Tolga Şardan

Tolga Şardan

tsardan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın şehit olmasıyla sonuçlanan terör eyleminin yaşandığı Çağlayan Adliyesi’ndeki güvenlik sistemiyle ilgili tartışmalar devam ediyor.
Avukatlar ile özel güvenlik görevlileri arasındaki itiş - kakış, adliyedeki günlük hayatın parçası haline geldi.
Çağlayan Adliyesi’ndeki özel güvenlik sistemiyle ilgili geriye dönük bazı bilgileri paylaşmakta yarar var.
Yıl 2011. “Avrupa’nın en büyük adliye binası” denilerek övünç kaynağı olan Çağlayan Adliyesi’nin resmi hizmete açılışından kısa süre öncesi...
Binanın hizmete girmesiyle birlikte gereken özel güvenlik, temizlik ve çay ocaklarının işletilmesi amacıyla Adalet Bakanlığı bünyesindeki vakfın şirket kurup bu hizmetleri vermesi planlanıyor.
Bu amaçla İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün “özel güvenlik” konusunda ön çalışma yapması ve ihtiyaçların belirlenmesi istenir. Bu talep üzerine İstanbul Valiliği’nin uygun görüşüyle, binada çalışma yapan İstanbul Emniyeti, özel güvenlik hizmetlerinin aksamadan yürütülmesi için 744 kişilik kadroya gereksinim olduğunu belirten raporunu verdi.
Ardından, İstanbul’daki üst düzey özel güvenlik firmalarından oluşan karma bir heyete de benzer fizibilite çalışması yaptırıldı.
Bu heyet ise, “biometrik” sistem kurulması halinde 476 kişilik bir ekibin özel güvenlik hizmeti verebileceğini ortaya koydu.
İki ayrı çalışmanın yapıldığı süreçte, hizmetleri almak isteyen yönetimin iki önemli isteği oldu.
Birincisi, biometrik sistemin olmadığı bir özel güvenlik sistemi.
İkincisi ise; binanın 8 kapısından sadece 6’sında yoğun güvenlik önlemlerinin alınması, diğer 2 kapının ise VIP girişi olarak kullanılması ve fazlaca yoğun arama - tarama yapılmamasıydı.
6 kapıdan ikisi VIP’e ayrıldı
Özellikle, 2. heyet idareye karşı yaptığı sözlü değerlendirmede, 2 kapının VIP uygulaması kapsamında boş kalması halinde “vatandaşın kullanacağı” diğer 6 kapıda yoğun önlem almanın bir anlamı olmayacağının altını çizdi.
Ancak, idare yani bakanlık yetkilileri, iki kapının boş kalmasında ısrarcı oldular ve bu kapılardan önemli misafirler, hakimler, savcılar ve avukatların girişinin sağlanacağını bu nedenle “tepki” çekeceğini dile getirdi.
Karşılıklı değerlendirmelerin yapılmasından sonra idare; ikinci heyete fizibilite raporu yazılması talebinde bulundu. Ama, bu rapor hiç yazılmadı.
Yapılan ön çalışmaların tamamlanmasının hemen ardından, bakanlık yetkilileri muhataplarına “gösterdikleri çabadan dolayı” teşekkür ederken, Çağlayan Adliyesi’nin özel güvenlik işinin halen bu hizmeti veren firmaya verildiği günışığına çıktı.
Firmanın işe başlamasının ardından, hatırlanacağı gibi özel güvenlikçilerle gerek vatandaş, gerekse VIP’ler arasında kavgalar yaşandı. Kavgaların sona erdirilmesini sağlamak amacıyla İstanbul Emniyeti’nden yeniden yardım istendi. Ara düzenlemeler yapıldı ve böylelikle günümüze kadar gelindi.
Peki bu firma ihaleyi hangi koşulla aldı?
Yanıtı; daha önce yaptırılan iki ayrı çalışmanın revize edilmesiyle ortaya çıkan “karma yöntemle” adliye binası yaklaşık 680 kişilik bir ekiple korunmaya başlandı.
Sektörden aldığım bilgilere göre, Çağlayan Adliyesi’nin özel güvenliğini sağlayan firma, bu işi aldıktan sonra kısa sürede uzun yol aldı. Halen, Borsa İstanbul’da hisseleri işlem gören tek özel güvenlik firması.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, kamu binalarındaki özel güvenlik sisteminin yeniden polise geçmesi konusundaki çıkışının arkasında yatan nedenin de bu firmanın Gülen hareketine yakınlığı olduğu iddiası İçişleri Bakanlığı kulislerinde konuşuluyor.
Dedektör köpekler geliyor...
Bu elim olayın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önerisi doğrultusunda İçişleri Bakanlığı harekete geçti.
Bakanlık, yasal düzenlemelerin uzun sürecek olması nedeniyle bir kaç pratik hareket yapacak. Öncelikle, özel güvenlik sisteminde yer alan kamu kurumları Erdoğan’ın talimatı sonrasında yine polise devredilecek.
Ancak, kamu kurumları dışındaki binalar yine özel güvenlikte kalacak.
Ayrıca, dedektör köpeği olan firmaların bu köpekleri kullanmalarına izin verilecek.
Emniyet teşkilatına köpek yetiştiren KOM Dairesi’ndeki Köpek Eğitim Merkezi’nin (KEM) denetiminden geçecek olan köpekler, isteyen firmalarca özel güvenlik uygulamasında kullanılacak.
Son olarak, özel güvenlik şirketleri, emniyetin kullandığı özel bilgisayar iletişim sistemi olan Pol-Net’te oluşturulacak bir yan ağ sistemi içine alınacak ve şirket profilleri ve personel bilgileri anında bu sisteme kayıt edilecek, denetlenecek.