Başar, bürokrat değildir. Ekonomik hayatın içinde, İstanbulda liman işletmelerinin başındadır.Atatürkün huzurunda anlattıkları:"Başvekil İsmet Paşa Yunanistana ve bittabi hiçbir ecnebi memlekete gitmemişti. Yunanistanda müthiş bir imar hareketi vardı. Yunanlılar pratik bir idare sayesinde Pire Limanını inşaya başlamışlardı. Biz ise bir metre rıhtım, bir metrekare antrepo yapmamıştık. Sadece heyetler kurarak, serbest mıntıka yerini tayine çalışarak, Avrupaya adamlar yollayarak kendimizi aldatıyorduk..."Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştünün buna tepkisi:- Emin olun Paşam. Yunanlılar Türkiyeyi ideal şekilde iyi idare edilen bir memleket olarak görüyorlar." (Sf. 26)***BAŞARA göre, Tek Partide "fikir eksikliği" vardır, devlet idaresi yasak koymak sanılmaktadır. "İstismar ve zulüm", halkı canından bezdirmiştir. "Disiplin rejimi" sosyal gerçeklerin "yükseklere" yansımasını engellemekte, Gaziye halkın çok memnun ve minnettar olduğu anlatılmaktadır. (Sf. 4 - 22)Kendinden emin CHP, güdük kalacağını düşündüğü muhalif Serbest Cumhuriyet Fırkasının (SCF) kurulmasına izin verir. Ama halk seller gibi SCFye akmaktadır! CHP şok içindedir:- İnkılap elden gidiyor. Her tarafta irtica başgöstermek üzeredir! (Sf. 15)Serbest Fırka kapatılır. Atatürk huzursuzdur, halkın nabzını tutmak için yurt gezisine çıkar, Başar da geziye davetlidir.Trende, Sivasa giderken Atatürk sorular sorar:- Serbest Fırkayı kaldırmakla iyi mi ettik? Liberalizm nedir? (Sf. 26)Serbest Fırkanın programı da incelenir ve görülür ki:"SCF pratik hayata ait bir takım isteklerle orta çıkmıştır, iktisadi hayatta serbestlik isteyen, devlet müdahalelerini reddeden bir maksada maliktir. Fakat CHPnin ne istediği malum değil. O vakte kadar CHPnin bir programa bağlanması düşünülmemiş..." (Sf.42)***SERBEST Fırkanın da savunduğu liberalizmin "sömürgelerde uygulandığı, Türkiyeyi sömürgeleştireceği" önyargısı tekrarlanır.Yapılmış devrimlerden CHP için ilkeler çıkarılır:"En büyük eserimiz Cumhuriyet, öyleyse ilk ilkemiz cumhuriyetçilik."İsmet Paşa Rusya dönüşü "mutedil devletçiyiz demişti" öyleyse "devletçiyiz."Laikliğin ne olduğu konusunda Ahmet Hamdi Başar liberal fikirler ileri sürer, Recep Peker karşı çıkar. Atatürk "laiklik" ilkesini yazdırır.Bu şekilde Başarın "vecize" dediği "Altı İlke" belirlenir. Recep Peker "Altı Ok" amblemini yapar. (Sf. 42 - 54)Aykırı Başar bir daha çağrılmaz. Kitabını hüzünlü bir dille bitirir: "Buğday ve vergi, iki temel dava" tezini işlediği "İktisadi Devletçilik" ile, iş hacmine göre emisyon tezini savunduğu "İnkılap ve Para" adlı çalışmalarını Gaziye ve İsmet Paşaya bir türlü sunamamıştır."Yüksekler"de "dünyada da buhran var, biz ne yapalım" denilmektedir. (Sf. 132) t.akyol@milliyet.com.tr AHMET Hamdi Başarın "Atatürkle Üç Ay ve 1930dan Sonra Türkiye" adlı önemli eseri 1945te yayımlanmıştı. 1981de İTİA tarafından ikinci baskısı yapıldı.