Aşıları bağlamışlar virüsler dolaşımda!

Nüfusunun beş altı katı kadar aşı stoklayan Avrupa ülkeleri, bu tavrıyla dünyanın geri kalanının, özellikle de az gelişmiş coğrafyaların aşıya erişimini engellerken, ‘seyahat kısıtları’, ‘aşı kartları’ gibi yeni kavramları hayatın bir parçası yapmaya hazırlanıyor

Pandemi, çok iyi bir turnusol oldu. Avrupa, dünya içinde dünya olduğunu bir kez daha kanıtladı. Nüfusunun kat kat üzerinde aşı stoklayan Avrupa ülkeleri, vatandaşlarını korumaya alıyor belki ama pandeminin adı üstünde küresel bir salgın olduğunu görmezden geliyor. Gidişat Avrupa’nın bir kıta hapishanesi olmasına doğru... Zira aşıladığı vatandaşının dışarı çıkmasını, dışarıdan da girişleri engellemeye dönük girişimler artıyor. İçeridekinin dışarı çıkamadığı, dışarıdakinin de içeri giremediği yerlere hapishane diyoruz!

Sosyal hayat vizesi!

Malum, bir süredir AB ve İngiltere aşı kartı üzerinde çalışıyor. Herkesin bir aşı kartı olacak. Gelişmelere bakılırsa, sadece uçak yolculuklarında değil ekmek alırken bile aşı kartını soracaklar. Aşı kartı adeta nüfus cüzdanlarının yerine geçecek. Kovid-19 ile çok iyi mücadele eden ülkelerin başında gelen İngiltere’de mesela aşı olmayanların pub’lara girememesi tartışılıyor. Pub deyip geçmeyin, Batı kültüründe ve özellikle İngiltere’de pub yaşamın önemli bir parçası. Hemen her akşam özellikle gençler bir pub’da buluşur, içeceklerini yudumlar. O ortamda olmayan, sosyal hayattan kopar.

Kendine kadar adil

İlerleyen dönemde market, spor salonu, konser, her yer için aşı kartının zorunlu olacağını öngörmek için kâhin olmaya gerek yok. İstesinler, sorun yok, kendi bilecekleri iş. Ama biraz adil olsunlar artık.

İngiltere şu ana kadar nüfusunun yüzde 45’ini aşıladı. Mayısa kadar aşılanmanın tamamlanması bekleniyor. İşte o tarihten sonra aşı kartları birçok yere girişte zorunlu olacak. Ama kimseye haksızlık olmaması için bu tedbirleri herkes aşılandıktan sonra devreye sokacaklar! Buna göre pub’lara girişlerde aşı kartı istenecek, olmayanlar mekâna giremeyecek.

Nüfusun yarısı aşılandı

Ey İngiltere, ey Avrupa, kendi içinde ne kadar da zarifsin, demokratsın! Ancak keşke dünyanın diğer yarısı için de bu kadar anlayışlı olsanız. Kendi vatandaşlarınız için muhtemel kaçıncı mutasyona karşı, ihtiyacınızın 5-6 katı üstünde aşıları stoklarken biraz da dünyanın geri kalanını düşünseniz.

Öte yandan haklarını da yemeyelim. Hızlı aşılamalar sonrasında Londra virüsle mücadelede örnek bir uygulama ortaya koyuyor. Öyle ki vaka sayıları 2 milyonda 5 bine düşmüş durumda. Neredeyse bu işi bitirecekler. Tabii dünyada biterse! Bunun için yine dünyanın geri kalanını etkileyecek kararlar aldılar. Misal, İngiltere’de tatil amaçlı olarak ülkeden çıkamıyorsunuz.

Tatile gidene 5 bin pound ceza

İngiltere’den tatil için herhangi bir ülkeye gidemiyorsunuz, seyahat edemiyorsunuz. 17 Mayıs’a kadar tatil için ülkeden çıkanlara, yakalanmaları durumunda 5 bin pound para cezası kesiliyor. Ve tabii bundan da önemlisi sicillerine işleniyor, hapis cezasına varacak kadar ciddi bir inceleme süreci başlıyor. Üstelik İngiltere şimdi bu kararı haziran sonuna kadar uzattı. Şimdi gözler İngiltere Başbakanı Boris Johnson’da, 5 Nisan’da kamuoyuna bu konuda bilgi verecek. Bu tarihte yasaklara devam edip etmeyeceklerini öğreneceğiz. Boris Johnson 5 Nisan’da, “Ya haziran sonuna kadar ülkeden çıkış yasak” diyecek ya da tatil için seyahat edilmesine izin verilecek ülkeleri açıklayacak. Yunanistan, Türkiye, tüm Akdeniz şimdi bu kararı bekliyor.

FAZLA GIDA İLE 35 MİLYON SOFRA KURULDU

Dünyanın en önemli sorunlarından biri milyonlarca insanı etkileyen açlık. Diğer bir sorun ise korkutan boyutlara ulaşan gıda israfı. Dünyada her yıl 1.3 trilyon dolar değerinde gıda çöpe atılırken, Türkiye’de ise bu rakam yıllık yaklaşık 300 milyar TL. Tüm dünyada 1.9 milyar insan sağlıklı besine ulaşamazken, yaklaşık 800 milyon kişi açlıkla mücadele ediyor.

1.2 milyar insan da susuzluk sorunuyla boğuşuyor. BM Çevre Programı (UNEP) ve ortak kuruluş WRAP tarafından üretilen Gıda Atık Endeksi Raporu’na göre, 2019 yılında satılan 930 milyon tondan fazla gıda atık kutularına gitti. Fazla Gıda, gıda işletmelerinin satılmayan ürün stoklarını etkin yöneterek talep fazlası ürünlerden ekonomik ve sosyal değer yaratmasını sağlıyor.

Markalarla iş birliği

Fazla Gıda Kurucu Ortağı ve CEO’su Olcay Silahlı, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri 12.3 başlığı altında, gıda atığını kaynağında azaltma ve gıda geri kazanımı konusunda paydaşlarına çeşitli teknolojik çözümler yarattıklarını belirterek, “Fazla Gıda desteğiyle, 4 yıllık bir sürede 16 bin ton gıda kurtarıldı. 53 bin ton karbon emisyonu önlenirken, 200 milyon TL değerinde gıda ekonomiye geri kazandırıldı. 1 milyon 100 bin ihtiyaç sahibine aylık gıda yardımı yapıldı ve 35 milyon öğün kurtarıldı. Ayrıca Fazla Gıda platformu üzerinden 35 bin işlem gerçekleştirildi” dedi.

Karbon salımı

Gıda atığı kaynaklı karbon salımını yüzde 50 oranında azaltmayı hedeflediklerini vurgulayan Silahlı, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Şu an Fazla Gıda olarak 40’ı aşkın global markaya farklı modeller ile gıda atığını kaynağında azaltma ve geri kazanımı konusunda teknolojik çözümler sunuyoruz. Nestlé ile birlikte yaptığımız çalışmalar sayesinde yaklaşık 1.5 yıl içerisinde Nestlé’nin sıfır atık belgesi alabilmesini sağlarken, bunun yanında P&G ile yaptığımız ortaklık sayesinde de tüm Türkiye’de gezici gıda bankası projesiyle aylık ortalama 300 binden fazla ihtiyaç sahibine sağlıklı gıda ulaştırıyoruz.”

Bağışlara kapı açık

Silahlı, “Fazla Gıda’yı sağlayacağı sürdürülebilir finansman model geliri ile gıda atığını önleyen teknoloji çözümleri ve gıda bankacılığının gelişimine yatırım yapma vizyonuyla kurduk. Aynı zamanda paydaşlarına iyi bir işten gelir elde etme imkânı tanıyoruz. Bugüne kadar yaklaşık 200 milyon TL’lik gıda atığını kurtardık. Gıda Kurtarma Derneği (GKTD) aracılığıyla yaklaşık 1 milyon 100 bin ihtiyaç sahibine ulaştık. Fazla Gıda ile satılamayan gıdalarınızı bağışlayabilir, satabilir veya geri dönüşüme kazandırabilirsiniz” şeklinde konuştu.

Doğayı da koruyor

Fazla Gıda, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından desteklenen Accelerate 2030 Hızlandırma Programı’na seçilen dünyadan dokuz etki odaklı girişimden biri olarak seçildi. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından organize edilen 2017 Cenevre Sosyal Fayda Zirvesi’nde Türkiye’den tek temsilci olarak yer aldı. Buna ek olarak her sene Massachussets Institute of Technology tarafından açılan “Global Challanges 2020” yarışmasında sürdürülebilir gıda dönüşümü üzerine katkıları sebebiyle dünya çapında 7 MIT Solver’dan biri seçildi.