Otların rüzgârlı öyküsüne çağrı
27-30 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan Alaçatı Ot Festivali’nin bu yılki teması ‘Yeniden Doğuş’. Festivalde deprem bölgesinden üreticiler ve yerel lezzetler de katılımcılarla buluşacak.
Çeşme rüzgarı ve turizmiyle olduğu kadar limonu, enginarı, sağlığa faydalı endemik bitki türleri ile ünlüdür. Turizmdeki başarısı da zaten bu endemik bitkilerin geniş kitlelerce tanınmasını sağladı. Öyle ki binlerce kişi, her yıl ilkbaharda bu bitkileri tanımak, tatlarına bakmak için Çeşme’ye koşuyor.
Çeşme Belediyesi tarafından düzenlenen, endemik otlar ve bu otlarla hazırlanan eşsiz lezzetlerle keyifli anlar yaşatan ‘Otların Rüzgârlı Öyküsü’ Alaçatı Ot Festivali, bu yıl on ikinci kez gerçekleştiriliyor. Birbirinden leziz etkinlikleri, sokaklara yayılan mis gibi kokuları ile önemli dünya festivalleri arasında yer alan Alaçatı Ot Festivali bu yıl da konserler, stantlar, sergiler, söyleşiler, yarışmalar ve yemek yapım atölyeleri ile milyonları ağırlayacak.
Dolu dolu program
27-30 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek festivalde cuma akşamı adını Hatay’ın Karsu köyünden alan ve depremde çok sayıda akrabasını kaybeden şarkıcı Karsu Dönmez sahne alacak. Cumartesi günü ise rock müzik grubu Duman, en sevilen şarkılarını Çeşmeliler için söyleyecek.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki depremlerde 7 üyesini kaybeden Antakya Medeniyetler Korosu da deprem yararına konser verecek. Doğadan toplanan yüzlerce türdeki otun tezgahlarda yerini alacağı 12’nci Alaçatı Ot Festivali’nde Çağla Şıkel’in sunacağı yarışmada en güzel yemekler ve otlar yarışacak.
Ayhan Sicimoğlu başkanlığında dünyaca ünlü şeflerin jüri olarak katılacağı, Ege’de yetişen sayısız otun sergilendiği Alaçatı Ot Festivali’nin bu yılki ana teması “Yeniden Doğuş” olacak.
Festivalde bu yıl depremde etkilenen Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Diyarbakır, Şanlıurfa, Osmaniye, Adana, Adıyaman, Malatya, Kilis’in bölgesel lezzetlerinden oluşturulacak stantlarla vatandaşlara ve yerel üreticilere destek olunacak. Hatay’ın künefesinden, içli köftesine, Malatya’nın kayısısından Gaziantep’in baklavasına, Diyarbakır’ın kadayıfına kadar birçok ürün sergilenecek.
12. Alaçatı Ot Festivali için İstanbul Stay Otel’de düzenlenen basın toplantısında konuşan Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran, “Sizleri, tarihin, doğanın, kültürel zenginliğin büyük bir uyumla kucaklaştığı, Dünya markası Alaçatı’mıza davet etmek için geldik. Sizleri büyüleyici renkleriyle uyanışına eşlik edeceğimiz, umutlarımızı yeniden yeşerteceğimiz, dayanışma ruhuyla yaralarımızı sarıp, iyileşeceğimiz bir coşkuya ortak olmaya çağırıyoruz” dedi.
Oran, “Yarımadada yetişen otlar, yerel lezzetler özelinde gerçekleştirdiğimiz ‘Otların rüzgarlı öyküsü’ Alaçatı Ot Festivali’mizde, bu yıl bir istisna yaparak, stantlarımızda Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Diyarbakır, Şanlıurfa, Osmaniye, Adana, Adıyaman, Malatya ve Kilis’in bölgesel lezzetlerine de yer vereceğiz. Yarışmalar, sergiler, söyleşiler, konserlerle cıvıl cıvıl misafirleriyle Alaçatı’nın eşsiz atmosferinde baharı karşılayacağımız festivalde, stantlarımız deprem bölgesinden katılımcılarımızın hazırladığı yöresel lezzetlerle çok daha zenginleşecek” diye konuştu.
Sağlık ön planda
Herkesi festivale davet eden Oran sözlerini şöyle sürdürdü; “Gastronomik söyleşilerde, zeytini, enginarı, meşhur limonumuzu, bölgemizin endemik türlerinin sağlığımıza pozitif etkilerini konuşacağız, zamanla dönüşen yemek kültürünü, mutfağımızın zenginliklerini konuşacağız. Sağlıklı beslenmenin, sürdürülebilir bir yaşamın ipuçlarından bahsedeceğiz. Alaçatı’nın tüm sokaklarından müzik tınıları yükselecek. Mücadele devam ediyor. Hayata sımsıkı tutunmak, birbirimize sarılarak aydınlık yarınlara yürümek zorundayız. Birlikte el ele verip iyileşeceğiz. Tüm renkleriyle ışıl ışıl, gümbür gümbür gelen baharı hep birlikte karşılayacağız. Kucağımızda demet demet sevgi çiçekleri, yüreğimizde çocuksu bir heyecanla umutlarımızı büyüteceğimiz bu coşkuya ortak olmak isteyen herkesi, Otların Rüzgarlı Öyküsüne, yeniden doğuşun şenliğine bekliyoruz.”
Depremzede çocukların yüzünü güldürdü
Hatay’da Ramazan Bayramı ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı öncesi aralarında ünlü isimlerin de bulunduğu Koton gönüllüleri çocuklarla bir araya geldi. Ünlü isimler etkinlik alanında çocuklarla oyunlar oynadı, şarkılar söyledi. Hazırlanan oyun çadırında pedagog ve anaokulu öğretmenleri eşliğinde resim, yüz boyama, dans, el işi etkinlikleri yapan çocuklar, Koton’un davetlileri Ebru Şallı, Şahika Ercümen, Doğukan Manço, oyuncu Begüm Birgören, Ahmet Haktan Zavlak ve Yasemin Şefik gibi isimlerle oyunlar oynadı. Yaklaşık bin çocuğa bayram hediyelerinin de verildiği etkinlikte konuşan Koton Yönetim Kurulu Üyesi Gülden Yılmaz, “Minik bir festival düzenlemeye çalışıp, oyun parkları kurduk ve çadırda çeşitli atölyeyeler yaptık. Çocuklarımızın yüzünü güldürmeye çalıştık” dedi.
Hediyeler dağıtıldı
Gülden Yılmaz bayramlaşmada, “Bugün çocuklarımızla bayramlaşmak, onlara desteğimizi hissettirebilmek için Koton Gönüllüleri ve değerli dostlarımızla birlikte buradayız. Birlikte dans ettik, şarkılar söyledik, sohbet ettik. Bugünü güzel geçirmelerini ve yüzlerinde gülümsemeyle buradan ayrılmalarını sağlayabildiysek ne mutlu bize” şeklinde konuştu.
Depremde 5 Koton çalışanını kaybetmenin üzüntüsünü yaşadıklarını belirten Yılmaz, “Depremin ilk anından itibaren pek çok gönüllü gibi bölgeye yardımlarımızı ulaştırmaya çalıştık. Bölgede 500 çalışan ve 26 mağazamız bulunuyordu. Canla başla buraya el uzatmaya çalıştık. Sadece giysi değil her alanda yardımlar yaptık” dedi.
Eğitim desteği
Koton, Türk Eğitim Vakfı ile birlikte depremden etkilenen 200 kız çocuğunun lise birinci sınıftan itibaren eğitim-öğretim hayatlarının sonuna kadar yararlanabilecekleri bir burs fonu da oluşturuyor.
Deprem nedeniyle eğitim hayatlarının kesintiye uğramaması hedefiyle oluşturulan program içinde öğrencilere mentorluk, staj, kariyer planlama gibi farklı destek sistemleri de oluşturulacak. Geleceğimizin teminatı çocuklarımızın, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı ben de şimdiden kutluyorum. Çocuk bayramının, özellikle deprem felaketini birebir yaşamış olan miniklerin acılarını bir günlüğüne de olsa hafifletebileceği inancındayım.
