Hekimler, “Koronavirüse karşı herkes kendi OHAL’ini ilan etsin” diyen Sağlık Bakanı ile hemfikir... 65 yaş üstüne sınırlamayı devlet getirdi. Ancak diğer yaş grupları da tüm topluma izolasyon getirilmişçesine yürüyüş için bile dışarı çıkmamalı, tedbiri elden bırakmamalı
Korona can almaya devam ederken kaygı düzeyimiz yükseliyor. Aytaç Yalman Paşa’nın vefatının ardından Fenerbahçe Orduevi’nin toptan karantinaya alınması başta olmak üzere endişe halini artıran gelişmeler yaşanıyor. Yurtdışı teması tespit edilemeyen vakaların da görüldüğü yönündeki haberler artıyor. Hızlı teşhis kitlerinin dağıtılmasıyla vaka sayısının hızla arttığını da maalesef görüyoruz.
Koronavirüse karşı geçen haftaya kadar neredeyse iki yaklaşım söz konusuydu. İngiltere sürü bağışıklığı sistemini uygulamaya karar verince gözler bu ülkeye çevrilmişti.
Hafife aldılar ama...
İçimizden, “Haklı çıksalar, hadi inşallah” bile diyorduk. Birleşik Krallık, toplumun yüzde 60’ının enfekte olacağı ve böylece riskin minimuma ineceğini hesaplıyordu. Aynı şekilde ABD Başkanı Trump açıkça ilan etmese de başlarda virüsü pek hafife almış ve zımnen benzer stratejiyi uygulamıştı. Ama ne olduysa oldu, hafta başında İngiltere’de hava bir anda döndü. Boris Johnson okulları tatil etmek başta olmak üzere bir dizi tedbiri hızlıca devreye soktu. Peki ne oldu da İngiltere bir anda strateji değiştirdi. Tabii Trump da!
Rapor değiştirdi
Yeni stratejinin nedeninin Imperial College London’s COVID-19 Response Team’ın hazırladığı ve Boris Johnson’ın önüne koydukları rapor olduğu anlaşıldı. Raporun bir kopyası da Beyaz Saray’a gönderilmişti.
Raporu hazırlayan ekibin başında bulunan salgın hastalıkları Profesörü Neil Ferguson vardı. Raporun açıklanmasının hemen akabinde kendisinin de koronavirüsü kaptığı belirlendi ve karantinaya alındı. Peki Boris Johnson’a bir anda strateji değiştiren raporda neler vardı?
Milyonlarca ölüm
Üniversitenin raporundan olduğu gibi aktarıyorum: “İngiltere ve ABD popülasyonlarının yüzde 81’inin salgın süresince enfekte olması öngörülüyor. Hiçbir strateji uygulanmadığında İngiltere’de 510 bin kişi, ABD’de ise 2.2 milyon kişinin ölmesi öngörülüyor. İngiltere’nin yatıştırma politikasını uygulaması halinde, tahmini ölüm sayısı 255 bin kişi, ABD’de ise 1.1 milyon kişi olacak, yatıştırma stratejisi olası ölüm oranını yarıya indirebilir. Ancak baskılama stratejisi uygulanırsa bu rakamlar çok daha azalacaktır. Önerilen en etkili yöntem baskılama politikalarının uygulanmasıdır.”
Yatıştır, yavaşlat
Imperial College Covid 19 raporuna göre iki tür ilaç dışı müdahale yaklaşımı var.
Mitigation (Yatıştırma- yani virüsün etkisini azaltma) ve Suppression (Baskılama).
Mitigation yani yatıştırma stratejisinde amaç salgının sağlık üzerindeki etkisini azaltmak. Şüpheli vakaların ve hanelerin karantinaya alınması ve salgın tepe noktaya ulaştığında zayıf olanları sosyal olarak üç ay toplumdan uzaklaştırma temel alınıyor. Bu strateji temelde sosyal etkileşimi azaltma ve sadece yüksek risk altındaki hastaların tedavisini içeriyor. Amaç salgını yavaşlatmak.
Fikir değil bilgi
Rapora göre baskılama stratejisine en iyi örnek tam karantina. Amaç vaka sayılarını azaltıp salgını tam tersine çevirmek. Sosyal olarak tüm toplumu uzaklaştırmak, üniversitelerin, okulların, kafe ve restoranların kapatılması gibi uygulamaların tamamı.
Türkiye şu anda baskılama stratejisini uyguluyor. Devlet, 65 yaş üstüne de sokağa çıkma yasağı getirdi. Kuşkusuz bugünlerde alınabilecek önlemler konusunda herkesin bir ‘fikri’ var. Ancak bu konu sokaktaki vatandaşın fikrine bırakılmayacak kadar önemli. Başta hekimler olmak üzere uzmanların bilgisi ve yönlendirmesiyle ülkeyi yönetenlerin alacağı kararlara hepimiz uymalıyız.
Merhameti yok
Ben de bu yazıda kendi görüşlerimi değil, hekimlerin verdiği bilgileri aktarıyorum. Özetle şöyle diyorlar:
“İnsanların kesinlikle evinden çıkmaması gerekiyor. Daraldım, bir hava alıp döneyim diyebileceğimiz koşullar yok ortada. Virüsün merhameti yok zira. Siyasi otorite vaka sayılarına, yayılım hızına bakıp gerekli tedbirleri alıyor. Olağanüstü halden önce insanların kendiliklerinden evlerde kalma koşullarına kesin olarak uyması lazım. Bunu zorlayıcı tedbirler getirilebilir. New York Valisi Cuomo mesela para cezası getireceklerini açıkladı. Singapur örneğinde önce para cezası, ikinci ihlalde vatandaşlıktan çıkarılma cezası çok etkili oldu. Singapur’da hala ölüm vakası yaşanmadı. Romanya hapis cezası getirdi. Toplu taşıma istatistiklerine baktığımızda azalmakla birlikte 65 yaşın hala büyük ölçüde dışarda olduğunu görüyorduk. Bu nedenle 65 yaşa sınırlama getirilmesi çok doğru oldu. Ancak diğer yaş grupları da tüm topluma izolasyon getirilmişçesine yürüyüş için bile dışarı çıkmamalı, tedbiri elden bırakmamalı.”
Tam izolasyon hedeflenmeli
Academic Hospital Yönetim Kurulu Başkanı ve Kadın Hastalıkları, Doğum ve Perinatoloji Uzmanı Prof. Dr. Zehra Neşe Kavak, Türkiye gibi baştan beri baskılama stratejisi uygulayan ülkelerin bir kaç adım önde olduğuna dikkat çekiyor. Trump ve Johnson’ın bu stratejiye geçmesinin nedenini artık onların da ipleri sıkı tutup vakaları kontrol altında tutmakla açıklıyor.
Dünya Petinatoloji Akademisi Üyesi Neşe Kavak ekliyor, “Fakat özellikle İngiltere geç kaldı gibime geliyor. Biz doğru tedbirleri hızla devreye soktuk. Bundan sonrasında vaka ve ölüm olaylarına bağlı olarak ek tedbirler de gelecektir. Sağlık bakanımız başta olmak üzere olağanüstü bir çabayla her gelişme her an takip ediliyor. Kanımca Imperial College Üniversitesi’nin raporunu baz almalı ve evde oturma zorunluluğu tüm yaş gruplarına getirilmeli. Patlamayı ertelemenin yolu bu olur. Zorunluluk getirilmesi bulaşmayı ve hastanelere yığılmayı azaltır. Yanı sıra insanların hastanelerden daha iyi hizmet almasını sağlar. Maalesef basına yansıyan görüntülerden ‘evde kal’ tavsiyesine uyulmadığını görüyoruz. Türkiye’de ortalama yaş 30. Avrupa’ya göre çok genciz. Bu nedenle ölüm oranlarının düşük olması beklenebilir. Buna karşın yine de total izolasyon çok daha koruyucu olacaktır.
Öte yandan sağlık çalışanları en büyük risk grubunda. Sağlık çalışanlarına testlerin hızlı bir şekilde yapılması şart. Almanya ve Güney Kore bu yüzden başarılı oldu.
Imperial College’ın raporu çok önemli. Bu haftaya rapor damga vurdu. Trump ve Johnson rapora göre önlemleri açıkladılar. Bilimsel verilerin ışığında görüyoruz ki bu işin tek çaresi izolasyon ve daha çok test yapılması. Şüpheli vakalara hızlıca test yaparak, pozitif vakaları hemen izole etmek önemli. Bu insanlığı tehdit eden en büyük salgınlardan biri. Maalesef gençlerimizin sosyal mesafe kuralına uymadığını da görüyoruz. Anadolu’da çoğu evde yaşlılarla birlikte oturuluyor. Gençler virüsü evlere taşıyacağından önlemler daha sıkılaştırılmalı, vaka sayısındaki artışa bağlı olarak total izolasyona geçmek hedeflenmeli. Aksi takdirde üç dört hafta sonra durumumuz çok kritikleşebilir.”
‘İtalya’da tabut kalmadı’
İtalya’nın sorumsuzluğunun cezasını çok ağır bir şekilde çektiğini vurgulayan Üroloji ve Çocuk Ürolojisi Uzmanı Doç. Dr. Selçuk Sılay’ın önerileri bu noktada çok önemli:
“Ölüleri defnetmek için yeterli tabutları dahi kalmadı. İtalya’ya benzememek elimizde. Hükümetin bu noktada genele yayılmış bir sokağa çıkma yasağı ilan etmesinin şu an için gerekli olmadığına ancak her bireyin kendi OHAL’ini ilan etmesi gerektiğine inanıyorum. Salgın döneminde 60 yaş üstü bireylerin her ne olursa olsun özellikle önümüzdeki 2-3 haftalık süreçte dışarı çıkmamaları hayati derecede önemli. Devlet yasal sınırlamayı getirdi. Yasağa uyulmazsa vaka sayısı ve ölüm oranlarına bağlı olarak daha sert tedbirler haklı olarak gündeme gelecektir.”
En güzel fiziksel aktivite evde yapılan egzersizler. Öte yandan 60 yaş altı ve kronik bir hastalığı olmayan bireylerin ise sosyal mesafeyi koruyarak açık havada yürüyüş yapmasının bir sakıncası olmadığını belirten Sılay, şu bilgileri veriyor:
“Eve yakın açık alanlarda sosyalleşmeden hızlı bir yürüyüş tek kabul edilebilecek aktivite olabilir. Ancak özellikle İstanbul şartlarında böyle bir imkanın çok olmadığını biliyoruz. Önümüzdeki 2-3 hafta çok kritik olduğundan genç yaşlı demeden acil durumlar dışında evde kalınması en doğru yaklaşım olacaktır.”
En az bir metre mesafe
Kalp Damar Cerrahı Prof. Dr. Melih Us ise bu noktada vaka sayılarının önemli olduğuna dikkat çekiyor. Verilerin Sağlık bakanlığı bilgisi ve takibinde olduğuna dikkat çeken Melih Us, şöyle diyor:
“Vaka artış hızı pik yapar ise farklı tedbirler gündeme gelebilir, ancak plato şeklinde devam ediyorsa gerek kalmayacaktır. Halkın Sağlık bakanımızın çağrılarına uyarak kendilerini evlerine kapatması şart. Ancak büyük şehirler dışında durum nasıl bunu çok bilemiyoruz. Vaka sayıları ve sonuçları bundan sonra alınacak aksiyonlarda belirleyici olacaktır. Bu aşamada kimse evinden çıkmamalı. OHAL ilan edilse de, edilmese de kalabalık yerlerden ve mekanlardan uzak durulmalı. Bir metre mesafe ve etraftaki hiçbir şeye dokunmama kuralına uyumayacaksanız lütfen yürüyüşe de çıkmayın.”