Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

6’lı masanın bugünkü toplantı öncesi verilen görüntü aylardır süregelen bildik ritüel: Hemen her konuda hemfikiriz ama aday hariç.

Yani mevcut iktidarı sandıkta yenmek, yeni bir Cumhurbaşkanı seçmek ve parlamenter sisteme dönüş planları ya da hedeflerinde aramızda bir sorun, sapma söz konusu değil. Ancak en kritik konu, bu kimin önderliğinde, nasıl olacak noktasında aynısını söylemek zor. Hatta o konuda masada ciddi anlamda sıkıntı var. Hem de hâlâ bu konuyu hiç konuşmadık! demelerine rağmen. Dolayısıyla, bugün de aynı yersen durumu olacak büyük olasılıkla ama artık isimler üzerinden birbirlerine manidar göndermeleri bırakıp harbiden konuşsalar, hatta açıklasalar iyi olur. Hem takvim sıkıştı, seçim tarihi tartışılıyor hem de konuşmadık dedikleri sürece aday konusunda sorun olduğu düşüncesi toplumda hâkim oluyor. Malum, 6’lı masa şu iddiadaydı, diyordu ki adayımızı erkenden açıklayalım da yıpratılsın mı? Elbette bu siyaseten bir taktik olabilir, bazılarınca doğru bulunabilir ama süreçteki gelişmelerle birlikte iş daha çok tersi bir izlenim vermeye başladı. Özellikle de isimler üzerinden adaylık şansı ve kazanma olasılığına endeksli bizzat 6’lı masanın paydaşlarınca yapılan siyasi polemikler nedeniyle. Hal böyle olunca da hem dezavantajları, eksik yanlarıyla özellikle de “Kazanacak aday”, yani “O kazanamaz” muhabbetiyle aylardır tartışılan muhtemel tüm isimler hep beraber yıpratıldı hem de masanın yıpranma katsayısı arttı. Evet, masadakiler özellikle de ana aktörler CHP ve İYİ Parti asla bunu kabul etmiyor masada “Asayiş berkemal” diyor ama görünen de ortada. Kılıçdaroğlu her koşulda adaylıkta kararlı, hatta siyasal iletişim kampanyasına dönük hazırlıkları var ve devrede. Yoğun bir eforla kendi oyunu maksimize etmeye çalışıyor. Adaylık konusunda bir “B planı” falan da yok, bu net. Akşener’in de Kılıçdaroğlu’nun adaylığına sıcak bakmadığı açık ve onun da B planı olup olmadığı flu. Bu durumda da CHP cenahında beklenti “Masadaki diğer 5 aktör Kılıçdaroğlu’nun adaylığında uzlaşırsa Akşener biz de destekliyoruz, arkasındayız diyebilir” şeklinde. Kısacası, an itibarıyla görünür gerçeklik şu:

Haberin Devamı

Kılıçdaroğlu’nun çatı adaylığına Akşener evet derse olur, hayır derse masa karışır.

Haberin Devamı

Çünkü İmamoğlu’nun bu konudaki arzusu, hırsı, isteği bütünüyle ortadan kalkmış değil, onu da cesaretlendiren Akşener’in tavrı. Yoksa İmamoğlu “Genel Başkanımın defalarca söylediği gibi, ben hiçbir şekilde bu işte yokum” dese tartışma biter. Aynı şekilde, Akşener de bir iki kelimelik açıklamayla bu tartışmayı sonlandırabilir. Ama ikisi de yapmıyor. Aksine, İmamoğlu Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda hâlâ iddiasını sürdürüyor. Evet, kamuoyunda “Genel Başkanımı destekliyorum” falan diyor ama bir yandan da yakın çevresine “Dikkatli konuşun, siyasi polemikler yaratacak malzeme vermeyin” diye uyarıları olduğu da sır değil. Bu arada, “Akşener’in adaylığı pek konuşulmuyor kamuoyunda ama onun adaylık olasılığı İmamoğlu ve Yavaş’tan daha fazla” diyenler de var. Daha baştan Başbakanlık hedefini açıklayan Akşener’in partisinden gelen baskılar üzerine görevden kaçmamak adına sorumluluk üstlenme durumu yani! Dahası, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da aday olabileceği konusunu çok net bir kez daha deklare etti. Dolayısıyla, önceki masa muhabbetlerinden çıkan kuvvetli bir ortak aday vurgusunun törpülenme durumu ve şimdi tekrar en baştaki iki seçenekten biri olan çoklu adaya dönülme olasılığı da söz konusu. İlk tur ön seçim olsun mantığı yani... Ama bunu da siyaset bilimcileri ve kamuoyu araştırmacıları 6’lı masadaki hem ahenk hem de kazanma planları anlamında sıkıntı yaratan bir durum olduğunu savunarak şöyle diyorlar:

Haberin Devamı

“Çoklu aday çıkarsa Erdoğan kazanır. Çünkü Türkiye’de kararsız denilen seçmenin duruşu güçten yanadır. O gücün karşısında o güçte bir aday varsa o zaman ona yönelebilir. Ama çoklu aday olsun, onlardan birisi ikinci tura kalacak, Erdoğan’a rakip olacak dediğiniz anda o belirsizliği partili, taraftar seçmen belki umursamaz, önemsemez ama seçimin kaderini belirleyecek denilen kararsız ya da kararını gizleyen kitle risk almaz. İlk turda güçten yana tercihini kullanır.”

Kısacası, 6’lı masanın “Hele bir seçim tarihi belirlensin, adayımızı hemen açıklarız” dediği günler geldi artık. Bugün değilse bile bundan sonra masa ayın sonuna doğru bir daha toplanacak ve şubat ayında da artık bu toplantılar bitmiş olacak, Cumhurbaşkanı adayını mecburen açıklayacaklar zaten. Bugüne kadarki süreçte de olası adayların ne kadar korunduğu veya yıprandığı ortada. Dahası, bu muhabbetle gerçekte yıprananın doğrudan 6’lı masa olduğu da açık ve net. Her ne kadar masadakiler bunu kabul etmese de...