Tarlaya hijyen geldi
Gıda ve tarımın iki güçlü markası Tat ve Türk Traktör, koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle kritik bir sürecin yaşandığı bugünlerde dikim, çapalama ve hasat işlemlerinde tarımda çalışan mevsimlik işçilerin yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve koronavirüsten korunmak konusunda bilinçlendirilmesi için harekete geçti. Markalar çiftçilerin sağlığını ve üretimin sürekliliğini sağlamak adına “Hijyen Projesi”nde bir araya gelerek mevsimlik tarım işçileri için el ele verdi.
Günlük kontrol
Tat Gıda CEO’su Arzu Aslan Kesimer, Hijyen Paketinin detaylarını şöyle aktardı: “Her zaman olduğu gibi salgınla mücadelede de çiftçimizin yanında yer alarak en temel sorunlarına çözüm bulmak istedik. Proje kapsamında Bursa ve İzmir’de bulunan
500’e yakın sözleşmeli çiftçimize tarımsal faaliyetlerde yardımcı olan mevsimlik tarım işçilerinin yaşadığı 10 ayrı lokasyona öncelikle duş ve tuvalet konumlandırdık. Proje kapsamında aynı zamanda mevsimlik tarım işçilerine eldiven, maske, sabun, şampuan gibi hijyen için gerekli temel ürünlerin yer aldığı bir hijyen paketi desteğimiz var.”
Günlük kontrollerin yapılabilmesi için ateş ölçerler de temin ettiklerini anlatan Kesimer, “Projede mevsimlik işçilerin yaşam koşullarının iyileştirilmesine ek olarak, bilinçlendirme faaliyetlerinin de büyük öneme sahip olduğunu düşünüyoruz. Kişisel hijyen koşullarının sağlanması, risk faktörlerinin belirlenmesi, alınabilecek önlemlerin fark edilebilmesi için koronavirüsten korunmanın yollarının anlatıldığı bilinçlendirme çalışmalarını da projemiz kapsamına dahil ettik. Bilinçlendirme çalışmaları kapsamında sağlık çalışanları tarafında, sözleşmeli çiftçilerimize ve mevsimlik tarım işçilerimize detaylı eğitimler verildi” dedi.
Yerli teknoloji
TürkTraktör CEO’su Aykut Özüner ise ortak projeye ilişkin şunları söyledi:
“Tat Gıda çok uzun yıllardır özellikle domates tarımının geliştirilmesi ve sözleşmeli tarım adına önemli çalışmalar yürüten sektör lideri bir kurum. Bizim gibi onlar da ülke çiftçisini yakından tanıyor, tarımsal faaliyetler anlamında ihtiyaçları, çiftçilerin çalışma koşullarını tüm detaylarıyla takip ediyorlar. Mevsimlik işçilerin ihtiyaçlarını görüp buna uygun bir projeye adım attıkları zaman biz de mutlulukla destek vermek istedik.”
Minik Nil’in elinden tutalım
Evladı milyonda bir görülen genetik bir hastalığa yakalanmış bir anneden, içinde yine de umudu barındıran bir mektup aldım: “Bizim ismimiz Nihan ve Ali Güleç. 20 aylık Nil isminde bir bebeğimiz var. Maalesef 3 ay önce Spinal Müsküler Atrofi (SMA) Tip 2 tanısı konuldu. SMA, insanların yürüme, yemek ve nefes alma yeteneğini etkileyen, şiddetli kas güçsüzlüğüne neden olan, ilerleyici bir hastalık. Nil’in iyileşmesi için Amerika’da iki yaşından önce tedavi olması gerekiyor. Nil, 20 aylık olduğu için 4 aydan az süresi kaldı. Tedavinin bedeli ise 2.15 milyon dolar.”
Kitlesel bağış
Tedavinin çok pahalı olması anne babanın gözünü korkutsa da denemekten başka çareleri olmadığı için tüm imkânlarını seferber ediyorlar. Önce, Nil’in gen tedavisi için bir bağış kampanyası başlatıyorlar. Tedavi henüz Türkiye’de onaylı olmadığı için bizde yardım toplama başlatamıyorlar. Bu sebeple Amerika’da “Gofundme” isimli kitlesel bağış platformu üzerinden bir kampanya başlatıyorlar.
Kampanyanın ismi ise “Savingnil”. https://www.gofundme.com/f/save-nil039s-life
Online müzayede
Bağış kampanyasıyla aynı ismi taşıyan bir de internet sitesi www.savingnil.com kuruluyor. Sanatçılar ailenin elinden tutuyor. İlk etapta, Devrim Erbil’den Ali Atay’a, Esra Köymen’den Tamer Yılmaz’a, 45 değerli sanatçımız 300’ü aşkın eseri kampanyaya bağışlıyor. Nil’in tedavisine gelir yaratmak için bu eserler web sitesi üzerinden satılıyor. Yakın zamanda bir online müzayede de yapacaklar. Nil zamana karşı yarışıyor. Ama aile başaracağına inanıyor. İyilik paylaşılır, minik Nil’in yanında olalım.
Modacılar Paris’e hazırlanıyor
İkinci dalga ihtimaliyle hop oturup hop kalktığımız bugünlerde güzel haberler de alıyoruz. Malum, tüm etkinlikler iptal oldu, 10 kişiden fazla insan bir araya gelemiyor. Bu süreçte uluslararası moda haftaları, elektronik fuarları, expo’lar başta olmak üzere birçok etkinlik de iptal edildi.
Eylül sonunda Londra, Milano Moda Haftası’ndan sonra sektörün kalbi Paris Moda Haftası’nın da iptal edilmesi bekleniyordu. Bir ara haftanın dijital ortamda yapılacağı haberi geldi. Ancak sıkı durun; iptal yok! Haberi ünlü modacımız Dilek Hanif’ten aldım.
Dilek Hanif, merakla beklenen konuya şu sözlerle açıklık getirdi:
“Paris’ten gelen haber, moda haftasının, 28 Eylül-6 Ekim arasında yapılacağı yönünde. Dünyanın en önemli alıcıları buraya gelip siparişlerini veriyor. Kaldığımız yerden koleksiyon çalışmalarınıza başladık. Biz de diğer modacılar gibi koleksiyonlarımızla moda haftasına katılacağız. Showroom’larda, fiziksel alıcılarla bir araya geleceğiz.” Umarız dünyanın her yerinde insanlar tedbirlere devam eder ve etkinlikler tedbirler çerçevesinde gerçekleşir. Böylece hem sağlığımızı hem de sosyal ve ekonomik hayatı koruyabiliriz.
