Tebrikler İzlanda

4 Temmuz 2016

Fransa’dan, Euro 2016’dan bir İzlanda geçti. Hem bu öyle bir geçişti ki bu, resmen tarihe geçti. Yıllar sonra Euro 2016’nın nerede düzenlendiği, kupayı kimin kazandığı bile belki hatırlanmayacak. Ama İzlanda asla akıllardan gitmeyecek.

Skor ne olursa olsun sadece futbol oynamak istemeleriyle, taraftarlarıyla ve o meşhur alkışlı tribün organizasyonlarıyla asla hafızalardan silinmeyecek İzlanda.

İzlanda’nın İngiltere’yi elemesinden sonra Fransızların İzlanda’yı çok ciddiye alacakları ve maçın farklı bir skorla biteceğini futboldan az çok anlayan herkes tahmin etmişti.

Gerçekten de maçın başlamasıyla birlikte turnuvanın en ciddi ve sıkı Fransa’sını izlemeye başladık. Goller yağmur gibi yağmaya, fark git gide açılmaya başladı. Buna rağmen ne İzlanda futbol oynamaktan vazgeçti, ne de taraftarları onları desteklemekten.

Çünkü İzlandalılar bunun bir oyun olduğunu, hem de çok güzel bir oyun olduğunu biliyorlardı. Asla maçı bırakmadılar ve ister rehavetten, ister Fransa’nın yıldızlarını oyundan çıkartmasından, daha doğrusu neden derseniz deyin Fransa karşısında iki gol bulmayı başardılar ve son saniyeye kadar da gol atmak için uğraştılar. Skora bakıp oyuna küsmediler.

Yazının Devamı

Nefes Kesen Çeyrek Final

3 Temmuz 2016

Almanya ile İtalya arasındaki final niteliği taşıyan çeyrek final maçında gülen tarafı seri penaltı vuruşları belirledi ve Almanya yarı finale yükselmeyi başardı.

İtalya’nın Almanya’ya yıllardır kabus olması nedeniyle Löw, İtalya karşısına takımını farklı bir dizilişle sahaya çıkarttı. Almanlar her zamankinin tersine bu maça aynı İtalya gibi üçlü defansla başladılar. Almanya böylece İtalya’nın orta sahada bir kişi fazla oynamasının da önüne geçmiş oldu.

Lakin bu sefer de oyun orta sahada sıkıştı ve daha çok orta saha mücadelesi şeklinde geçen bir 45 dakika seyrettik.

Maç öncesinde Almanya’nın hücum, İtalya’nın ise savunma yönüyle ağır bastığını yazmıştım. Gerçekten Conte de takımını bildik defansif anlayışla sahaya sürdü. İtalyanların planı önce defans güvenliğini sağlamak, bu arada bulabilirlerse bir gol bulup maçı tamamlamaktı. Çünkü Almanların orta sahaları ve hücumcularıyla başa baş mücadele edemeyeceklerini Conte de biliyordu. Olmazsa da maç uzatmalara, en kötü penaltılara taşınırdı. Nitekim penaltılara kadar da Conte’nin planı tuttu.

İlk yarıda Almanya golü arayan taraf gibi gözükse de katı İtalyan savunmasını geçemedikleri gibi, eğer bir gol yerlerse bunu kolay

Yazının Devamı

Adından Büyük Maç

2 Temmuz 2016

Galler- Belçika maçının adına bakıp da ağız bükünler çok büyük bir hata işlediler. Çünkü Galler- Belçika maçı, turnuvanın en güzel mücadelelerinden birine sahne oldu.

Maça Belçika hızlı başladı ve güzel bir golle 1-0 öne geçti. Fakat Galler bu golden sonra yavaş yavaş istediklerini yapabilmeyi başardı ve güzel bir kafa golüyle beraberliği yakaladı.

Galler ikinci yarıda da sahaya hakimdi ve iki gol daha bularak skoru 3-1’ e taşımayı bildi. Belçika’nın 2-1’den sonraki etkinliği ise beraberliği yakalamaya yetmedi.

Evet, gerçekten çok güzel bir maç izledik. Karşılaşma öncelikle çok hızlı seyretti. Çoğu zaman top bir o kalede, bir bu kaledeydi. Öte yandan atılan dört gol de birbirinden güzeldi. Kısacası bu maçı seyretmeye değer bulanlar harika bir maç izlediler.

Bu sonuçla yarı finalde Portekiz, Galler’le karşılaşacak. Bir nevi Ronaldo ile Bale’nin eşleşmesi olarak da adlandırabileceğimiz bu yarı final maçı şimdiden ilgiyle beklenmeye başlandı.

Bu turnuvanın en büyük özelliği maçların çok hızlı oynanması. Hakemlere de bu yönde direktif verilmiş ki, basit ve hatta kimi zaman basiti geçen faullerde bile oyunu devam ettiriyorlar. Fakat maçlar ilerledikçe hakemlerin işi

Yazının Devamı

Zafer İtalya’nın

27 Haziran 2016

Almanya’nın çeyrek finaldeki rakibini belirleyecek final niteliğindeki maçtan İtalya zaferle ayrıldı. Şunu açıkça belirtmek gerekiyor ki Maviler, İspanya’yı sadece skor olarak değil oyun olarak da mağlup etmeyi başardılar.

İtalya maça büyük bir hızla başladı. Yaklaşık 15 dakika süren bu bölümde İspanya kendi sahasına resmen hapsoldu. İspanyollar 15.dakikadan sonra rakip sahada görülmeye başlasalar da ciddi bir tehlike yaratamadılar.

İtalya, 3-5-2 taktiğini çok güzel bir şekilde uyguladı. Oyunu kenarlara yayarak topun geniş bir sahada oynanmasını sağladı. Pas trafiğini de iyi yapan İtalyanlar, ani ve hızlı toplarla İspanya kalesinde ciddi tehlikeler yarattılar. Böylece de İspanya’nın kendi oyununu oynamasına fırsat vermediler.

İlk yarıyı duran top sonrası gelen bir golle 1-0 önde kapatmayı başaran gök mavililer, ikinci yarının başında İspanya’nın baskısına maruz kalınca hemen oyuncu değişikliğine gittiler. Antonio Conte’nin De Rossi’nin yerine Motta’yı oyuna alması İtalya’nın orta sahada diri kalmasına neden oldu.

İtalya ikinci yarı boyunca güçlü orta sahası ve defansıyla İspanya’ya geçit vermedi. Maçın pek çok kırılma anı oldu. Fakat bunların her halde en önemlisi

Yazının Devamı

Almanya’ya Yan Bakılmıyor

26 Haziran 2016

2. tur maçında Slovakya’yı 3-0 mağlup eden Almanya, rahat bir şekilde çeyrek finale yükseldi.

Esasen Almanlar maça fırtına gibi başladılar ve henüz 8.dakikada sakatlıktan yeni çıkmasına rağmen oynamak isteyen Boateng’in güzel golüyle 1-0 öne geçtiler.

Fakat bu gol de Alman fırtınasını dindirmedi. Mesut Özil’le bir de penaltıdan yararlanamayan Panzerler, iki gol daha bularak maçı 3-0 kazanmayı bildiler.

Elbette bizim açımızdan daha önemli olan, bir önceki gece Quaresma’nın attığı golle Portekiz’i çeyrek finale taşımasından sonra bir diğer Beşiktaşlı Mario Gomez’in de Slovakya ağlarını havalandırmasıydı.

Euro 2016’da, futbol hayatını Türkiye’de sürdüren oldukça fazla futbolcu var. Fakat bu futbolcuların performanslarında bir ilginçlik söz konusu. Quaresma ve Mario Gomez, ülkemizdeki başarılı futbollarını milli takımlarında da istikrarlı bir şekilde sürdürüyorlar. Lakin diğer pek çok futbolcunun Türkiye ligindeki performanslarının çok üzerinde olduklarını görüyoruz. Bu durumda da insan ister istemez ‘’ acaba bu isimler ligimizi küçümsüyor ve Türkiye’de kendilerini çok kasmıyorlar mı ?‘’ sorusunu düşünmeden edemiyor!

Bu tartışma Türkiye’de Euro 2016 sonrasında ve hatta

Yazının Devamı

2. Tur Başlarken

24 Haziran 2016

Euro 2016’da ikinci tur maçları bugün başlıyor. Bildiğiniz gibi biz maalesef 2.turda yer alamıyoruz.

Aslında her ne kadar işimiz son maça kalsa da, işin bu şekilde sonuçlanacağı ilk maçta, hatta hazırlık maçlarında belliydi. Hazırlık maçları sonunda belki Euro 2016’ da bazı şeyler değişir diye umduk. Gelgelelim, grup maçlarında daha kötü bir milli takım izledik.

Türk Milli Takımı’nın bu başarısızlığının nedenlerini daha önce defalarca yazdım. O nedenle papağan gibi aynı şeyleri tekrarlayıp sizleri sıkmak istemiyorum.

Lakin, sizlerin de bildiği gibi aklı başında herkes Fatih Terim’i uyardı. Fakat teknik direktörümüz, hatta futbol direktörümüz olan Fatih Terim hiç kimseyi dinlemedi ve bildiğini okudu. Ta ki, son maça kadar. Çek Cumhuriyeti maçında yapılan bir iki değişiklik takımın şeklini değiştirdi. Fakat İrlanda’nın İtalya’yı yenmesi hevesimizi kursağımızda bıraktı.

Skorer’de büyük duayen Şansal Büyüka’nın yazısını okumuşsunuzdur. Milli takımın başarılı olması için her şey yapıldı. TFF, Fatih Terim’in bir dediğini iki etmedi. Almanya şampiyonluk primini üç yüz bin Euro olarak belirlemişken TFF’nin sadece gruptan çıkma primini beş yüz bin Euro olarak belirlediğini ve bu

Yazının Devamı

Hatadan Dönünce

22 Haziran 2016

Fatih Terim’in formayı gönül bağı olduğu futbolculara değil, hak edene vermesi gerektiğini defalarca yazdık. Fatih Terim, nihayet İsmail Köybaşı, Volkan Şen ve Emre Mor’a ilk on birde yer verdi ve Arda’yı da farklı bir pozisyonda oynattı.

Bu doğru hamlelere takımın coşkusu da eklenince galibiyet kaçınılmaz oldu. İşte şimdi insan ister istemez sormadan edemiyor: ‘’ Ey Fatih Terim, daha önce aklın neredeydi? ‘’

Gerçekten de doğru kadroyla maça başlayan millilerimiz coşkulu bir futbolla oyunu daha maçın başında rakip kaleye yıktılar ve bunun sonucunda da henüz 10. dakikada 1-0 öne geçmeyi başardılar. Emre Mor’un bu goldeki performansı neden bu futbolcunun ilk on birde oynaması gerektiğini de gözler önüne seriyordu.

30.dakikadan sonra Çekler’in baskısına uğrasak da bunları savuşturmayı bildik. İkinci yarıda Ozan Tufan’la bulduğumuz ikinci gol ümidimizin sürmesini sağladı.

İsmail Köybaşı, Volkan Şen ve Emre Mor gibi formda futbolcular bu takımda daima ilk on birde olmalıydılar. Eğer diğer maçlara da bu şekilde çıksaydık iddia ediyorum o kötü sonuçları almazdık. Fakat maalesef futbolun gerçekleri teknik direktörümüzün egolarına yenik düştü.

Fatih Terim, Çek Cumhuriyeti

Yazının Devamı

Yanlışta Israrın Sonucu

18 Haziran 2016

Bir kurumun yöneticisi o kurumdaki çalışanlardan en fazla verimi almak ister. O nedenle de onları en verimli olacakları pozisyonlarda çalıştırır. Normal şartlarda bir teknik direktör de futbolcularından en fazla verimi almak ister ve bu nedenle de oyuncularını en başarılı olabilecekleri mevkilerde oynatmaya özen gösterir.

Fakat nedense Fatih Terim bu şekilde davranmıyor. Elbette herkes bunun nedenini çok iyi biliyor. Maalesef hocamız çok yüksek bir egoya sahip ve bu nedenle yanlışta ısrar ediyor. Bunun faturasını ise Türk Milli Takımı ve Türkiye ödüyor.

Hırvatistan maçından sonraki yazımda da belirttim. Stoperler devşirme, Caner, Arda ve Burak Yılmaz’ın ciddi maç eksikleri var. Yani Euro 2016 için seçilen kadro da, ilk on birde sahaya sürülen kadro da yanlış.

İspanya’dan yediğimiz ilk iki golde de Mehmet Topal’ın çok ciddi hatası var. Çünkü Mehmet Topal bir stoper değil. Mehmet Topal, yıllardır ön libero oynuyor. Yani arkasında iki stoperle oynamaya alışmış. O nedenle toplara ve rakibe müdahalesi daha farklı. Oysa şimdi arkasında sadece kaleci var. Türkiye’nin en başarılı ön liberosunu stoperde oynatıp hem ona hem de takıma zarar vermeye ne gerek var?

Hakan Balta da

Yazının Devamı