Songül Hatısaru

Songül Hatısaru

songul.hatisaru@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Tüm Türk dünyasında kutlanan bahar bayramı Hıdrellez bu hafta cuma günü... Baharın gelişi ve doğanın canlanması birçok kültürde yüzyıllardır bayramlarla kutlanıyor. Halk arasında kullanılan takvime göre eskiden yıl ikiye ayrılıyordu. 6 Mayıs’tan 8 Kasım’a kadar olan süre Hızır Günleri adıyla yaz mevsimini, 8 Kasım’dan 6 Mayıs’a kadar olan süre ise Kasım Günleri adıyla kış mevsimini oluşturuyordu. Hıdrellez günü, Hızır ve İlyas Peygamber’in yeryüzünde buluştukları gün olarak kabul ediliyor.
Hızır ve İlyas sözcükleri birleşerek halk ağzında Hıdrellez şeklini almış zamanla. Hıdrellez yaklaşırken Galatasaray Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Görevlisi Doçent Dr. Ali Faik Demir ile konuştum.

Haberin Devamı

5 GÜN SONRA DERTLERİ ARKADA BIRAKACAĞIZ


Ali Faik Demir, aslında uzmanlık alanı Kafkasya, Ortadoğu, Türki Cumhuriyetler olan değerli bir akademisyen. Fakat el verenlerin olduğu aile soyunda mistik konularla da ilgilenmiş. Lohusa şerbeti, tahtaya üç kez vurma, kurşun dökme gibi ritüellerin, sayıların-renklerin-taşların tılsımı konusunda Türkiye’de bilgisi olan ender akademisyenlerden. Şaman ve Türk dünyası kitabında bunlardan uzun uzun bahseden Demir ile günümüzün dünyasından uzaklaştık, kadim hikayelerin büyülü dünyasına bir yolculuk yaptık.

Tüm Dinlerde Yeri Var

- Hıdrellez yaklaşıyor. Nereden geliyor Hıdrellez?
Hızır’dan bahsedilen hep bir doğa, yeşile referanstır. Anadolu’da hıdırlığa gitmekten bahsedilir, aslında bir yeşile gitmeye referans verir. Birçok eski kültürde Hint kültüründe, Çin kültüründe bile yeşilin üzerine oturan beyazlı insan ya da adam kültüründen bahsedilir. Tabii evlenmek, kısmet, bahtın açılması gibi bir sürü unsur var ama yeşile çıkmak, yeniden doğuş, hayallerin gerçek olması, sağlıklı olmak, uzun ömürlü olmak Hıdrellez kültürü içinde en çok öne çıkan kavramlar.
Hıdrellez bir bahar kutlaması. Bir adak yapma, niyet tutma günü. Bu nedenle şaman kültürünün de etkisi var. Tam da bu nedenle çok mistik, kendine özgü, tüm dinlere kapı açan, tüm dinlerin kendinde yer bulabildiği bir kültür. Hıdrellez günü, eskiden kullanılan Rumi takvime göre göre 23 Nisan’a denk geliyor. Bu günü Ortodokslar da Aya Yorgi günü olarak kutlarlar.

Umut Toprağa Emanet

- Hıdrellez’de neler yapılır?
5 Mayıs akşamı gün batımından sonra, dileklerini kağıda yazıp gül ağacının altına gömenler var, çaput bağlayanlar var, toprağa taşlarla ev ya da istedikleri şeylerin küçük bir maketini yapanlar var, dileklerini kağıda yazıp denize atanlar, toprağa gömenler var. Adak kısmı gün doğmadan yapılıp bitirilmeli. Dileklerin Hızır ve İlyas tarafından bir şekilde kutsanacağı ve Tanrı’nın dokunuşu ile gerçek olacağına inanılır.
Hızır’ın ölümsüz ve kılıktan kılığa girebilen, hayalinizi gerçekleştiren kişi, evliya olduğuna inanılıyor. Ertesi gün de törenler ve ritüellerle maniler okumak, birlikte süt içmek, mayalı şeyler yemek geleneği var. Yeni şeyler, beyaz giyinilmesi gibi şeyler de var.
Hıdrellez kutlamaları aslında yeşillik, ağaçlık alanlarda, su kenarlarında, hıdırlık denen türbe ya da yatırların yanında yapılır. Hıdrellez ispatlanmış belgelere göre yaklaşık bin yıldır farklı şekillerde, farklı coğrafyalarda kutlanıyor.

- 6 Mayıs ritüeli nasıldır tam olarak?
6 Mayıs Hıdrellez kutlaması, yeşillik bir alanda, bir gece önce tutulan dileklerin olacağına dair umutla beraber yapılan bir ritüeldir. 6 Mayıs gününü yeşillik içinde geçirmek, doğayla iç içe olup, toprağa oturmak önemlidir. Toprağın bereketinin vücuda geçmesi isteniyor. Bir şekilde ağaçlar, hıdırlık denen yeşil tepeler, meskûn olmayan bir mekâna gitmenin, yeşile oturmanın, çimler üzerinde yuvarlanmanın o sene sağlık getireceğine inanılıyor.
Kuzuların zamanı deniyor, o nedenle insanlara o enerjinin bir yeniden doğuş getireceğine inanılıyor.
Bence bugün bunlar hâlâ yapılabilir. Piknik, kahvaltı yapılabilir mesela. Çim, toprak ve ağacın olduğu yere gitmek bir birliktelik duygusu da yaratabilir bugünün dünyasında. İnanca dayanan yönü ve mistik ritüelleri dışında, bir doğaya çıkma günü, bir bahar bayramı, hatta belki de bir çevre günü olarak görülmeli Hıdrellez. Hıdrellez’de adı Hızır olan, Hadır olan, yeşil daldan gelen bir bahar bayramını kutluyoruz çünkü.
Hıdrellez’in hem kutsal yönü, hem de yeşili var. Bu nedenle bence çevrecilerin, yeşil düşünceyi sevenlerin Hıdrellez’i çok desteklemesi lazım.
Çünkü insanların doğa ile iç içe olmasını isteyen bir felsefe var. İnansın ya da inanmasın, herkesin kutlayabileceği bir bayram olduğunu düşünüyorum. Özellikle yeşile sahip çıkan, yeşilde olmanın gerekliliğine dini anlamda da inanan bir anlayıştan bahsediyoruz. Yeşil sana şifayı, yeniden doğuşu, mutluluğu, kısaca hayalini veriyor. Yeşil ya da bu sıfatla bir evliya üzerinden bunu görebiliyoruz ki bence bu çok değerli.

- Araplar kutlar mı Hıdrellez’i?
Çok rastlamıyoruz, çünkü Arap yarımadası kurak ve büyük kısmı çöl. Hıdrellez, çoğunlukla doğanın canlanıp tekrar öldüğünün görülebildiği coğrafyalarda kutlanıyor.
Hıdrellez’in bir özelliği de Hızır kavramı ve misafirin kutsallığıdır.

Haberin Devamı

5 GÜN SONRA DERTLERİ ARKADA BIRAKACAĞIZ

Haberin Devamı

Kanuni yüzüğüne kavuştu ama fırsatı kaçırdı

- Yahya Efendi ve Kanuni hikayesini anlatır mısınız hocam…
Kanuni, Yahya Efendi’ye, ‘Kardeşim sen Hızır’la diyalog kuruyorsun, bana da keşke onu nasip etsen’ diyor. Bir gün Kanuni kayıkla gezi yapacakken Yahya Efendi’ yi de davet ediyor. Yahya Efendi bir misafiriyle geliyor. Kayıkla gidiyorlar. Misafir hep Kanuni’nin parmağındaki çok güzel yüzüğe bakıyor. Sonunda Kanuni dayanamıyor, ‘bakmak isterseniz vereyim’ diyor. Adam yüzüğe bakıyor ve Arnavutköy tarafında denize fırlatıyor. Kanuni çok sinirleniyor fakat kardeşine olan saygısı ve dini nedenle susuyor. Tekrar Ortaköy’e geldiklerinde inecekleri zaman adam Allah’a ısmarladık demeden önce elini suya sokuyor. Elini çıkarttığında yüzük elinde ve Kanuni’ye uzatıyor.
Kanuni yüzüğü aldığında, kafasını çevirdiğinde adam yok oluyor. Yahya Efendi, Kanuni’ye, ‘sen fırsatı kaçırdın, seni Hızır’la tanıştırdım ama sen onu değerlendiremedin’ diyor.

Hızır’ın göründüğü mekânlar

- İstanbul’da Hızır’ın görüldüğü mekânlar nereler?
İstanbul’da Ayasofya’nın Hızır mekânı olduğu, Hızır’ın geldiği mekanlardan olduğu düşünülüyor. Yine Merkez Efendi’nin, Hızır’la olan diyaloğundan bahsediliyor. Çırağan’daki Yahya Efendi yani Kanuni’nin süt kardeşinin türbesi de özel mekânlardan biri... Kanuni Sultan Süleyman, Yahya Efendi’ye, Hızır ile beni tanıştır demesine rağmen Hızır’la karşılaşıp, Kanuni’nin onu tanımama hikayesi vardır hatta. Türkiye’nin birçok yerinde Hızır türbeleri var. Antakya’da Akdeniz sahilinde Samandağı’nda var.
Hızır’ın bu mekânlardan geçtiğine inanılır. Anadolu’nun birçok yerinde bu amaçla ziyaret edilen özel tepeler, yeşillik yerler mevcut. Bu nedenle Hıdrellez’in özünde, yeşile, toprağa değmek, oraya oturmak ve baharın gelişini bu şekilde kutlamak var.
Hızır diye biri var mı sorusu da çok sorulur. Hızır, dini konumunun dışında yeşile vurgu yapan bir sıfat mıdır yoksa? Bahar bayramı derken yeni yıl değil, yeniden doğuş, canlanma, tüm dertleri arkada bırakıp sıfırlanmak felsefesi var. O umutla yeni bir yola çıkmak aslında.
Bu nedenle eski şeyler çıkarılarak, yenileri giyilir. Hıdrellez, insanlara her zaman bir yeniden başlama şansı olduğu umudunu veriyor. Dileğinizin olabileceği umudu sizi hayata bağlıyor.

O da medet size diye gelecek

- Tanrı misafiri kavramı oradan mı geliyor acaba?
Kesinlikle, Türk insanın misafire karşı özel bir saygısı vardır. Misafirin, Hızır olabileceği, yani size bir kısmet getirebileceği düşünülür... O gelen insanın Tanrı adına geldiğini ya da hakikaten Hızır olduğu düşünülür. ‘Kul sıkışmadıkça, Hızır yetişmez’ gibi sözlerimiz var. Kapınızı yardım bekleyerek Allah rızası için çalanın, ölümsüzlüğüne inanılan Hızır olabileceği düşünülüyor. İşte belki de kapınıza gelen, sizin duanızı ve hayalinizi gerçekleştirecek o kişidir. Dolayısı ile siz de ona medet olursanız, derman olursanız, size de Allah tarafından derman gönderileceğine inanıyorsunuz. Hızırla karşılaşmanın tek bir zamanı olmamakla birlikte, Hıdrellez bunun özel bir günü haline geliyor. Hatta bizde Hızırın geldiği özel mekânlar bile var.