Hep böyle kal ABD...

22 Mart 2025

ABD Dışişleri Sözcüsü, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması ve süren soruşturmayla ilgili yaptığı “Başka bir ülkenin iç karar alma süreçleri hakkında yorum yapmayacağız. Türkiye, ABD açısından değerli bir müttefik ve ortaktır. Gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Hukuk kurallarına uygun hareket edilmesini bekliyoruz” şeklindeki iki açıklamasıyla tam anlamıyla olması gerektiği gibi duruş ortaya koydu. Dolayısıyla ABD’nin daha önceleri Türkiye’deki iç gündemle ilgili olur olmaz çıkışlarını, abuk- sabuk açıklamalarını, tavırlarını hatırladığımızda bunlara ikinci Trump döneminde hafiften frene basarak yapılan konuşmalar, sağduyu örnekleri denilebilir… Ama söz konusu Trump olduğu için sürdürülebilirlik öngörüsünde iddialı sözler sarf etmek ya da böyle devam edeceğini kestirmek zor. Hele de Trump’ın ilk dönemindeki bu anlamda sabıkaları hafızalardayken… Mesela rahip Brunson’un yargılanma aşamasındaki ekonomik yaptırım tehditleri ya da

Yazının Devamı

Yorum değil gerçek haber zamanı....

20 Mart 2025

İstanbul dün olağanüstü bir güne uyandı. İBB Başkanı İmamoğlu başta çok sayıda kişinin gözaltına alınmasıyla meteorolojik verilere göre düşüş gösteren, soğuyan hava, siyasi anlamda aniden sıcağa dönüştü, yüksek basınç arttı… Dört gün boyunca sürmesi beklenen bu sert iklimle ilgili en çok merak edilen de bunaltıcı sürecin nasıl sonlanacağı. Yargının ne karar vereceği… Çünkü o ana kadar masumiyet karinesi esas elbette... Ama hakkında iki ayrı suçlama bulunan İBB Başkanı İmamoğlu isnat edilen iddialardan suçlu bulunursa, sadece bireysel anlamda değil, hem CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda yeni arayışlar, senaryolar belki de sürprizler içerme hem de İBB koltuğuna odaklı farklı siyasi gelişmeler, olası. Eğer terör soruşturması kapsamında bir tutuklama söz konusu olursa İBB’ye kayyum atanma durumu olabilir. Yok ondan değil de süreç ihaleye fesat karıştırma, rüşvet, yolsuzluk gibi mali suçlamalar, iddialar kapsamında tutuklanırsa, süreç böyle sona ererse

Yazının Devamı

F-35 olmazsa dünyanın sonu değilmiş!..

17 Mart 2025

ABD’nin kontrolünde olacağı endişesiyle Batı ülkelerini panikleten F-35 savaş uçaklarının, Türkiye açısından hikâyesi, ne anlama geldiği malum... Teknoloji harikası, radara yakalanmayan denilen uçaklar hepten görünmez oldu. Sözde müttefik ABD, paraları ödenmesine rağmen F-35’leri vermedi, hatta Türkiye’yi “küresel katılımcılar” listesinden çıkarttı hiç utanmadan. O süreçte de şantaj, tehdit, yaptırım kepazelikleriyle de Türkiye’yi köşeye sıkıştıracağını sandı aklınca. Dolayısıyla 6-7 yıl öncesinde en çok konuşulan, tartışılanların başında da “Türkiye ne yapacak?” sorusu vardı. Buna da Türkiye’nin tavrı, yanıtı çok netti:

Başımızın çaresine bakarız...

O günlerde biz de “F-35’ler olmazsa dünyanın sonu değil” başlıklı yazımızda (27 Nisan 2019) “henüz hangardan çıkmamış milli savaş uçağımız ve daha başka alternatifler neler olabilir?”in yanı sıra F-35’lerin teknik özelliklerini de sorgulamıştık. Şimdilerde Kanada ve

Yazının Devamı

İmamoğlu sahada Yavaş tek başına antrenmanda...

15 Mart 2025

CHP’de verilen üçlü fotoğraflar ve Genel Başkan Özgür Özel’in söylemlerine bakıldığında partide asayiş berkemal, birlik-beraberlik havası hâkim, herkes mutlu-mesut. Ama hâlâ bitmeyen Ekrem İmamoğlu mu yoksa Mansur Yavaş mı tartışmalarına bakıldığında, kafa karıştıran noktaların giderilmediğini de ortada... Cumhurbaşkanlığı adaylığı zaten ilan edilen İmamoğlu tek seçenekli sandık kurgusuyla taraftar desteğini ortaya koymak ya da daha da artırmak amacıyla il il dolaşıyor, Yavaş ise bu aralar sık sık kameraların karşısına geçiyor. Gazeteciler soru yönelttiği için cevap vermek anlamında değil, farklı etkinliklerle bilerek isteyerek... Yani onda da hafiften taktik değişikliği söz konusu. Yaptığı her konuşmanın içerisinde de “adaylıktan vazgeçmiş değilim” mesajı veriyor ısrarla. Tabii, öncelikle de daha seçime en azından 2-3 yıl olduğu, şimdi vatandaşa, oylarını aldığı Ankara seçmenine hizmet etmek vurgusuyla... Ardından da “günü, zamanı geldiğinde anketlere bakarak, bu konudaki fikrimizi kamuoyuyla paylaşacağız” diyor. Yani

Yazının Devamı

Anlaşma açık kafalar karışık

13 Mart 2025

İmralı’dan gelen silah bırakma ve terör örgütünün kendisini feshetme çağrısı PKK’nın Suriye kolu, uzantısı PYD/YPG ya da SDG’yi kapsar mı, kapsıyor mu tartışması sürerken, Suriye yönetimi ile SDG arasındaki anlaşmayla konu bambaşka bir boyuta evrildi. Bir gün önce Suriye kan gölü, İsrail ya da İran provokasyonu, iç savaş tehdidi, başa dönüş mü derken, ertesi gün toprak bütünlüğü, üniter sistem öne çıktı. Suriye Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre anlaşma, Suriye’nin toprak bütünlüğünü vurgularken, çatışmaların sonlandırılması ve mültecilerin geri dönüşü gibi kritik maddeler içeriyor. Suriye haritası da İsrail’in elinde tuttuğu Golan Tepeleri hariç tek renge, yeşile dönüştü... Daha henüz barış içine girilmiş bir durum söz konusu değil. Fotoğrafa bakıldığında Suriye’de adım adım geçmişe göre biraz daha ümitvar olmamızı sağlayacak birtakım gelişmelerle karşı karşıyayız…

Yazının Devamı

DEM Parti ne kadar samimi?

10 Mart 2025

Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın silah bırakma çağrısı ardından DEM Parti bir kez daha siyasi partilerle görüşme turunda. Bir yandan da “sürecin kamuoyuna anlatılması” diye halk buluşmaları ve salon toplantıları gibi bazı etkinlikler yapıyor... Bu bağlamda da sürecin zarar görmemesi için DEM’in milletvekilleri, parti örgütleri, belediye başkanlarına çağrı metninde yer alan mesajlara uygun bir dil ve üslup kullanmaları yönünde uyarısı oldu... Ne kadar uyulacak, neler yaşanacak gelişmeleri hep birlikte izleyeceğiz ama DEM parti açısından şu ana kadarki görünür gerçeklik şu:

Her kafadan bir ses çıkıyor... Farklı kişilerden özellikle parti yönetiminden farklı açıklamalar geliyor. Bir yandan bunun tarihi bir süreç ve kendileri açısından önemli olduğu söyleniyor. Buna önayak olduğu için MHP Genel Başkanı Bahçeli’ye ve destekleri nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkürler ediliyor. Ama bir yandan da öncekinin benzeri gibi bir algı, bir

Yazının Devamı

PKK ve MOSSAD şeytanlığı...

8 Mart 2025

İmralı’dan gelen silah bırakma çağrısını üzerine almayan terör örgütü PKK’nın Suriye kolu PYD/YPG, İsrail ile alenen hemhal vaziyette... Fırsat bu fırsat diyen İsrail Başbakanı Netanyahu, terör örgütü PKK/YPG’ye destek vereceklerini söylüyor... Buna anında cevap veren PKK/YPG terör örgütü elebaşı “Mazlum Kobani” ya da “Şahin Cilo” kod adlı Ferhat Abdi Şahin, “desteğinize açığız” diye, yardım dileniyor...

İsrail Dışişleri Bakanı Saar’ın terör örgütü PKK/YPG’nin siyasi elebaşlarından İlham Ahmed ile yaptığı telefon görüşmesi de aralarında birlikte hareket etme anlamında mutabakat olduğunu da çok net ortaya koymuş durumda... Bu aşağılık ilişkinin, gelişmelerin hiçbiri de şaşırtıcı değil. Geçmişten günümüze İsrail’in, MOSSAD’ın terör örgütü PKK’yla var olan kirli ilişkileri, ortaklığının bir başka versiyonu sadece... Zira terör örgütü PKK bugüne kadar yok olmadıysa bunun tek nedeni ABD ve İsrail’in

Yazının Devamı

CHP'deki sandık ve aritmetik...

6 Mart 2025

CHP’de Cumhurbaşkanı adaylığı için yapılacak ön seçimin tek adayı İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu sahaya çıkıyor. Sonuç zaten belli, dolayısıyla hesaplar daha çok ön seçime üyelerin daha fazla katılımını sağlamak üzerine...Yani İmamoğlu ön seçimden çıkmak için değil sandığa üyelerin daha fazla katılımını sağlamak amaçlı bir kampanya yürütecek...Hatta bunu İmamoğlu adına olsun mu olmasın mı diye bir referandum olarak yorumlayanlar dahi var. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’de son grup toplantısında bir milyon 650 bin CHP’li üyeye bu anlamda çağrı yaptı nitekim...Bunlardan hareketle de tarihi değişmezse üç yıl sonra yapılacak seçimlerde iktidar değişimi ve bir sonraki Cumhurbaşkanı diye çok iddialı öngörüler, söylemler de söz konusu...Siyasette iddialı olmak elbette doğal, olmalı da ama genel tabloya bakıldığında da CHP açısından yanıtı kritik olan aritmetik sorusu da şu aslında:

Bir milyon 650 bin üyenin tamamı katılsa ya da varsayalım üye sayısı 5 milyon olsa ne anlama

Yazının Devamı