Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Tel Abyad’daki insanlık dışı saldırı YPG/PKK terör örgütünün gerçek ve kanlı yüzünü bir kez daha ortaya koydu. Tabii anlayana çünkü ne ABD ne de Rusya masum sivilleri ve çocukları katleden bu alçaklara hala terör örgütü demiyor, diyemiyor… Dahası araçsallaştırdıkları YPG/PKK’yı kendi çıkarları doğrultusunda kullanıyor, hatta bu kirli ilişkiyi sürdürmek adına teröristleri koruyup, kollama açısından birbirleriyle yarışıyorlar. Dolayısıyla YPG/PKK’nın ABD ve Rusya’yı araçsallaştırdığı ve kendi amaçları için kullandığı gibi bir durum da söz konusu. Bunun en somut kanıtı da şu anda Suriye’de, Fırat’ın doğusunda yaşananlar. Şöyle ki; sınır emniyetini sağlamak ve Suriyeli sığınmacıların eve dönüşleri için güvenli bölge oluşturmak amacıyla Barış Pınarı Harekatı’nı gerçekleştiren Türkiye, iki süper güçle yaptığı iki ayrı mutabakatla (Ankara ve Soçi) YPG/PKK’lı teröristlerin sınırdan 32 kilometre derinliğin ötesine çekilmelerini sağladı. Yani kararlı duruşuyla oyunu bozdu, bölgede dengeleri değiştirdi. Ancak terör örgütünün tam anlamıyla etkisiz duruma getirilmesi noktasında ABD ve Rusya’nın farklı amaçları nedeniyle bazı sıkıntılar var. Örneğin ABD terör örgütünü desteklemeye devam ediyor, dahası ona meşruluk kazandırmak istiyor ve bunu gizlemiyor. Rusya da PYD/PKK kartını ABD’ye kaptırmamak için Şam ordusunun içinde özel bir yapıyla teröristleri entegre etmeyi düşünüyor, buna dönük olarak da görüşmeler yapıyor. Açıkçası Türkiye terör örgütünü etkisiz duruma getirmeye çalışırken mutabakat yaptığı aktörlerden ABD, terör örgütünü yeşertmek, güçlendirmek için uğraşıyor, diğer aktör Rusya ise kıyafet değişikliğiyle o gücü kendi kontrolü altına almak istiyor. Bu çelişkili durumu fırsat bilen teröristler de bölgeyi istikrarsızlaştırmak ve Suriyelilerin eve dönüşlerini engellemek adına her türlü alçaklığı yapıyor. Peki, bu durumda Türkiye ne yapacak ya da yapmalı? Soruya İstanbul Aydın Üniversitesi öğretim üyesi emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu yanıt veriyor:

Haberin Devamı

“Fırat’ın doğusunda Rusya ile yapılan anlaşmanın dışında Rusya ile koordine edilmeden bir operasyon zor. Rakka’da da ABD ile uzlaşı sağlanmadan operasyon yapmak sıkıntılı. Dolayısıyla Soçi zirvesiyle Putin’in hakemliğinde tekrar gündeme gelen Adana Mutabakatı’nın aktif duruma getirilmesi, yani Şam yönetimiyle görüşülmesi halinde Barış Pınarı Harekatı’nın hedeflerine çok daha kolay ve az maliyetle ulaşılabilir. Çünkü Adana Mutabakatı ‘taraflar terör örgütü olarak kabul ettiği gruplar veya yapıları karşı tarafa teslim eder’ diyor. Türkiye teröristlerin isimlerini verir Şam yönetimi teslim eder. Ayrıca ortak mücadele olur, operasyon yapılır.”

Haberin Devamı

YPG/PKK kartını Rusya da kullanmak istiyor, nasıl olacak bu?

“Rusya hakem olduğuna ve Adana Mutabakatı içinde de terör örgütü mensuplarının yakalanıp teslim edilmesine ilişkin madde de bulunduğuna göre Rusya hiçbir zaman buna hayır demeyecektir. Terör örgütü ABD’nin tarafına geçtiyse yapacak bir şey yok ama eğer Şam yönetiminin kontrol ettiği coğrafyadaysa teröristleri teslim etmek zorunda. Ayrıca Şam yönetimiyle işbirliği olursa sığınmacıların dönüşü ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün sağlanması daha da kolaylaşır ABD’ye karşı hepsi ortak bir tutum sergilerler.”

Haberin Devamı

Adana Mutabakatı devreye girerse Rusya YPG/PKK’dan vazgeçebilir yani?

“Rusya PYD/YPG kartından vazgeçmez… Ama Türkiye terör örgütünün sözde lider kadrosunun verilmesini isterse ve onlar Şam yönetiminin kontrol ettiği alandaysa Rusya buna hayır demez çünkü Rusya YPG/PKK’nın ABD’ye yanaştığını, kendisine gelmeyeceğini biliyor. Zaten Adana Mutabakatı devreye gireceği zaman PYD/PKK çoktan ABD güdümünde olacaktır. Yani Şam yönetimine entegre olmayı kabul etmeyecektir, reddetmiş olacaktır...”