Türkiye’de ‘basın yayının okulu’ olarak kabul edilen Demirören Medya Center, Demirören Medya Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne de yuva olacak. Bir yıl sonra Türkiye’nin önde gelen yazarları ve habercileri, genç iletişimcilerle aynı çatıda buluşacak
Bazı iş yerleri için “O mesleğin okuludur” derler. Çünkü orada çalışmaya başlayan gençler, o mesleğin okulundan mezun bile olsalar işin ‘gerçekte’ nasıl yapıldığını o kurumda öğrenirler.
Pek çok sektörde bunun örneklerini görmek mümkün. Görsel ve yazılı basın için söyleyecek olursak, bünyesinde Milliyet ve Hürriyet gibi köklü gazetelerin yanı sıra Kanal D, CNN Türk gibi televizyon kanallarının ve DHA gibi büyük bir haber ajansının bulunduğu Demirören Medya Grubu, Türkiye’de haberciliğin ve yayıncılığın önde gelen ‘okuludur’. Medya sektörüyle bu çatıda tanışan genç iletişimciler, şanslıdır.
Geleceğin medyası
Çünkü doğru bir başlangıç yapmışlardır. Hele öğrenmeye açık, meraklı ve çalışkansalar bütün kapılar önlerinde birer birer açılır.
Şimdi ise Demirören Medya’nın ‘okul’ niteliği ete kemiğe bürünüyor, resmiyet kazanıyor. Cuma günü Milliyet gazetesinde okumuşsunuzdur. O nedenle haberin ayrıntılarını burada uzun uzun anlatmayacağım.
Devlet lisesi
Sözün kısası, Demirören Medya ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında bir protokol imzalandı. Bu protokol çerçevesinde geleceğin medyasına çağa uygun yeni nesil gazeteciler yetiştirmeyi hedefleyen Demirören Medya Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi kuruluyor.
2022 yılında eğitim ve öğretime başlaması planlanan okulda 4 yıllık lise eğitiminden önce 1 yıl da yabancı dil hazırlık sınıfı olacak. Okulda gazetecilik, radyo-televizyon, internet yayıncılığı üzerine eğitim verilecek. Yatılı öğrenci de kabul edecek olan okul, bir devlet lisesi olacak. Okula girecek olan öğrenciler LGS ile belirlenecek.
Pera Palace’ta düzenlenen imza törenine Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Demirören Medya Yatırımları Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören ve Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay katıldı.
41 yıldır eğitimde
Törende birbirinden önemli konuşmalar yapıldı. Hepsini de cuma günü Milliyet’te konuyla ilgili yayınlanan haberde okudunuz. Ben burada dikkatinizi Yıldırım Demirören’in konuşmasına çekmek istiyorum.
Eğitim sektörüne 41 yıl önce girdiklerini belirten Yıldırım Demirören, “Türkiye’nin en büyük medya organizasyonu olarak görevimizi hakkıyla devam ettirmek için mesleğe donanımlı gençler yetiştirmenin de sorumluluğumuz olduğunu düşünüyoruz. Babam Erdoğan Demirören ve ondan öğrendiklerimizle tüm Demirören ailesi olarak gençlere yatırım yapmanın önemine daima inandık. Bu inançla ilk adımımızı 1980 yılında Ata Koleji’ni bünyemize katarak yaptık. İlkeli eğitim anlayışımızla 41 yılda yaklaşık 3 bin mezun vermiş olmanın gururunu yaşıyoruz” dedi.
Çağdaş ve vizyoner
Günümüzde medya sektörünün hem yeni teknolojiler hem de toplumun farklılaşan haber alma yöntemleriyle ve ihtiyaçlarının değişmiş ve gelişmiş olduğunu vurgulayan Demirören, şöyle devam etti:
“Mesleğin ilkeleri ve özü aynı kalsa da mecraları ve araçları çeşitlendi. Bu mesleğin hak ettiği şekilde yapılması için çağı yakalayan, yabancı dil bilen, yeni medyayı takip eden dünya çapında gazetecilik yapabilecek gençlerin yetiştirilmesi konusunda hem fikiriz. İşte bizim de hedefimiz medyanın dinamiklerini erken yaşlarda gözleme şansı yakalamalarını sağlayarak vizyoner, pırıl pırıl gençler yetiştirmektir.”
DMC’de kurulacak
Yıldırım Demirören, meslek lisesiyle ilgili şu bilgileri verdi:
“Yönetimde Milli Eğitim Bakanlığı ile Demirören Medya yöneticilerinin de yer aldığı okulumuz Eylül 2022’de Demirören Medya Center (DMC) içinde eğitime başlayacak. Öğrencilerimiz lise çağındayken gelecekte çalışacakları iş yerlerini görme fırsatı yakalayacak, mesleğin deneyimli isimleriyle yakın temas kurabilecek. Yabancı kaynakları takip edebilen, dünyayla iletişim kurabilen, küresel anlamda gazeteciliğe uygun medya çalışanları yetiştirebilmek için okulumuzun ilk yılı yabancı öğretmenlerin de ders verdiği yabancı dil hazırlık sınıfı olacak. Öğrenciler kurumlarımızda staj yapabilecek, Demirören Medya yöneticilerinden ders alabilecek.”
Yıldırım Demirören’in konuşmasının bu bölümü, töreni izleyen biz gazetecileri özellikle heyecanlandırdı. Zira sadece bir yıl sonra Demirören Medya Center’da liseli gençleri göreceğiz. Onların meraklı sorularına yanıt vereceğiz. Onlar bizim tecrübelerimizden yararlanacak biz de onların gençlik enerjilerine, neşelerine ortak olacağız.
İstihdamda öne çıkıyorlar
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, törende yaptığı konuşmada, iş dünyasının ihtiyaç duyduğu alanlarda nitelikli iş gücü yetiştirilmesini sağlamak üzere mesleki eğitimin dönüştürüldüğünü, eğitim verilen alanlarda sektör temsilcilerinin mesleki eğitim süreçlerinin tamamına dahil edildiğini, müfredatın birlikte güncellendiğini, işbaşı, mesleki alan ve gelişim eğitimlerinin birlikte planlandığını anlattı. Özer, söz konusu yaklaşımın mesleki eğitim mezunlarının istihdam oranlarına yansıdığına işaret ederek, mesleki eğitim merkezlerinden mezun olanların eğitim aldıkları alanda istihdam oranının yüzde 88 olduğunu söyledi. Bu gerçekten büyük bir oran ve bu alanda atılan adımların ne kadar doğru olduğunu gösteriyor.
Özer’in verdiği bir diğer bilgi de meslek liselerinin, tercihlerde öne çıktığını gösteriyor. Ankara’da ASELSAN Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Konya’da ASELSAN Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, İTÜ Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi gibi okulların ilk defa yüzde 1’lik dilimden öğrenci aldığını kaydeden Özer, bunun, akademik olarak başarılı öğrencilerin sadece fen lisesini değil, mesleki eğitimi de tercih ettiğini gösterdiğini söyledi.
Sofraya buyrun!
Reflections İstanbul’un Bereket temasıyla hazırladığı “Reflections İstanbul - Zamansız Sofralar” sergisinde, yaratıcılık, ağırlama, sunum, lezzet ve teknolojinin nasıl bir araya geldiğini gördük. Türkiye’de ilk kez yapılan çok yönlü ve hayal gücü sınırlarını zorlayan özel deneyim, The Marmara Grubu ev sahipliğinde, Esma Sultan Yalısı’nda yapıldı. Sergi için aralarında Çiğdem Simavi, Caroline Koç, Merve Gürsel, Rezzan Benerdete gibi isimlerin olduğu 40’a yakın katılımcı özel sofra sunumları hazırladı, 20’ye yakın katılımcı ise çiçek enstalasyonları ile çiçeklerin mekanlara kattığı büyüleyici güzelliği gözler önüne serdi. Mert Onaran’ın yapay zeka ve 3d görsel efektler kullanarak tasarladığı Görsel Sanatlar: Suyun Zekası bölümleriyle daha önce görülmemiş, gerçek dışı bir deneyimle hazırlandı.
Birleştirici güç
Reflections İstanbul platformunda The Marmara, BFA Production ve Infinity FX Studio yer aldı. Çiğdem Simavi’nin danışmanlığındaki serginin etkinlik komitesi üyeleri ise Merve Gürsel, Defne Gürsel, Selin Habbab Özkaynak ve The Marmara Group’tan oluşuyor.
Çağdaş Sanat’ın kalbi tersanede
Geçen hafta İstanbul bir açık hava müzesi gibiydi. Sergi davetlerine yetişemedik. Bunlardan en önemlisi olan 16. Contemporary Istanbul’u (CI), Tersane İstanbul’da bugün akşama kadar gezebilirsiniz. Sanat eserleri bir yana, Haliç kıyısındaki Tersane İstanbul’un atmosferi başlı başına görmeye değer. Venedik Sanat Fuarı’nın yapıldığı Arsanele’den daha güzel dersem abartmış olmam, eksik kalır hatta.
Akbank ana sponsorluğunda hayata geçen Contemporary İstanbul’un 16. Edisyonu ön izleme günlerinde büyük bir ilgiyle karşılandı. 47 galeri, 11 kurum, 436 sanatçı ve 1240 sanat eserinin yer aldığı sergiyi Akbank Sanat’ın organizasyonu ile Prof. Dr. Marcus Graf’ın rehberliğinde gezdik.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat da CI Başkanı Ali Güreli ile birlikte fuarı gezdiler.
Caz da var
Tersane İstanbul’da, 30 sanatçının büyük ölçekli iş ve heykellerinin yer aldığı -The Yard- açık alan yerleştirmesinde, ölçekli işler üretmek için kumaşı tercih eden Rachel Hayes’in enstalasyonunu, sanatın sürdürülebilirliğine dikkat çeken – Gelecek için Bayraklar- sergisini, 100 yaşındaki heykelci: İlhan Koman sergisini, 15 kadın sanatçının yer aldığı Akrasia sergisini, Sıtkı Kösemen – Dönüşümler Sergisi ile 1970’lerden başlayan siyah-beyaz Bodrum fotoğraflarını, Burhan Doğançay ile Ekrem Yalçındağ’ın eserlerinin birbirlerine dokunuşları sergisini görme imkanı bulacaksınız.
Fuarı, Ebru Özdemir ile gezdim.
Sevan Bıçakçı ile Daron Mouradian’ın eserinin önünde poz verdik.