Songül Hatısaru

Songül Hatısaru

songul.hatisaru@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İmkânları kısıtlı olan gençlerin elinden tutmak, onlara eğitim ve fırsat eşitliğine giden yolu açmak çok önemli ve övgüyü hak eden bir tutum. Ancak bundan daha iyisi, o gençlere yardım ederken onların da toplumda yardıma ihtiyacı olan diğer insanlara çeşitli vesilelerle yardım etmesini, bu sayede hem kendisini değerli hissetmesini hem de kendisine yapılanın değerini daha iyi anlamasını sağlamak. 

15 bin öğrenciye burs 

IC İbrahim Çeçen Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Günseli Çeçen ile buluştuk. Yanında iki de vakıf bursiyeri vardı. Bursiyerler gelen bir telefon üzerine, görüşmemiz boyunca Ağrı’nın ücra köylerindeki ilkokullara gönderilecek yardım işini organize ettiler. Yardımın ulaştırılmasındaki lojistik sorunu çözdüler. Bunun üzerine Günseli Hanım’a, bu motivasyonun kaynağını sordum. Söze Ağrı’nın özel durumundan girdi. Ağrı toplumsal ve ekonomik gelişmişlikte en sıkıntılı illerimizden, okuryazarlık oranı da en düşük ilimiz. 

Haberin Devamı

Bugüne kadar 15 bin öğrenciye burs desteği verdiklerini hatırlatan Günseli Çeçen, ‘’Burs desteğinde önceliğimiz Ağrılı öğrenciler. Bir yardımlaşma ekosistemi yaratmaya çalışıyoruz. Bursiyer gençlerimizin sosyal duyarlılıklarının gelişmesini, toplumsal fayda üretme, gönüllülük ve sosyal sorumluluk yetkinliklerinin artmasını çok önemsiyoruz. Hayata atıldıklarında eşitlikçi, dayanışmacı, insan odaklı bireyler olabilmelerine destek vermeye çalışıyoruz’’ dedi. 

İyilik zinciri Ağrı’ya uzanıyor

Toplumsal fayda 

Peki, bunun için uyguladıkları strateji ne? Güzel bir model geliştirmişler. Vakıftan burs almanız için, “Topluma Hizmet İlkesi”ne uymanız gerekiyor. Bursiyerler her bir eğitim dönemi için minimum 15 saat olmak üzere yılda toplam 30 saat sivil toplum gönüllüsü olarak çalışmak zorundalar.  

Toplumsal fayda üretmede vakfın bu yaklaşımı çok da etkili olmuş. İbrahim Çeçen Üniversitesi’nde okuyan bursiyerler, Ağrı’nın ücra köylerini dolaşıp öğrencilerin ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyorlar. IC Vakfı bursiyeri ve gönüllüsü diş hekimi İlhami Yıldız mesela. Ağrı’nın köy okullarındaki öğrencilerin diş sağlığı için vakıf yetkilileriyle birlikte köy köy geziyor. 

Haberin Devamı

İstihdam da sağlıyor 

IC Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çeçen öğrencilik yaşamı zorluklarla geçen iş insanlarından. Bu empatiyle 1984’ten bu yana eğitime destek veriyor. 

Bu yardımların kurumsallaşması için 2004 yılında IC İbrahim Çeçen Vakfı’nı kuruyor. Vakfın başında İbrahim Çeçen’in gelini (Murat Çeçen’in eşi) Günseli Çeçen var. Günseli Hanım’ın amacı etki alanı geniş, herkese dokunan uzun ve güçlü bir “iyilik zinciri” kurmak. Bu nedenle bursiyerlerin gönüllülük çalışmalarını çok önemsiyor. 

İbrahim Çeçen Ağrılı olduğu için Ağrılı öğrenciler yanı sıra IC Holding şirketlerinin faaliyet gösterdiği her ilde burs veriyorlar. 

Bursiyerlere holding şirketlerinde staj ve iş imkânı da tanıyorlar. IC İbrahim Çeçen Vakfı, Türkiye’nin en yoksul kentlerinden Ağrı’ya başta üniversite olmak üzere yaptığı katkılarla takdiri hak ediyor. 

Harcında genç İbrahim Çeçen’in mücadelesi var 

IC İbrahim Çeçen Vakfı’nın projeleri arasında Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi’nin özel bir yeri var. Günseli Çeçen bunu şu sözlerle anlatıyor: ‘’Üniversiteyi 2007’de inşa edip, devlete bağışlıyor. İbrahim Bey’in öğrenim yıllarındaki verdiği mücadele bir anlamda üniversitenin harcı olmuş.

Haberin Devamı

İbrahim Bey, üniversitenin adını taşımasından büyük gurur duyuyor.’’  

Vakıf bu nedenle üniversitenin hep yanında, kampüsün içinde bir de şubeleri var. 

Yüzde 40’ı kız öğrenci

13 bin öğrencinin eğitim gördüğü üniversitede, kız öğrenci oranı yüzde 40. Günseli Çeçen, eğitime destek çerçevesinde okullar da yaptırdıklarını anımsatarak, ‘’Lalahan (Ankara), Erciş (Van), Refahiye (Erzincan) ve Ağrı’da yaptırıp Milli Eğitim’e bağışladığımız ilköğretim okullarında geleceğin gençleri yetişiyor. Buralardan da elimizi hiç çekmiyoruz. Ağrı Nezahat Çeçen Kız Öğrenci Yurdu, IC Vakfı ve IC Grubu tarafından yapılarak, Gençlik ve Spor Bakanlığımıza bağışlandı. Yurtta 400 kız öğrenci kalıyor’’ dedi.

Mis kokulu tuvaller!

Bademler, erikler, kirazlar şehrin parklarında, sokak aralarında, bir açıp bir kapayan havaya rağmen baharın güzelliğini hissettiredursun tuvaller de çiçek açan ağaçlarla yarışıyor bugünlerde. 

Sanatçı Zeynep Öztürk’ün geçtiğimiz günlerde Ekavart Gallery’de açılışı yapılan Bakarken II sergisi, Anadolu’da yetişen lale, kiraz çiçeği, kardelen gibi 14 farklı çiçeğin hikâyesini ele alıyor. 

İyilik zinciri Ağrı’ya uzanıyor

Pandeminin ters lalesi 

Adeta çiçek kokusunu aldığımız eserlerde ters lale yapıtını çok beğendim. Sanatçı sohbetimizde bu eseri için, “Lale aşkın, sevginin, mütevazılığın ve en çok da hüznün sembolü olarak bilinir. Eseri pandemi döneminde yaptım. Herkesin her şeyden umudunu kestiği o dönemde hep umut doluydum. Ters lale aynı zamanda sorumluluk ve fedakârlık duygularını da çağrıştırır” dedi. 

7 Mayıs’a kadar 

Sanatçı, “Bakarken II” adlı sergisi esnasında ikinci şiir kitabının lansmanını da yaptı. Sergiyi gezerken hem duvarlarda sanatçının şiirlerini okuyabiliyor hem de sanatçının sesinden bu güzel şiirleri dinleyebiliyorsunuz. Duygu dolu serginin bir diğer önemli ve anlamlı özelliği ise sergiden gelecek gelirlerin tümü EKAV Vakfı bursiyerlerine ve SMA’lı çocukların tedavisine aktarılacak olması. 

Sergiyi 7 Mayıs’a kadar gezebilirsiniz.