Türkiye, PepsiCo’nun en sevdiği pazarlardan biri. Büyüklük olarak da PepsiCo’nun dünyadaki ilk 10 pazarı arasında. Türkiye genç nüfusu ve milletçe atıştırmalıklara olan düşkünlüğümüz nedeniyle sektör için çok cazip bir pazar. Türk insanı günde ortalama 3.5 kez atıştırmalık tüketiyor. Makro çerez pazarının da 2019’da yüzde 20 oranında büyümesi, sektörün Türkiye’ye ilgisini artırıyor.
Yiyecek ve içecek alanlarında 10’un üzerinde markayla Türkiye’de faaliyet gösteren PepsiCo, aynı zamanda Türkiye’den yaptığı ihracattan da çok memnun. Şirketin Genel Müdürü Ece Aksel’in verdiği bilgiye göre yılda 400 ton yiyecek ve 1 milyon kasa koli içecek, Türkiye’den dünyaya gönderiliyor. Altı yılı aşkın süredir PepsiCo Doğu Avrupa Bölgesi Yiyecek Kategorisi Genel Müdürü olarak görev yaptıktan sonra dört ay önce PepsiCo Türkiye’nin Genel Müdürü olan Ece Aksel’in hedefi hem iç pazarı hem de ihracatı büyütmek. Ancak bunları yaparken iş modelinin odağına aldığı bir konu var ki, “Uzun yıllardır özel hayatımda da yaşam biçimim. Biz sürdürülebilirliği çok uzun zaman önce hayatımızın merkezine koyduk” diyerek vurgu yapıyor bu konuya. Aksel şirketinin ve gezegenin sürdürülebilirliğini bir bütün olarak düşünüp stratejilerini şöyle yalınlaştırmış: Daha güçlü, daha hızlı ve daha iyi olmak.
Sıfır atık yolunda
PepsiCo’nun gençlik markalarını ve genç kuşağın kullanımını kolaylaştıracak pazarlama yöntemlerini anlatırken, son dönemde Greta Thunberg ile dikkat çeken Alfa kuşağının hassasiyetlerini de göz ardı etmediklerini vurgulayan Aksel şöyle devam ediyor: ”Bunun için ‘daha iyi’ olmak ana stratejilerimiz arasında. Bunun hem ürün hem de çevre tarafı var. Artık ürünlerimizi nasıl iyileştiririz diye çalışıyoruz. Yiyeceklerde yağı, tuzu; içeceklerde şekeri azaltmak üzere araştırmalar yapıyoruz. Doymuş yağ oranını düşürüyoruz. Gençlerin hassasiyetleri bizim çalışmalarımızda da öne çıkıyor. Sürdürülebilirlik adına verdiğimiz sözler var. Karbon ayak izimizi globalde 2025’e kadar yüzde 25 azaltacağız. Hem karbon hem de sudaki ayak izimizi azaltacak yatırımlar yaptık. Belli bir yol aldık, bunları daha da geliştireceğiz. Sıfır atık stratejisi bizim için vazgeçilmez.”
Akademili çiftçiler
PepsiCo Türkiye, içecekte İzmir, Çorlu, Adana’da; yiyecekte ise İzmit, Mersin ve Manisa’da yer alan toplam 6 fabrikanın yanı sıra satış-pazarlama ile sürdürülebilir tarım faaliyetleri sayesinde 3 bin kişiye doğrudan, 40 binden fazla kişiye de dolaylı olarak istihdam yaratıyor. “Dünyanın en büyük tarım şirketlerinden biriyiz” diyen Ece Aksel, Türkiye’de de bugüne kadar 20 ilde 10 bin hektarlık arazide patates, mısır ve mısır irmiği üretimi yapılmasını sağladıklarını söylüyor. 1.000’e yakın çiftçiyle sözleşmeli tarım iş birliği gerçekleştirdiklerinin altını çizen Aksel, patenti kendilerine ait olan patates tohumlarıyla sektörde birçok yeniliğe imza attıklarını vurguluyor.
Üretimde kullanılan patatesin tamamını yerel olarak yetiştirdiklerini belirten Ece Aksel’in verdiği bilgilere göre şirket Türkiye’nin cipslik patates üretiminin yüzde 60’ını gerçekleştiriyor. 5 yıl içerisinde elit patates tohum ihtiyacının tamamını yerli elit tohumdan karşılamayı hedeflediklerini söyleyen Ece Aksel, tarımda yaptıkları çalışmaları şöyle anlatıyor: “Sözleşmeli tarım kapsamında ayni avans yöntemiyle çiftçilerin tohum, gübre ve bitki koruma ilaçları gibi maliyetlerini önceden karşılıyor, patates deposu yapmak isteyen girişimci çiftçilere know how desteği veriyoruz. PepsiCo Türkiye bünyesinde 12 ziraat mühendisi bizimle birlikte çalışan çiftçilere daha az sulama teknolojilerinden uygun tohum ve gübre kullanımına kadar birçok alanda danışmanlık hizmeti veriyor. Sadece üretim değil çiftçilerimizin bilinçlenmesi çok önemli. Bu kapsamda AGRO Akademisi eğitimleriyle patates üreticilerini teknolojik gelişmelerden haberdar ediyoruz. Meyve suyu markası Tropicana ile Türk meyveciliğinin gelişimini destekledik, yerel meyvelerin korunması ve daha kaliteli meyvelerin üretiminin sağlanması hedefine katkı sağladık. Tropicana Bahçe Okulları Programı ile çiftçilere yerel meyvelerle ilgili mirasın korunması ve sürdürülmesi için çalışmalar gerçekleştirdik.”
Patatesten gübre
Ece Aksel’in PepsiCo Yiyecek Genel Müdürü olduğu dönemde başlatılan “Naturalis” projesiyle şirkete ait fabrikalarda ciddi bir elektrik tasarrufuna imza atılmış. Bu sistemde üretim sırasında oluşan patates kabukları, mısır, nişasta ve bitkisel yağlardan oluşan organik atıklar toplanarak atık tesisinde enerjiye dönüştürülüyor. 2007’de başlatılan TÜBİTAK Teşvikli Anaerobik Çürütme Projesi ile Tarsus’taki fabrikada yüzde 45, Kocaeli’deki fabrikada ise yüzde 30 enerji ihtiyacı bu şekilde elde edilmiş.
Sıfır atık hedefiyle hareket ettiklerini söyleyen Aksel, “Tüm enerji üretiminden sonra kalan atıktan organomineral gübre elde edip patates üretimi için tarlalara sevk ediyoruz. Bu çok özel bir gübre. Naturalis projesiyle gübre üretiminde kullanılan kimyasalı yüzde 40 oranında azaltarak, toprağa karışacak kimyasal miktarını minimuma indiriyoruz” diyor. Aksel, bu işlemden kaynaklı karbondioksit salımını da yüzde 11.5 oranında azalttıklarına dikkat çekiyor.