Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Türkiye’ye F-16 satışını şarta bağlayan maddelerin çıkarıldığı 2023 savunma bütçesinin, ABD Temsilciler Meclisi’nde onaylanmasıyla çok kritik bir eşik aşıldı ama henüz son nokta değil. Senato Genel Kurulu’nun da bu satışı onaylaması gerekiyor. Bu aşamadaki tek engel de her fırsatta Türkiye karşıtı tavır sergileyen Yunan dostu ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Bob Menendez deniliyor. Çünkü “F-16’larla Ege semalarında, Kıbrıs’ın üzerinde uçamazsın, Suriye’de terör örgütüne karşı verdiğin mücadelede kullanamazsın” gibi abuk sabuk saçmalıkların kabul görmemesine rağmen o hâlâ kendince bazı gerekçeler zırvalayarak “Komite başkanı olarak Türkiye’ye F-16 satışını onaylamayacağım” havasında. Bunu duyan Ermeni, Rum lobileri, en başta da Yunanistan Başbakanı ve Yunan medyası durur mu? Onlar da bunu son umut olarak görüp, “Menendez veto edecek, ABD F-16’ları Türkiye’ye vermeyecek” hayaliyle atıp tutuyor. Anahtarı elinde tutan politikacı diyorlar Menendez’e. Yani 2021’de Yunanistan Cumhurbaşkanı Sakellaropoulou tarafından “Yunan-ABD ilişkilerinin derinleşmesine ve iş birliğinin teşvik edilmesine katkılarından” dolayı Büyük Haç Nişanı ile ödüllendirilen, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Anastasiadis tarafından da Makarios Nişanı verilen Menendez, Türkiye’ye karşı hasmane tavırlarına devam ediyor, “saz arkadaşları” da ona eşlik ediyorlar. Menendez artık ABD’li senatör değil, yekten Yunanistan’ın sözcüsü konumunda açıkçası. Dolayısıyla, son F-16 kavşağı ABD açısından tam anlamıyla bir turnusol testi aslında. Özellikle de ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan Kongre’ye Türkiye’ye F-16 satılması için gönderilen tavsiye mektubu nedeniyle. Zira Türkiye’nin geçtiğimiz yıl ekim ayında 40 adet F-16 savaş uçağı ve F-16’lar için 80 adet modernizasyon kiti satın almak için yaptığı talebi ağırdan alan Biden yönetimi nisan ayında ABD medyasına yansıyan o mektubunda şöyle diyordu:

Haberin Devamı

“Türkiye’ye F-16 satışı, ABD çıkarlarıyla uyumlu ve NATO’nun uzun vadeli planlarına hizmet edecektir.”

Biden bu düşüncelerini haziran ayında Madrid’deki NATO Zirvesi’nin ardından da şu sözlerle yinelemişti:

Haberin Devamı

“Türkiye’ye F-16 uçaklarını satmamız ve modernize etmemiz gerekli. Bunun tersi çıkarımıza değil.”

Daha sonra Beyaz Saray sözcülerinden de aynı yönde açıklamalar geldi. Niyesi malum:

Türkiye’nin jeopolitik ağırlığı, jeopolitik değeri daha da artıyor, arttı. Nasıl soğuk savaş döneminde Kafkasya’nın ve Boğazların kontrolü Türkiye’nin jeopolitik değeri ABD için önemliydi, şimdi de ABD’nin bugünkü küresel güç mücadelesinde Türkiye büyük önem arz ediyor ve bunun için de jeopolitik durum çok daha fazla değerlendi. Bunda da savunma sanayiindeki gelişmeler, özellikle İHA’lar, SİHA’ların kullanılması, Türkiye’nin son harekâtlardaki başarısı, doğu Akdeniz ve Ege’deki kararlılığı, Libya’daki etkisi ile Rusya-Ukrayna savaşındaki duruşu büyük etken oldu. Tüm bunlara ve NATO’daki güç dengesine bakıldığında da ABD’nin kendi asıl liderlik mücadelesinde bir yerlere götürecek olan Türkiye’ye ihtiyacı ortada. NATO’nun stratejik hedefleri içerisinde coğrafyası ve gücü bakımından da Türkiye kritik önemde. Bu durumda da ABD’nin Türkiye’den vazgeçme lüksü yok.

Haberin Devamı

Evet, aynı ABD açısından terör örgütü PKK/PYD/YPG ya da türevi SDG’ye odaklı alçak ve kirli bir oyun planı da var, hatta F-16 satışı bu anlamda pazarlık konusu da denilebilir, ancak o noktada Biden’ın göz ardı edemeyeceği gerçeklik de şu:

Pençe-Kılıç Hava Harekâtı kapsamında ABD’ye rağmen Ayn el Arap’taki terör yuvaları ve terörist başının karargâhını yerle bir eden Türkiye bunun üzerine bir kara harekâtıyla çok net bir şekilde Suriye’nin kuzeyinde ve Fırat’ın doğusunda PKK/YPG varlığını, doğal olarak da ABD’nin varlığını, yüz yıllık hayalini sonlandıracak bir etki üretebilir. Bu konudaki kararlılığını da çok net bir şekilde deklare etti zaten. Uygun zamanda da gereğini yapacaktır. ABD F-16’ları verse de vermese de...

Yani dememiz o ki Yunanistan’ın tetikçisi ya da sözcüsü konumundaki Menendez ve saz arkadaşlarının sözleri falan hikâye. Tek başına satışı engelleme gibi bir etki üretemeyeceği açık ve net. Yeter ki “ABD Türkiye’ye F-16 satmalı” diyen Biden sözlerinde samimi olsun ve arkasında dursun. Yunan sözcüsü Menendez aynı zamanda Biden tarafından da kullanılan bir tetikçi olmasın. Biden gerçekten samimi mi yoksa bunun yeni bir “iyi polis/kötü polis senaryosu” mu olduğunu yakında göreceğiz...