Virüs salgını nedeniyle ekonomide yaşanan sıkıntıları aşmak için, başta hükümet olmak üzere, birçok kurum ve şirket destek paketleri açıklamış durumda. Yaşananların uzamasına bağlı olarak desteklerin devamı gelebilir. Bunların yanı sıra, gururla söyleyelim, ülkemizde, özellikle bu gibi krizlerde öne çıkan önemli bir bağış kültürü var.
Koronavirüsün ekonomik cephedeki olumsuz etkilerini aşma noktasında bu bağışlar ihtiyaç sahipleri için gerçekten de ilaç gibi gelmekte.
Elbette, dileğimiz, Türkiye’de yaşayan hiç kimsenin gelirinin belirli bir seviyenin altına düşmemesi ve herkesin refah içinde yaşaması ama gelin görün ki, dünya düzeni şimdilik buna pek izin vermiyor. Bu yüzden ihtiyaç sahiplerine ulaşan ve böylesine günlerde onlara nefes aldıran maddi bağışlar, kritik önemde.
136’sı kurumsal, 10’u bireysel
Salgına karşı birçok farklı isimle kampanya başlatıldı. Cumhurbaşkanlığınca başlatılan “Biz Bize Yeteriz Türkiyem” isimli kampanya ise, toplanan bağış tutarıyla hepsi arasında öne çıkmakta. Şu ana kadarki rakam 1.1 milyar liraya yaklaştı.
İnternette hazırlanan “bizbizeyeteriz.gov.tr” sitesinde kampanyaya bağış yapanların isimlerine de yer veriliyor. Hazırlanan listede 1 milyon TL ve üzeri bağış yapanlar bulunuyor. Bu sıralı listede 136 kurumsal, 10 da kişisel bağış var. Ve toplam bağışların neredeyse yüzde 70’e yakınını, bu liste, yani 1 milyon ve üstü bağış yapanlar sırtlıyor.
Gerek Milliyet gerek tüm basın olarak kampanyaya katılan kurum ve şirketleri, başından bu yana sayfalarımızda duyuruyoruz.
Bireysel olarak destek verenleri bir kez de bu yolla hatırlatmak isterim.
Bu isimlerin temsil ettiği bazı şirket ve dernekler; “Atasay”, “Sabancı”, “Chobani”, “Tekfen-TEMA”, “Akfen” olarak sıralanıyor.
Listede, iş aleminden tanıdık simaların yanı sıra, spor dünyasından tek isim olan “Şenol Güneş”, gözden kaçmamalı. Bravo Hocam.
Genelge sonrası bağışlar artar
Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan kampanyalardaki bağış tutarları da, 11 Eylül 2014’te çıkan yasa ile vergi indiriminden yararlanıyor. Bu hüküm, “Cumhurbaşkanınca başlatılan yardım kampanyalarına makbuz karşılığı yapılan bağışların tamamı vergiden indirim konusu yapılabilir” diyor.
Şirketlerden alınan Kurumlar Vergisi oranı %22.
Bu şirketin 100 bin TL bağış yaptığını varsayalım.
Bunu vergiden düşer. Ancak bu bağışı, 220 bin TL’den değil, vergi matrahı olan 1 milyon TL’den inebilir.
Dolayısıyla bu şirketin kârı 900 bin TL’ye iner ve yeni vergi hesabı yapılır.
220 bin TL yerine, 900 binin %22’si olan 198 bin TL’yi vergi olarak yatırır.
Sonuçta, bağış sonrası sadece 22 bin TL daha az vergi ödemiş olur. Bağışın 78 bin TL’si kârdan gider.
Bu şirket bağış yapmasa devlete 220 bin TL ödeyecekken; 100 bin TL bağış ve 198 bin TL vergi ile toplam 298 bin TL öder.
Beyan edilen bir kâr yoksa, indirim sonraki yıla devredilemez.
Devletin, teşviklerle, bağışları özendirmesi çok önemli. Ülkemizdeki yaygın söylemle, “Bunlar vergiden düştüğü için bağış yapıyorlar” demek yerine, toplum için sorumluluk taşıyarak bağış yapanları yürekten alkışlamak gerekiyor.