Trump’ın S-400, F-35’ler konusunda önce olumlu, sonra kafa karıştıran farklı açıklamaları ve Pentagon ile Dışişlerinden gelen çıkışlar nedeniyle yine hangi Trump ya da hangi ABD tartışmasına odaklandık. Aynen Suriye’den çekilme, Menbiç konusunda uzlaşma veya bir telefon görüşmesinde artık YPG’ye silah verilmeyeceğine dönük sözlerde olduğu gibi.. Yani yine tipik bir Amerikan klasiği durumu söz konusu. Dolayısıyla buna bazılarının dediği üzere çelişki nitelendirmesi yapmanın ya da hangi ABD’ye güvenelim veya muhatap alalım gibisinden boş işlere kafa yormanın anlamı yok. Her ne kadar Trump son dönemde küstah tavrını olumlu yönde değiştirse de.. Çünkü sonuçta ABD’nin niyeti ve attığı adımlar ortada. Bu açıdan bakıldığında da evet ABD’nin içinde farklı güçler, sorunlara farklı bakanların varlığı doğru ama tek bir ABD olduğu da çok net. O da doğrudan ABD’nin çıkarları. O nedenle de hiçbir ABD, Türkiye için güvenilir değil... Ki bu da Türkiye-ABD ilişkilerinin hepten kopma, Türkiye’nin eksen değiştirme olasılığına dönük bir başka tartışmayı tetikliyor. Gerçekten böyle bir şey söz konusu olabilir mi? Soruya MİT eski Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, yanıt veriyor:
“Devletlerarası ilişkiler öyle kopacak noktaya zor gelir. Hele hele ABD gibi bir süper güç NATO sistemi içerisinde yer almış küresel ekonominin dinamolarından birisi ve Türkiye’yle hem askeri, siyasi hem de ekonomik bakımdan çok ciddi ilişkileri olan bir ülke ile hiçbir iktidar ilişkisini koparamaz. Bazı kesimlerden ifade edildiği gibi koparız gideriz Rusya tarafına geçeriz, eksen değiştiririz bunlar boş hayali laflar.”
ABD Türkiye’den vazgeçer mi?
“Vazgeçmez. ABD’de Türkiye’den vazgeçmez. Ama o bir küresel güç olduğu için ve küresel gücün ortaya çıkardığı etkinin diğer ülkeler tarafından da dikkate alınmasını her zaman gözeten bir yapıdadır. Türkiye’nin S-400 girişimi, gelişmeler ABD’nin karizmasını çizmiştir. ABD bu çizilen karizması karşısında da kendi gücünü kendi imkânlarını Türkiye’ye yönelik uygulayacaktır ve zaten şu andaki başkanlık seçimlerinde iç politikaya yönelik davranışları da bunu yapacağını gösteriyor bize.”
ABD çizilen krizmasını onarmaya çalışıyor yani?
“Süper güçler karizmasını çizdirmemeye çalışır. Çünkü küresel liderlik sorunu var. Zaten küresel liderliği ABD’nin zafiyete uğramış durumda gerek Rusya karşısında, gerek Çin karşısında. Onun için yeniden toparlama , yeniden ekonomik ve askeri gücünü ön plana çıkarma arayışı içerisinde. Trump’ın amacı da bu. Toparlamaya çalışıyor hem küresel boyutta hem Türkiye karşısında. S-400 olayı askeri stratejik bir olayın dışında bir ticari olayla da ön plana çıkmış vaziyette. Türkiye’yi örnek alan bazı ülkelerin de S-400 alma gibi girişimleri olur Trump bunu da önlemek istiyor.”
Öneş, ABD’nin tüm bu gelişmeler rağmen Türkiye’den neden vazgeçmeyeceğini de şöyle özetliyor:
“Türkiye çok büyük bir ülke. Askeri açıdan NATO’nun ikinci büyük ülkesi. NATO’nun stratejik hedefleri içerisinde coğrafyası bakımından çok önemli bir yere sahip. Stratejik açıdan, siyasi açıdan Türkiye önemli bir ülke ayrıca ekonomisi açısından 16-17 ülke arasında yer alıyor. Gelişme potansiyeli de güçlü bir ülke o bakımdan her devlet Türkiye’yi ciddiye almak durumunda. Hele hele Ortadoğu’da, Kafkaslar’da ve Avrupa’da hedefleri olan bir süper güç Türkiye’nin bu stratejik imkânlarından, potansiyelinden faydalanmak zorunda. Türkiye’den vazgeçme lüksü hiçbirinin yok. Ama ABD için önemli olan kendi çıkarları istikametinde hareket eden hükümetler yaratmak bunun için zaman zaman darbeler bile yaptırmıştır. Türkiye’deki darbelerin büyük çoğunluğunun arkasında da ABD vardır. Meseleye o böyle çıkarları açısından bakıyor...”