Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Netanyahu gibi ABD’nin de Gazze’de ateşkes falan istemediği, akan kanı önemsemediği açık ve net... Her ikisi de siyasi ikbal, koltuk hesabında… Tek farkları Netanyahu pervasızca katliama devam diyor, kendi ülkesi dahil dünyanın birçok yerinden gelen tepkiler ve başkanlık seçimi gerçekliğinde sıkışan ABD ise sandığa dönük hesaplarla ateşkes için çabalıyor havası veriyor. Seçime kadar bu anlaşmanın imzalanmasını istiyor, bekliyor ama diğer taraflarda adım atmak istemiyor hatta ABD’yi de sürekli yalanlıyor boşa çıkarıyorlar... Gazze’de cesetleri bulunan 6 rehineden biri Amerikan vatandaşı, daha doğrusu çifte tabiiyeti çıkınca bu ateşkes oyunu hepten alevlenmiş durumda... Zira ABD’de sandığa daha iki ay var denilse de birkaç gün sonra 10 Eylülde yapılacağı açıklanan Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump ile Demokratların adayı ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris buluşması bu anlamda kritik bir viraj... O nedenle bir ateşkes değilse bile kısa bir duraksama, o da olmazsa nasıl çaba gösterildiği ve olumlu adımlar atıldığı algısı bu münazara da avantaj sağlama adına Harris açısından önemli... Onun içinde Gazze’de ateşkes anlaşmasının yüzde 90’ının esas olarak tamamlandığı “tutuklularla esirlerin takası” ile ilgili müzakereler ise taraflar arasında sürüyor gibisinden haberler yayıldı bir anda. Yaklaştık ilerleme sağladık geliştiriyoruz teklifimizi iki tarafı da olabildiğince yaklaştırdık, hiç olmadıkları kadar anlaşmaya yakınlar denildi. Ama iki taraf da ABD’yi bu noktada yine yalanladı. En başta da Netanyahu... Dolayısıyla İsrail sokaklarında ivmesi daha da artan Netanyahu karşıtı protesto gösterilerinin arkasında ABD parmağı, körüklemesi de olabilir...

Haberin Devamı

***

ABD bu denli ateşkesi savunduğunu söylüyor ya da öyle görünüyor ama bir yandan da İsrail’e askeri yardım da devam ediyor…Yani alenen Gazze’deki katliama ortak oluyor, arka çıkıyor. Nitekim ABD Başkanı Biden, “Bizim verdiğimiz silahlarla Gazze’de siviller öldürüldü”,  “Bizim verdiğimiz silahlarla rastgele bombalamalar yapıldı” dedi hiç utanmadan. Yoksa ABD barış için çırpınma, insanlık adına kendini paralama noktasında gerçekten samimi olsa yapacağı şey çok basit aslında... Madem bu kadar iyi niyetlisin (!) samimisin, çocukların, bebeklerin ölmesine karşısın, İsrail’e yardımlarını kesersin ve bu katliama asla seyirci kalamam dersin. Bak bakalım o efelenen İsrail 24 saatte kendiliğinden senin istediğin noktaya gelir mi, gelmez mi? Ama sen bunları yapmaz arka planda da sürekli yardımları devam ettirir sahne önüne geldiğinde timsah gözyaşları döküp barış, kardeşlik, ateşkes akan kan dursun yeter artık diye konuşmaya başlarsan da kimse yemez, yediremezsin. Kaldı ki Gazze’deki katliamı durdurma, acil insani ateşkes taleplerini hep veto eden, akan kanın durmasını engelleyen bizzat sensin.

Haberin Devamı

***

Yani ABD’de arada bir “İsrail Gazze’de sivilleri korumalı”, kesinlikle ateşkes olmalı gibisinden söylemde bir nüans, yumuşama ya da Netanyahu’nun mezalimini hafiften kınama havası olsa, barış havarisi kesilse de fiiliyatta duruşunda, tavrında hiçbir değişiklik yok. Alenen İsrail’e arka çıkıyor, daha fazla katliam yapmasına göz yumuyor, hatta gaz veriyor. Dünya liderliğine oynayan ama Yahudi lobisinin güdümünde hareket etmek zorunda kalan bir süper güç ABD söz konusu açıkçası. Ağzından her barış lafı çıktığında da İsrail’den yana durarak ateşi, savaşı körüklüyor aslında. Üstelik de her defasında “insan aklıyla, zekasıyla” dalga geçen saçma sapan gerekçelerle. Ya da aşağılık seçim taktikleriyle. Ateşkes oyununda tıkandığı noktada da hiç utanmadan diyecek ki işte gördünüz ben elimden geleni yaptım ama onlar akan kanın durmasını istemediler ateşkese yanaşmadılar… Bu alçak oyunun ABD seçimlerinde kim kazanırsa kazansın devam edeceği de açık ve net maalesef...