Şükrü Andaç

Şükrü Andaç

sukru.andac@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

30 yıldan bu yana yaptığı yatırımların büyüklüğü 27 milyar dolara ulaşan, sadece son 10 yılda toplumsal katkı tarafına 300 milyon dolar kaynak ayıran Turkcell’in Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç ile şirketin sürdürülebilirlik odaklı planlarını, dijital dönüşümü, geleceğe bakışı ve yatırımları konuştuk.

- Turkcell, sürdürülebilirlik alanındaki hedeflerini belirlerken hangi önceliklere odaklanıyor ve bu hedeflere ulaşmak için belirlediğiniz kilometre taşları neler?

Ülkemizin enerji bağımsızlığına katkı sağlayacak yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek ve bu kaynakları dijitalleşme ile verimli kılmak milli menfaat konusu. Türkiye’nin lider teknoloji şirketi ve mobil operatörü Turkcell olarak attığımız her adımın ve tüm iş süreçlerimizin çevreye olan etkilerini gözetiyoruz. Enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik, işimizin her aşamasına dahil ettiğimiz bir yaklaşım. Hedefimiz, sanayi devriminin tetiklediği iklim krizini ‘Teknoloji Devrimi’ ile yenmek. Bu anlayışla, kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerimizi oluşturduk. Çalışmalarımızı alternatif enerji yatırımları, ekipman modernizasyonu, parametre optimizasyonu gibi birçok başlıkta sürdürüyoruz. Başta yapay zekâ olmak üzere gelişen teknolojiye bağlı olarak çok büyük bir enerji ihtiyacı söz konusu. “Daha fazla bit, daha az watt” bakışıyla; kullanılan her bir watt için, daha fazla bit koymamız gerekiyor. Turkcell olarak hedefimiz, 2050’de net sıfır bir şirket olmak.

Haberin Devamı

Sürdürülebilirlik için dijital devrim peşinde

- Turkcell’in çevresel etkisini azaltmak için hayata geçirdiği projeler ve yatırımlar hakkında bilgi verebilir misiniz? Özellikle enerji verimliliği ve karbon salınımı konusunda attığınız adımlar nelerdir?

Sertifikalı yüzde 100 yenilenebilir enerji tüketmenin yanı sıra Turkcell Enerji şirketimizle yenilenebilir enerjiye yatırım yapıyor, yenilenebilir enerji de üretiyoruz. 2021’de satın aldığımız 18 MW kurulu güce sahip Karadağ Rüzgâr Enerjisi Santrali bu stratejinin ilk adımı oldu. Ayrıca 240 milyon dolarlık yatırımla, 7 ildeki 11 ayrı lokasyonda güneş enerjisi santralleri kuruyoruz. Arazi tipi ilk GES projemiz, Uşak’ta bu yıl içinde devreye alındı. 2026 sonuna kadar 300 MW kurulu güce sahip güneş enerjisi santrali inşa edeceğiz. Finansman da önemli konu. Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası ile 50 milyon Euro tutarındaki 6 yıl vadeli yeşil kredi anlaşması imzaladık. Bu kredi ile Turkcell’in öz tüketime yönelik farklı yenilenebilir enerji projelerine kaynak sağlayacağız. Bank of China ile de 30 milyon Euro tutarında ‘yeşil kredi’ sözleşmesi imzaladık. Kredi, uluslararası kabul görmüş Yeşil Kredi İlkeleri kapsamında Turkcell’in yenilenebilir enerji yatırımlarının finansmanında kullanılacak. BNP Paribas ile daha önce imzaladığımız ‘Sürdürülebilirlik Endeksli Kredi’ anlaşmamızda da tutarı arttırıp vadeyi uzatarak güncelledik. Türkiye’de telekomünikasyon ve teknoloji sektöründe, sera gazı azaltım hedefleri, Uluslararası Bilim Temelli Hedefler Girişimi (SBTi) tarafından onaylanan tek şirketiz. Ayrıca Karbon Saydamlık Projesi olarak bilinen CDP İklim Değişikliği Programından en yüksek not olan A notunu alan Türkiye’deki tek teknoloji ve telekomünikasyon şirketiyiz. GSMA Mobile Net Zero inisiyatifine katılan dünyadaki ilk 8 operatör arasındayız. Tüm bunlar, attığımız adımların ve yatırımlarımızın ne denli isabetli ve verimli olduğunu göstermesi açısından bizi motive ediyor.

Haberin Devamı

COP29’da ‘sürdürülebilir kalkınma’ konuşuldu

Haberin Devamı

- Bakü’de düzenlenen COP29’da yer alan bir şirket olarak geleceği yorumlayabilir misiniz?

İklim değişikliği ve çevre krizi ile mücadelede global iş birliği çok önemli. COP29’da belirlenen yol haritası ve alınan kararların, bu anlamda çok kritik olduğunu düşünüyorum. COP29 bünyesinde Turkcell’in sürdürülebilirlik master planını paylaşma, teknoloji ekosisteminin önde gelen temsilcileriyle fikir alışverişi yapma fırsatı bulduk. Konuşmacı olarak katıldığım, Dünya Bankası ve Türkiye pavilyonlarındaki oturumlarda, dijitalleşmenin sürdürülebilir kalkınmadaki rolünü ve Turkcell’in bu başlık altındaki çalışmalarını aktardım. Zirvede gördüğümüz ilgi bizleri çok mutlu etti. COP29 bünyesinde imzalanan “Green Digital Action” deklarasyonunun da destekçisi olduk. Dijital teknolojilerin iklim değişikliğiyle mücadeledeki kritik rolünü ve dijitalleşmenin çevresel etkilerini azaltmak için tüm paydaşların iş birliği yapması kritik. Bildiriye verdiğimiz destekle, dijital dönüşüm yoluyla sürdürülebilir kalkınmaya katkı sağlama kararlılığımızı da bir kez daha ortaya koyduk.

Dijital çözümlerle işler hızlı ilerliyor

- Dijital dönüşüm ve teknoloji kullanımı, sürdürülebilirlik projelerinizde nasıl bir rol oynuyor? Örneğin, 5G teknolojisi veya yapay zekâ uygulamaları, çevresel ve sosyal etkilerinizi nasıl iyileştirebilir?

Dijitalleşme, endüstrilerde pozitif yönde köklü değişiklikler sağlarken, bugünkü konvansiyonel sistemlere göre daha karmaşık bir yapıyı da beraberinde getiriyor. Yenilikçi teknolojiler çevresel, sosyal ve ekonomik sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için hem inovatif çözümler sunuyor hem de süreçlerin daha verimli ve etkili hale gelmesine katkıda bulunuyor. Daha sürdürülebilir tedarik zinciri stratejileri, veri analizi ve atık yönetimi gibi geniş bir çerçevede çok önemli avantajlar sağlıyor. Biz de Türkiye’nin en önde gelen teknoloji üreticisi olarak, teknolojiyi ve inovasyonu, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için bir kaldıraç olarak konumluyoruz. Dijital dönüşümün iklim değişikliği ile mücadelede oynadığı rolün bilinciyle çalışmalarımıza yön veriyoruz. Yapay zekâ, nesnelerin interneti gibi teknolojileri kullanarak, su tüketimi, enerji kullanımı veya karbon emisyonlarının azaltımı gibi verimlilik süreçlerinin takibini sağlıyoruz. Bir yandan da üretim, perakende, e-ticaret, AVM, ulaşım, turizm, akaryakıt ve finans başta olmak üzere birçok sektöre yönelik sunduğumuz enerji çözümleri ile şirketlerin maliyetlerinde ciddi oranda tasarruf yapmalarına ve verimliklerini artırmalarına olanak tanıyoruz.