İstanbul’un sanata verdiği pandemi arası nihayet bitiyor. Çağdaş sanat fuarı Contemporary Istanbul, haziranın ilk haftasında Lütfi Kırdar Rumeli salonlarında kapılarını açıyor
Pandemi sürecinin sanatçılarda yansıması farklı oldu. Kimileri eser üretimini azaltırken kimileri daha çok üretti. Pandeminin sanat piyasası üzerindeki yansımasının sanıldığı kadar olumsuz olmadığını düşünenler var. Bu görüşe göre evlerine kapanan insanlar boş duvarlardan rahatsız oldu. Haftalarca kapalı kalan insanlar evleri için sanat eseri almaya başladı. Sanat piyasasındaki umutsuzluğun üzerindeki perdeyi aralayacak etkinlikler de başlıyor. Geçen hafta Venedik Bienali’nin fiziksel olarak başladığını duyurduk. Bir haber de bizden geldi. Çağdaş sanat fuarı Contemporary Istanbul kapılarını açıyor. Fuarın 15. yılına özel yapılan ve daha önce üç kez ertelenen fuara sadece yerli galeriler katılacak.
Fuar, 1-2 Haziran VIP ön izleme, 3-6 Haziran tarihlerinde ise genel ziyaretçi programı ile Lütfi Kırdar Rumeli Salonlarında sanatseverlerle buluşacak.
Önceki yıllara oranla daha mini bir fuardan bahsediyoruz. Ancak her halükarda sanatçı ve alıcılar üzerinde güzel bir motivasyon oluşturacağı açık.
İyileştirici güç
Contemporary Istanbul Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli, Akbank Kurumsal İletişim Bölüm Başkanı Murat Göllü çevrimiçi basın toplantısında basın mensupları ile bir araya geldi
Sanat pazarının, sanatçıların üretimleri de dahil bugünün koşulları ile birlikte toplumun içinde bulunduğu ruh hali, duyguları, heyecanları ile de son derece bağlantılı olduğunu söyleyen Ali Güreli, detayları şöyle paylaştı:
“Yaşadığımız bu süreçte Contemporary Istanbul ekibi ve ana sponsorumuz Akbank ile sanatın iyileştirici gücüne inanarak fuarı gerçekleştireceğiz. Art Basel Hong Kong, New York Frieze fuarında da gördüğümüz gibi sanata olan ilginin her koşulda devam ettiğini görüyoruz.
Tedbirler hazır
Kovid-19 tedbirleri ile gerçekleştirecek fuarda özellikle belli saat aralıklarında kısıtlı sayıda ziyaretçi planlamasıyla (2-3 saatlik slotlar), HES kodu kontrolü ve ateş ölçümü gibi önlemler uygulanacak.
Akbank Sanat’ın da bu yıl ilgi çekici bir sergiyle fuarda yerini alacağı bilgisini paylaşan Murat Göllü ise, 11 sanatçının eserlerinin yer aldığı ve Profesör Hasan Bülent Kahraman küratörlüğünde gerçekleşen ‘Olan ve Aşkınlık’ başlıklı serginin 1 - 6 Haziran tarihleri arasında ziyaret edilebileceğinin altını çizdi.
3 boyut özlemi
Akbank olarak kültür sanat alanındaki çalışmalarına pandemi döneminde de devam ettiklerini söyleyen Akbank Kurumsal İletişim Bölüm Başkanı Murat Göllü şunları kaydetti:
“Pandemi döneminde yüz yüze yapamadığımız kültür sanat etkinliklerimizi çevrimiçi platformlara adapte ederek geniş kitlelere ulaştırmayı sürdürdük. Bu dönemde sanat çok daha demokratik ve ulaşılabilir bir hale geldi. Ama bizler, sanatseverler, sanatçılar, aslında hepimiz artık çevrimiçinin 2 boyutundan çıkıp 3 boyuta geçmek istiyoruz.”
Netflix, Türkiye’nin turizm elçisi oldu
Pandemi nedeniyle Türkiye’ye gelen turist sayısı dramatik seviyede azalsa da, dünyada ülkemizi görmek isteyenlerin sayısı artıyor. Türk kültürüne ve değerlerine yönelik merakın uyanmasında geniş bir coğrafyaya ihraç edilen Türk dizilerinin etkisi yüksek. Ortadoğu, Balkanlar ve Avrupa’nın ardından Hispanik coğrafyada da dizilerimiz fenomen oldu. Dizileri izleyenler başta İstanbul, Urfa olmak üzere Türkiye’yi ziyaret etmek istiyor. Netflix’in 8 farklı ülkede yaptırdığı bir araştırma bu anlamda sektörün turizme yaptığı katkıyı göstermesi açısından önemli.
Stüdyo kuracak
Online buluşmada ekonomi basınıyla bir araya gelen Netflix Türkiye Kamu Politikaları Müdürü Pelin Mavili ve Netflix Türkiye İletişim Müdürü Artanç Savaş, Netflix’in Türkiye’de film stüdyosu kurmayı planladığını duyurdu.
Netflix yetkilileri, toplantıda bugüne kadar içerik alanında yapılan yatırımların Türkiye’nin tanıtımına ve turizmine sağladığı katkıları veriler eşliğinde paylaştı.
Sınırlar aşıldı
İyi hikayelerin doğru şekilde anlatıldıklarında sınırları kolaylıkla aşabildiğini vurgulayan Pelin Mavili, Netflix’teki Türk yapımlarını en çok izleyen 20 ülke arasında ABD’den Arjantin’e, Fransa’dan, Hindistan ve Suudi Arabistan’a birbirinden farklı kültür ve alışkanlıklara sahip ülkelerin yer aldığını belirtti.
Toplantıda, nüfuslarının toplamı 2 milyarı aşan 8 farklı ülkede yapılan kamuoyu araştırmasının sonuçları açıklandı. Bu sonuçlara göre bulundukları ülkelerde Netflix üzerinden Türk yapımlarını izleyen kişilerin yüzde 54’ü, pandemi sonrası Türkiye’yi turist olarak seyahat etmek istediklerini söylüyor. Türk yapımlarını izlemeyenler arasında ise bu oran yalnızca yüzde 25. Sonuçlar, geçmişte Türk yapımlarına ilgi duymayan pek çok kişinin Netflix sayesinde bu yapımları keşfetmeye başladıklarını da ortaya koyuyor. Buna göre 8 ülkedeki katılımcıların yüzde 47’si soruyu, “Netflix’te karşıma çıkmasaydı Türk yapımlarını izlemek aklıma gelmezdi” şeklinde cevapladı.
Top 10’a girdiler
Pelin Mavili, iki Türk yapımının performansına dair de dikkat çekici bilgiler paylaştı. Başrolünü Burcu Biricik’in üstlendiği Fatma dizisinin daha ilk ayında 36 ülkede Netflix’in Top 10 listesine girdiğini söyleyen Mavili, mart ayında yayınlanan, başrolünü Çağatay Ulusoy’un oynadığı Kağıttan Hayatlar filminin de bugüne kadar 47 ülkenin Top 10 listesine girdiğini belirtti.
Türkçe öğrenenler arttı
Netflix’in geçtiğimiz aylarda hayata geçirdiği ‘Şimdi Onlar Altyazılı İzlesin’ kampanyasını hatırlatan Artanç Savaş, yerli yapımların 30’a yakın dildeki dublaj ve altyazı seçenekleriyle dünyaya sunulmasının Türkçeye yönelik ilgiyi arttırdığına da dikkat çekti. Yurt dışında Türk yapımlarını izleyen yaklaşık her iki kişiden birinin bu yapımları orijinal Türkçe seslendirme üzerine kendi dillerindeki altyazıları ekleyerek izlediklerini açıklayan Savaş, sık sık bulundukları ülkelerde Türkçe öğrenmeye başlayan Netflix üyelerinden mesajlar aldıklarını belirtti.