En lezzetli kalkınma

Gastronomi Festivali’nde 40 ülkeden misafir ağırlamaya hazırlanan Gaziantep’in hedefi lezzetlerini yurtdışındaki restoranlara, marketlere ihraç etmek. Başkan Fatma Şahin, “Bu zenginliğimizi ekonomiye, istihdama çevireceğiz” dedi.

Gaziantep’te 12-15 Eylül’de düzenlenecek Uluslararası Gastronomi Festivali’nde dünyaca ünlü şefler, akademisyenler, gastronomi profesyonelleri, yerli ve yabancı basın katılacak. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Uluslararası Gastronomi Festivali’nin (GastroAntep) Gaziantep ve Türkiye’nin tanıtımına önemli katkısı olacağına inanıyor. Festivalin ikinci senesinde haklı olduğunu da görüyoruz.

Festivalin dolu dolu geçeceğine dikkat çeken Şahin, Gaziantep’te dünyaca ünlü Michelin yıldızlı şefler, yerli ve yabancı basın, gastronomi profesyonelleri, akademisyenler ile 40 ülkeden misafir ağırlayacaklarını belirtti.

Fatma Şahin ile “GastroAntep Uluslararası Gaziantep Gastronomi Festivali” öncesinde buluştuk.

250 BİN ZİYARETÇİ

Şahin, Gaziantep’in UNESCO Gastronomi Şehirleri arasına nasıl girdiğini, Gaziantep’e özgü 500 yemeğin 291’inin nasıl tescil edildiğini anlattı. Gaziantep yemeklerini tanıtan Şahin ve Gastronomi Festivali’yle ilgili hedeflerini anlattı…

Geçen yıl ilki gerçekleştirilen festivale 250 binden fazla ziyaretçi gelmiş. Dünyaca ünlü Michelin yıldızlı şefler, 116 şehir içinde gastronomi alanında Türkiye’yi temsil eden ilk şehir olan Gaziantep’in mutfağını yorumlamıştı. Peki, Gaziantep, gastronomi dalında UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na nasıl girdi... Başkan Şahin süreci detaylı anlattı:

DAMAKLARA LEZZET

“Gastronomi alanında Yaratıcı Şehirler Ağı’nda Türkiye’yi temsil eden ilk şehir Gaziantep. Bu hikâye aslında çok da kolay olmadı. Önce ‘UNESCO’nun dilini öğreneceğiz’ dedik, Yemeklerin içine malzemesini nasıl koyduğunu göstermekle olmuyor. Bayram yemeği, düğün yemeği nedir, bunların hikâyesi nedir? Bunları anlattık. Paris’e gittik, UNESCO’nun ana binasında acımızla ağızlarını yaktık, Meksika biberinden eksiğimiz olmadığını gösterdik, en güzel baklavamızla damak tatlarını lezzetlendirdik.  Bunun üzerine de Menengiç kahvesi sunduk. Bize dair hikâyeleri anlatmaya başladığımız zaman dikkat çektik ve 2 yıl sonunda başardık. Gaziantep kültürel bir hazine. Yalnızca kebap, lahmacun, baklavayı anlatmak için burada değiliz. Aynı zamanda bir şehir kalkınması üzerinden hedeflerimizin ne olduğunu anlatmak için buradayız.”

HERKES ANNE DOLMASI İSTİYOR

Amaçlarının kentsel rekabet olduğunu söyleyen Şahin şöyle devam etti: “Artık kentler yarışıyor. Ben Paris Belediye Başkanı’nın dilinde konuşamazsam eğer, sürdürülebilir kalkınma üzerine, çevresel kalkınma üzerine, bu rekabeti yönetemeyiz. O yüzden bu kalkınma hedefiyle küresel bir oyuncu olmak istiyoruz. Bu kapsamda stratejilerimizi çalıştık. Toptan bir kalkınma modeli oluşturmak için buraya geldik. Bir Gaziantep modeli oluşturduk. Baktığınız zaman burada
ekonomik, sosyal, çevresel kalkınma var. Bu kalkınma modeli üzerinde etkin bir yönetim kurmak istiyoruz, işte bu bizim en güçlü tarafımız. Şehirde 2 milyon nüfusumuz var, aynı zamanda 2 milyon da gurmemiz var. Herkesin ağzı laboratuvar gibi ve herkes annesinin dolmasını istiyor. Bizim işimizin zorluğunu bir düşünün...”

Yıldızlar yarışacak

Başkan Şahin, Gaziantep Gastronomi Festivali’yle ilgili bu senenin hedeflerini de şöyle anlattı:

“Bir yandan festival hazırlıkları sürerken diğer yandan da Gaziantep’e özgü 500’e yakın yemek çeşidinin 291’i tescil edildi. Bu 500 yemeğin yarısı vejetaryenler için. Gaziantep yemek kültürünü araştırarak yemeklerin tespit ve tescillerini Gaziantep Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü yapıyor. Gaziantep, UNESCO’nun aldığı kararla 2015’te ‘Yaratıcı Şehirler Ağı’na dâhil edilmiş, 23 ürün tescillenmiş ve coğrafi işareti alınmıştı. Başta Antep fıstığı, Antep baklavası, Antep İşi, Antep Kutnu Kumaşı, Antep Fıstık Ezmesi, Gaziantep Lahmacunu gibi ürünler artık Gaziantep’e has bir özellik olarak tescillenmiş bulunuyor. Bu yılki festivale de Michelin yıldızlı şefler katılacak. Festival kapsamında Gaziantep sokak yemeklerinden gıda ürünlerine kadar tohum, tarım, hasat konularında seminerler gerçekleşecek.”

GastroAntep’te biber hasadı yapılacak

Şahin, vatandaşları sunumlar, şovlar, kortej yürüyüşü, fıstık ve biber hasatı, panel ile konferanslar, ünlü şeflerin gösterileri, çocuk etkinlikleri, yarışmalar, konserler ve sergilerin düzenleneceği GastroAntep’e katılmaya davet etti.

Fatma Şahin, gastronomiye damak lezzeti, yeme, içme diye bakılmasının doğru olmadığını vurgulayarak, şöyle konuştu: “Bu işe ‘damak lezzeti’ diye bakarsak hakikaten bu şehre yazık etmiş oluruz. Bizim bu zenginliğimizi ekonomiye, istihdama çevirmemiz gerekiyor. Hedefimiz Gaziantep mutfağının yurtdışında bilinirliğini artırmak. Yurtdışında Gaziantep mutfağı üzerine restoranlar açılması, Gaziantep yemek ve ürünlerinin yurt dışındaki restoranlarda daha çok kullanılmasını ve Gaziantep yerel ürünlerinin yurt dışında bulunan büyük market zincirlerinde yer almasını sağlamak.”

Cenneti Bodrum’da buldu

Yurtiçinde ve yurtdışında birçok önemli projeye imza atan Ant Yapı, Bodrum’un gözde bölgelerinden Aspat’ta gerçekleştirdiği kanallı evler, villalar ve apartlardan oluşan lüks konut ve turizm odaklı projesi Anthaven’ın ilk etabının inşaatına devam ediyor. Bodrum’da lüks konut, otel, özel liman, market, çarşı, spa gibi farklı yapıları bütünleşik bir konseptle sunan projenin toplam dört etabı bulunuyor. 162 konutluk ilk etabın Mayıs 2020’de teslim edilmesi planlanıyor. Yaklaşık 53.500 metrekare alana yayılan birinci etapta; 21 bin metrekare konut, 4.000 metrekare ticari alan, 10 bin metrekare otel ve spa alanı bulunuyor.
Anthaven projesinin ilk etabının değeri ise 100 milyon Euro.

Kanallı evler

Aspat’ta konumlanan Anthaven, toplam 220 bin metrekare arazi üzerinde kurulacak, 600 konutun yanı sıra otel, market, restoran ve spa gibi ticari alanları içerecek. Anthaven projesinin tamamının değerinin 300 milyon Euro’yu bulması bekleniyor. Anthaven, Ant Yapı’nın daha önce geliştirdiği kanallı evler projesi Port Alaçatı’nın daha gelişmiş bir versiyonu olarak hayat buluyor.

12 ay yaşam

Anthaven ile ilgili değerlendirmede bulunan Ant Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Okay, “Aspat, Bodrum yarımadasının en güneyinde, Kos adasının karşısında bir cennet liman. Ant Yapı olarak, maviyle yeşilin birleştiği eşsiz doğal güzelliğe sahip ve tarihi limanın bulunduğu bu bölgede yeni bir yaşamın kapılarını açtık ve adına Anthaven dedik. Yalnızca yaz ayları için değil 12 ay yaşamın sürdürülmesi hedefiyle özel limanından otele, çarşıdan restoranlara ve tertemiz plajına kadar doyasıya yaşanabilecek özel bir projeyi hayata geçirdik. Geleneksel Bodrum mimarisi ile Akdeniz mimarisini eşsiz bir şekilde bir araya
getirdik. Her biri birbirinden farklı Yalı Evleri’nde birlikte yaşarken bireysel kalabilme arzusuna saygı duyduk.

Anthaven Bodrum’daki ilk projemiz. Tarihle doğanın buluştuğu bu muhteşem koyda hem ev sahiplerini hem de sosyal tesislerinden yararlanacak misafirleri
ağırlamaya hazırlanıyoruz.”

Projenin, Radisson Collection’ın varlığı ile Bodrum turizmine de önemli katkı sağlayacağına inandıklarını anlatan Okay, “Proje, Tüm etaplarıyla tamamlandığında, gerek denizi tepeden gören yamaç evleri gerekse iç liman ve özel iskelelere sahip sahil evleriyle, burada yaşayanlara yeni bir hayat sunacak” dedi.

Dünyanın en büyük otel zincirlerinden Radisson Hotel Group’un premium markası Radisson Collection’ın, 2020 yılsonunda Anthaven’da faaliyete geçmesi hedefleniyor. Otel aynı zamanda Radisson Group’un Türkiye’deki ilk premium oteli olma özelliğini taşıyacak.
80 lüks odası ve toplam 1.250 metrekare alana sahip bir spa merkezi de bulunacak otelde ayrıca; açık-kapalı yüzme havuzları, teras bar, fitness salonları, toplantı odaları ve lounge alanları da yer alacak. Mehmet Okay, Anthaven projesinin ilk etabında yer alan konutların yüzde 30’unun
satıldığını söyledi.