Koronavirüs salgınının ekonomiye etkisi ve geleceğin nasıl olacağı ile ilgili soru işaretleri çoğaldıkça, deneyimli isimlerden gelen yorumların önemi daha da artıyor. Bu sebeple, gelen çağrılara can kulağıyla kulak vermekte fayda var.
Türk ekonomisi denildiğinde, iktisat dünyasına damga vuran önemli isimlerden biri, hiç şüphesiz, Asaf Hocamız. Bilgi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asaf Savaş Akat’ın görüş ve beklentilerini sizlerle paylaşmak isterim.
***
“Kovid-19 salgınının bundan sonra nasıl seyredeceği hakkında hâlâ bilgimiz çok kısıtlı. Ekonomiye etkilerini öngörebilmek için yaşamın normalleşeceği tarih hakkında bir fikrimizin olması gerekiyor. Normalleşme uzadıkça salgının ekonomik bedeli de geometrik artışla yükselecektir. Her geçen gün daha fazla işsizlik, daha fazla iflas, daha fazla fakirleşme demektir.”
***
“Türkiye pek çok kriz atlattı. Ancak bu kez durum farklı çünkü salgın ve sokağa çıkma yasakları taleple birlikte pek çok sektörde üretimi tamamen durdurdu. Lokantalar, oteller, seyahat şirketleri, berberler, dişçiler; say sayabildiği kadar. Demek ki üretici firmalara nakit girişi durdu, yazılan zarar, bilançolarını perişan etti. Güçlü finansal yapıya sahip olmayan firmaların iflas riski daha önce hiç olmadığı şekilde yükseldi. üretim yapısında ciddi bir tahrip ihtimali var. Salgının ekonomik maliyetini düşürmek için bu kısır döngüye izin verilmemesi gerekiyor. Ama şu gerçek ülkede üretim yani gelir kesinlikle azalacak.”
***
“Ülkemizde yönetim bir dizi önlem almaya çalışıyor. Bunlar için önceden yeterli ya da yetersiz demek zordur. Hızlı normalleşme halinde tedbirler yeterli kalabilir. Aksi takdirde mutlaka ek tedbirler getirmek gerekecektir. Benim görebildiğim, hükümet normalleşmenin gecikmeyeceğini, yani kayıp dönemin ilkbaharla sınırlı kalacağını, bir şekilde yaz ayları ile birlikte ekonominin toparlanma sürecine gireceğini düşünüyor. Sadece Türkiye değil; diğer ülkeler ve uluslararası kuruluşlar da aynı durumda, onlar da bu tür bir ekonomik krizde geçmişte oluşmuş deneyimlere sahip değiller. Yani kör uçuş yapılıyor.”
***
Asaf Hocanın, koronaya bakışı ve gelecek beklentileri bu şekilde.
Peki bir soru daha.
Acaba geleceğin meslekleri ne olacak, gençlere tavsiyeleri olur mu?
Malum değişim rüzgârları esiyor, şu günlerde! İşte cevap...
“Dünya çok hızlı değişiyor ve gelecekle ilgili belirsizlikte çok büyük artış var. Virüs salgını buna iyi bir örnek. Kim öngörebildi? Demek ki eğitimin işlevi de değişiyor. Dar uzmanlaşma, avantajlarını kaybetti. Yeni neslin aynı işyerinde, meslekte, hatta ülkede hayatlarını geçirmeleri ihtimali çok düştü. O nedenle gençlere, eğitimde kariyer esnekliği verecek becerilere yatırım yapmalarını öneririm. Anahtar kelime esnekliktir. Buna vizyon sözcüğünü de eklemek isterim. “Esneklik” ve “vizyon”; işte yatırım yapılacak iki temel unsur.”