Nasıl bir dünya kurmuşsak pandemisi bile eşitsiz! Kadınlar bu süreçte daha fazla işsiz kaldı örneğin. Özellikle az gelişmiş ülkelerde... Ama bu dönem geçecek, iki kanatla uçanlar güçlenerek çıkacak
Koşturarak giden gündem içerisinde bazen durup bakmak iyidir. İçinde bulunduğumuz durumu, nereye sürüklendiğimizi anlamamızı sağlar. Böylece ‘değiştirebilme’ şansımız olur. Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu tarafından bu yıl 8’incisi düzenlenen “Türkiye Kadın Direktörler Konferansı” da bence, son dönemde bu anlamda önemli etkinliklerden biriydi. Çevrimiçi düzenlenen ve Akbank, IFC, Limak Yatırım ve Zorlu Holding desteğiyle gerçekleştirilen konferansın bu yılki teması “Kapsayıcı ve Eşitlikçi Bir Gelecek” oldu.
Konferansın ana tema konuşmacısı IMF Strateji, Politika ve İnceleme Dairesi Başkanı Ceyla Pazarbaşıoğlu idi. Pazarbaşıoğlu, pandeminin cinsiyetler arası eşitsizliği artırdığına dikkat çektiği konuşmasında somut durumu rakamlarla duyurdu: “2019’da dünyada kadınların iş gücüne katılımı erkeklerden yüzde 20 daha azdı. Pandemiyle bu oranın artması bekleniyor. Bunun nedeni kadınların ağırlıklı olarak yüz yüze yapılan işlerde çalışması.”
Pazarbaşıoğlu’nun verdiği bilgilere göre; ABD’de kadınların yüzde 54’ü uzaktan yapılamayan sosyal hizmetler sektöründe çalışıyor. Brezilya’da yüzde 67 olan oran daha az gelişmiş ülkelere gidildiğinde yüzde 88’e kadar çıkıyor. Pandeminin, kadınların ev bakımla ilgili sorumluluklarını da artırdığına dikkat çeken Pazarbaşıoğlu, “6 yaşından küçük çocuğu olan erkeklerin, eve kapanmaların kaldırılmasından sonra işe dönme oranı kadınlardan 3 kat fazla. Ülkelerin sadece yüzde 41’inin kadınların salgın karşısında ekonomik güvencelerini korumak üzere önlem açıkladığı görülüyor. Avusturya, İtalya, Portekiz ve Slovenya belli bir yaşın altında çocuğu olan ebeveynlere ücretli izin hakkı tanırken, Fransa bu imkânı okulların kapalı olmasından olumsuz etkilenen tüm ebeveynlere tanıdı. Bu politikalar sadece kadınların ekonomik güçlenmesinin önündeki engelleri kaldırmada önemli değil, aynı zamanda kapsamlı bir pandemi sonrası toparlanma sağlayabilmek için de gerekli. Salgın zaman zaman ürkütücü görünse de, kapsayıcı ve eşitlikçi bir gelecek kurmak için bizlere hayatımızın en büyük fırsatını da sunuyor” dedi.
Yönetim katı
Konferansta açıklanan “2020 Yönetim Kurulunda Kadın Türkiye Raporu” sonuçlarına göre, bu yıl BIST Yönetim Kurullarında yer alan kadınların oranı yüzde 15.9’dan yüzde 17’ye çıktı ve kadın direktör sayısı yüzde 5.3 oranında arttı. BIST 100 şirketlerinde bağımsız yönetim kurulu üyeleri arasında kadın oranı yüzde 17.7’den yüzde 20.2’ye çıkarak, 2019 yılındaki artışı sürdürdü. Tüm BIST şirketlerinin yalnızca 37’sinin yönetim kurulu başkanı kadın olurken, kadın CEO’ların oranı yüzde 2.5’te kaldı. Raporda, 2020’de 397 şirketin 134’ünün yönetim kurullarının tamamının erkeklerden oluştuğu görülüyor. Bu sayı tüm şirketlerin yüzde 33’üne karşılık geliyor.
Ayrışma artar
Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü Melsa Ararat ise konuşmasında, “Ekonomik karar mekanizmalarının katılımcı olması ve karar organlarında toplumsal cinsiyet dengesinin sağlanması, kararların eşitlikçi, adil ve kapsayıcı olmasının yolunu açar. Türkiye’de politika üretenler gerek siyasi temsilde gerekse devlet kontrolündeki ve halka açık şirketlerde kadınların temsili için artık daha kararlı olmazlarsa Türkiye ile Avrupa Birliği ülkeleri ve diğer gelişmiş ülkeler arasındaki ayrışma daha da artacaktır” uyarısında bulundu.
Troya’nın başlangıç noktasına etno dokunuş
Antik kent Troya’nın keşfinde başlangıç noktası olarak kabul edilen Çanakkale’nin Çıplak Köyü turizme hazır. Opet, 2006 yılında başlattığı Tarihe Saygı isimli yerel kalkınma ve kültür turizmi projesiyle Çıplak Köyü, etno-köy’e dönüştürdü. Etnografya kelimesinden türetilen “etno-köy” kavramı, tarih, tarım ve arkeoloji kültürünü temsil ediyor. 5000 yıllık tarihin üzerinde yaşayan Çıplak Köyü’nde hayata geçirilen çalışmalarla, köy halkının kültürel ve tarihi turizmde aktif rol oynaması hedefleniyor.
Arkeolog köylüler
Çıplak Köyü’nün Etno-köy olarak açılışı online toplantı ile yapıldı. Toplantıda konuşan Opet Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk, 2006 yılından bu yana Çanakkale’de yaptıkları çalışmalarla bölgede büyük bir değişim yarattıklarını belirtti. Öztürk ‘’Troya Ören Yeri’ne ve Troya Müzesi’ne gidenlerin yolu Arkeo-köy Tevfikiye ve Etno-köy Çıplak’ın önünden geçiyor. Bu köylerin Troya kültür turizminden hak ettikleri payı alması ve geçmişten bugüne getirdikleri yerel ve tarihi özelliklerinin ön plana çıkartmayı hedefledik” dedi.
Çıplak Köyü’nün Troya’nın keşfinde başlangıç noktası olarak kabul edildiğini belirten Öztürk, “Çıplak Köyü pek çok köyümüz gibi çok zengin bir tarih, tarım ve arkeoloji kültürüyle harmanlanmış. Osmanlı döneminden ve Cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllardan izler taşıyan Çıplak Köyü’nde, arkeoloji biliminin de başlangıcı kabul edilen Troya kazıları süresince 17’nci yüzyıldan itibaren Schliemann ile başlayan arkeoloji çalışmaları ve ardından gelen seyyah ve arkeologların Çıplak Köyü ile olan ilişkisini vurguladık. Schliemann’ın kazı yaptığı dönem kaldığı evin bu köyde olması, köy halkının neredeyse tamamının Troya kazılarına katılması gibi özellikleri Etno-köy Çıplak’ı arkeoloji tarihi açısından da önemli bir konuma getiriyor. Geleneksel tarımın izlerinin bulunabildiği Çıplak Köyü’nde ziyaretçilere köy tarihçesini özgün motiflerle aktarıyoruz. Diğer yandan projemize köyün tarım alanındaki ürünlerinin satış ve pazarlanması gibi ekonomiye katkı sağlayacak çalışmaları da ekledik” diye konuştu.
Eğitimler verildi
5000 yıllık tarihin üzerinde yaşayan Tevfikiye Arkeo-köy ve Çıplak Etno-köy halkının, o dönemin geleneklerini hâlâ devam ettirdiğine ve nesilden nesle aktardığına dikkat çeken Öztürk, “Çanakkale Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü işbirliğinde gerçekleştirilen kurslar ile burada yaşayanların bilinçlenmesi, iş sahibi olması ve sosyal yaşam kalitelerinin artmasını amaçladık. Takı tasarımından İngilizceye, hijyen kurallarından pansiyonculuğa kadar pek çok farklı konuda eğitimler verildi. Aynı zamanda yaşadıkları toprakların değerini anlamalarını, öğrenmelerini ve anlatmalarını sağlamak üzere tarih bilgileri tazelendi. Böylece köylerdeki halkın kültürel ve tarihi turizm içerisinde aktif rol oynamasına katkı sağladık” ifadelerini kullandı.
Bu şarkı listeleri altüst eder!
Kadınların, iş gücüne katılımının en düşük olduğu profesyonel alanlardan biri olan mühendislik dalında daha fazla yer almalarını sağlayarak, ekonomik ve sosyal güçlenmeye katkıda bulunmak amacıyla yürütülen Türkiye’nin Mühendis Kızları projesinin artık kendine özgü bir şarkısı var.
“Hikâyemizi hep birlikte yaşayarak yazma arzusundayız. Türkiye genelinde il bazında kadın üreticilerimizi bir araya toplayan, Türk kadınının el emeği, göz nuru ürünlerini yurt içi ve yurt dışı ayağı ile de global pazarda yer almasını sağlayacağı shopstarwomen.com ile kadına destek, ülkeye destek amacıyla yola çıkmış bulunmaktayız.”
Girişinde bu bilgilerin yazılı olduğu oluşumun başında Demet Sabancı Çetindoğan var. Demet Sabancı oluşum için, “shopstarwomen.com hem ülke, hem de üreticilerimizin yöre ve ürünlerinin tanıtımını, satışını yapabilecekleri, gündelik hayata dair bilgiler, tarifler ve ürünlerinin hikayelerinin yer alacağı farklı, global bir site olacak” diyor. Organik gıdalar, aksesuar, ev dekorasyon, kadın giyim, çocuk, kozmetik gibi pek çok kategorinin yer aldığı sitede yöresel ürünler bölümü de var.