerde perde arkasında yaşanan Cumhurbaşkanı adayı kim olacak çekişmesi tartışması,gerilimi yaşanıyor. Bununda finale kadar süreceği açık ve net. Dolayısıyla 6’lı masa dönemi dahil ve hala son beş yıldır, sadece Cumhurbaşkanı adaylığı konusu dışında gündem yaratmayan, konuşulmayan CHP’de ne değişti sorusunun yanıtı anlamlı...