Dünyada iki aşırı uç olacak

Daha kışı devirmemişken yaz koleksiyonları konuşulmaya başlandı. Her şey o kadar çabuk değişiyor ki insanların modayı takip edecek hali kalmayacak yakında. Bu çizginin dışında kalan ünlü birer modacı olmalarına karşın trendlerin peşine takılmayan zamansız modacıların belki de en ünlüsü: Hüseyin Çağlayan.

En etkili 100’ün içinde

Londra’da yaşayan Türk tasarımcı, TIME dergisi tarafından en önemli 100 modacı, Wallpaper dergisi tarafından ise sektöre son 20 senede yenilik getiren 20 kişi arasında gösterilen bir isim. İngiliz şövalyelik nişanı aldı. İngiltere gibi bir ülkede iki kez yılın modacısı seçildi.

Mıchelle Obama da giyiyor

Türkiye’de adını sağır sultanın bile duyması ise Michelle Obama’nın İngiltere ziyaretinde onun kıyafetini giymesiyle oldu. Marion Cotillard, Cate Blanchett, çok farklı bir tarzın temsilcisi olmasına karşın Lady Gaga, Tilda Swinton da onun kapısını çalanlardan... Yılda 8 koleksiyon hazırlıyor, Viyana Üniversitesi’nin Moda Bölüm Başkanlığını yapıyor, Metropolitan Sanat Müzesi’nde sergi açıyor, Londra’nın en itibarlı tiyatrolarında dans gösterisi sahneye koyuyor. Aynı koltuğa birçok karpuz sığdıran, eğlenceli minimalist modanın temsilcisi Çağlayan bir konferans için Türkiye’deydi. Milliyet gazetesi okuru kadınlar için yılbaşında şık olmanın formülünü de verdi.

Trump zenginin servetine servet katacak

Dünya başka bir döneme giriyor. Irkçılık yükseliyor, Trump Başkan seçiliyor. Bu olan bitenler modayı nasıl etkileyecek?

Bu dönemi en iyi reaksiyon kelimesi açıklıyor bence. İngiltere’nin AB’den çıkması mesela. Bir değişim isteği, tepkiden kaynaklanıyor. Ancak bu doğru bir reaksiyon mu? Bence değil.

Trump’ın seçilmesi de öyle. İnsanlar değişim istedikleri için Trump’a oy verdi. Ama çoğu bunun nasıl bir fark yaratacağını bilmeden yaptı. Dünyada sevgisizliğe yol açan, ayrımcılığa, tahammülsüzlüğe kapı aralayan bir döneme girdik. Müslümana bakış daha problemli olacak. Bence Amerika her alanda zıtlıkların, fakir ile zenginin arasındaki makasın daha da açılacağı bir döneme giriyor. Trump döneminde parası olan daha da zenginleşecek. Hayatın gidişatı birçok yerde böyle akmaya başladı. İki aşırı uç olacak bence, orta sınıf daha az harcayacak, kısıtlı ekonomisinden dolayı daha da sadeleşecek. Parası olan insanlar ise daha da aşırıya kaçacak, çok harcayacak. Bunun tam etkilerini iki yıllık bir vadede anlayacağımızı düşünüyorum.

360 derece güzellik

Yılbaşı yaklaşıyor. Nasıl bir kıyafetle gecelere katılmalı?

Kendinizi nasıl rahat hissedecekseniz, öyle giyinin. Ki bu da karakterinizle çok alakalı bir durum. İlgi çekmekten, gecenin yıldızı olmaktan hoşlanan bir tipseniz, boynunuz uzun ve sırtınız güzelse mutlaka sırt dekoltesi kullanın. Ama elbiseniz vücudu sıkı sıkı sarmamalı, biraz bol, sırtı ve boynu gösteren bir kıyafet olmalı. Takı olarak da küpeyi öneririm, böylece 360 derece bir güzellik elde edersiniz. Ama hem kolye hem küpe takmayın, fazla gelir.

Tam tersi muhafazakar ve risk almayan bir tipsem? Veya gücümü göstermek istiyorsam veya mütevazı bir kadınsam. Ya da ciddi bir tipsem?

Muhafazakar iseniz bedeni bir eldiven gibi düşünün derim o gece. Yani giyeceğiniz elbise her tarafınızı örtsün, boyunu da yüksekçe örtsün, kolları da elin üstüne yıkılacak şekilde örtsün. Eldiven gibi her şeyi örtsün. Elbise renk olarak da siyaha yakın bir patlıcan moru olabilir.

Güce tapan, gücünü göstermekten hoşlanan da biriyseniz, o gece üstünüzde mutlaka bir şekilde sahte kürk bir parça olmalı. Kürk koyu lacivert veya koyu mavi olabilir. Ciddi bir tipseniz de dışı ciddi ama içi feminen bir kıyafet giyebilirsiniz.

Artık trendler demode

Trend lafını sevmediğinizi biliyorum ama 2017 yazında hangi renkler hakim olacak?

Benim için trend, belirli durumlara göre giyinmeyi bilmek demek. Trend diye bir şey kalmadı artık. Bedeni bilip ona göre giyinmek önemli olan. Bu anlamda trend biraz demode bir şey oldu aslında. Ana akım artık rahatlık, doğallık, bedenine ve duruma göre giyinmek. Post-moda dönemindeyiz artık; onu onunla, bunu şununla karıştırarak giyiyor insanlar. 90’lı yıllarla, iki binleri karıştırıp giyebiliyorsunuz. Etnikle, minimalisti karıştırabiliyorsunuz. Zamansız giyinmek önemli.

Sizin renkleriniz nedir?

Derinlikli renkleri seviyorum siyaha yakın patlıcan moru mesela. Bir şeyin koyu olup, aynı zamanda renkli olmasını seviyorum. Çok koyu lacivert, çok koyu yeşil, kemik, siyahı her zaman tercih ederim.

İnce topuk mu, babet mi?

Her türlü topuk olur. Kadınlar gündüz düz makosen, gece stiletto giyebilir. Önemli olan rahatlık, duruma göre giyinmeli kadın, gündüz erkek gibi olabilir, gece ise çok seksi kıyafetlerle dolaşabilir. Kadın olmanın zevkli tarafı zaten bu, bir sürü rolü oynayabilmek. Ama önemli olan kendisini doğru sebeplerden beğendirmesi, stil ve seks objesi olarak değil.

Botoks kadına haksızlık

Türk kadınının tarzını nasıl buluyorsunuz?

Fazla süslü, abartı makyajlı. Ama bundan daha da önemlisi evrensel bir akım olsa da Türkiye’deki kadınlar çok estetikli. Özellikle botokstan dolayı yaşlı görünüyorlar.

Botoks genç görünmek için yapılıyor ama aksine

Her gelişimde üzülerek görüyorum ki botoks çılgınlığı artıyor. 30 yaşındaki genç bir kadın botoks yaptırdığında, yüz ifadesi 60 - 70 yaşında botoks yaptıran kadınla aynı ifadeye bürünüyor. Böylece o genç kadınlar anında yaşlı görünüyorlar. Hepsi de kaşlarını çok çattıkları ve alınlarını kırıştırdıkları bahanesini ileri sürüyor.

Dolgulu dudaklar da aynı ifadeyi yaratıyor. Dolgu yaptırmak da çok yaygın Türkiye’de. Hayatım kadınlar arasında geçti, işim kadını güzelleştirmek, giydirmek, güçlendirmek, güvenini artırmak. Bu anlamda yılların tecrübesi ile söylüyorum ki, ‘botoksa erken başlayın, böylece yaşlanma görüntüsü gecikir’ yalanından daha büyük bir yalan bilmiyorum. Estetik sektörü para kazanmak için şimdi de bu cümleyi buldu. Bunu kadınları eleştirmek için değil bu durumu çok üzücü bulduğum için anlatıyorum. Çünkü kadını objeye çeviriyor bu durum. Yüzü devamlı, ‘Sürpriz ifadesi’ içinde donmuş bir şekilde tutmak estetik bir görüntü de vermiyor üstelik.

İstanbul’da sergiler düğün gibi!

Size göre ideal bir gardrop nasıl olmalı?

Gündüz, geç gündüz ve gece giyilecekler şeklinde dizayn edilmeli. İstanbul’da mesela sıkça gördüğüm bir şey; sergi açılışlarına düğüne gider gibi gidiliyor. Oysa oraya geç gündüz dediğimiz biraz şık bir kıyafetle katılmalı. Sergi açılışlarında çok formel veya çok frapan olmamalı.