Songül Hatısaru

Songül Hatısaru

songul.hatisaru@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Pandemi arasının ardından yeni yıl yeniden kalabalık partilerle kutlandı. Ancak yılbaşından iki hafta önce başlayan parti furyasında işin tadı da biraz kaçtı doğrusu.

Yeni yıl heyecanı… Yeni umutlar… Hepsi çok güzel... Yeni yıl coşkusunu paylaşamadığımız pandemi günlerine inat, birlikte olmak, birlikte kutlamak da güzel. Ama sanki bu aralar bu durumu biraz abartıyoruz. İstanbul’da yılbaşı öncesindeki kalabalık da bunun teyidi gibiydi.

20 yıllık meslek hayatımda böyle bir kalabalık, davet patlaması görmedim.

Haberin Devamı

Eminim çoğunuz benim gibi “Davet çok, gidesim yok” noktasına geldiniz. Merhaba dediğinizin sizi bir yerlere davet ettiği iki hafta yaşadık.

Bu sene markaların da topa girmesiyle davet olayı çığırından çıktı. Trafik de eklenince insanlar davetlere yetişemez, katılmamak için bahane üretme noktasına gelir oldu.

Zamana yayılmalı

İstanbul’da bu kadar daveti kaldıracak bir insan çeşitliliği yok! Davet işi çığırından çıkıp, üstelik hepsi çakışırken aynı insanlar oradan oraya sürüklendi durdu. Her dakika bir organizasyon, her dakika her yerde aynı insanları görünce işin zevki kaçıyor. İnsanlara haliyle gına geliyor.

Özellikle markalara tavsiyemdir bu kadar yoğun bir takvime sıkışan, etkinlik yorgunu insanların şöyle bir görünüp kaçtığı davetlerin imaja olumlu bir etkisi olduğunu düşünmüyorum. Davetlerin yeni bir konseptle ocak ayına taşınması, çoğu birbiri ile çakışan etkinlik yoğunluğunun azaltılması gerekiyor. Mekân olarak AVM ve zaten çok kalabalık restoranların seçilmesi de sıkışıklığı artırıyor.

Yalı kiralayan var

Böylesine kalabalık geçen son iki haftanın ardından, aklı olanın evde oturacağı, yılbaşını evde geçireceği belliydi. Nitekim yılbaşında ev partilerinin tavan yaptığı bir yılbaşı geçirdik. Yılbaşını herkes ev partileriyle kutladı desek yeridir. Bunun için yalı, köşk kiralayanlar oldu. Restoran ve otellerde zaten arşa yükselmiş fiyatlara, yılbaşında birde iki katı fiyatlar ödenmek istenmemesi de bunda etkili oldu.

Ev partilerindeki lezzet ve eğlence çeşitliliği de otelleri aratmadı doğrusu.

Haberin Devamı

Otellerin iki günlük yılbaşı programlarını tercih edenlerde de çoğunluktaydı. Tarkan’ın Kıbrıs Concorde Otel’deki özel yılbaşı konseri için öbek öbek arkadaş grupları Kıbrıs’a gitti mesela.

Miami çekim merkezi

Yılbaşını yurt dışında geçirmek isteyenlerin tercihlerinde bu sene Miami’nin çok revaçtaydı. Özellikle New York’tan yoğun göç alan Miami’de fiyatlar eskiye oranla üç katına çıkmış durumda. Ancak pahalılık şehrin cazibesini azaltmıyor, Miami Türkler için de çekim merkezi haline gelmiş durumda.

Yeni yılı Uzakdoğu ve popüler kayak merkezlerinde karşılayanlar her sene olduğu gibi bu sene de sayıca çoktu ama yakın olduğu için özellikle Atina bu sene çok tercih edildi.

Hediyeler değişti

Hediye konusunda da farklı eğilimlerin ön plana çıktığı bir yıl yaşıyoruz. Önceki yıllarda giyim eşyası, aksesuarlarla hediyeleşilirken bu yıl dekorasyon ve ev hediyesi satışlarında adeta patlama yaşandı.

Hediye vermek, almak her şekilde güzel. Değer gördüğünü hissetmek, değer verdiğini hissettirmek… Küçücük bir objeyle, hatta sadece samimi bir mesajla bile olsa güzel.

Haberin Devamı

Ben de tüm okurlarımın yeni yıllarını en samimi duygularımla kutluyorum. Hoş geldin 2023!

2023 daha gelmeden yordu

2023 daha gelmeden yordu

Bolu mutfak teknolojileri merkezi oluyor

1970’li yıllarda mutfak teknolojileri yolculuğuna başlayan Arçelik, Bolu’da bulunan pişirici cihaz işletmesinden yıllık 6.7 milyon üretim kapasitesiyle 5 kıtada 122 ülkeye ihracat yapıyor. Arçelik, pişirici cihaz işletmesinin de yer aldığı Bolu’yu, 2018 yılında kurduğu deneyim mutfağı The Kitchen ile birlikte mutfak teknolojilerinde önemli bir merkez yapmayı hedefliyor. Arçelik Bolu Pişirici Cihazlar İşletmesi, doğrudan yaklaşık 2600 kişiye istihdam sağlarken, yerel 20 yardımcı sanayi ile çalışıyor.

122 ülkeye ihracat

Pazara sunacakları mutfak teknolojilerini test etmek, tüketici iç görülerinden yola çıkarak mevcut ürünlerinde düzenlemeler yapmak ve yeni teknolojiler geliştirmek için deneyim mutfağı The Kitchen’ı kurduklarını söyleyen Arçelik Üretim ve Teknolojiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nihat Bayız, “Bolu’dan çıkan pişirici cihazlarımızı başta İngiltere, Fransa, Romanya ve Polonya olmak üzere 122 ülkedeki tüketicilerle buluşturuyoruz. Beko markamızla Batı Avrupa’da fırın üretiminde lideriz. Hedefimiz Türkiye’nin dünya mutfak aletleri pazarından aldığı payı daha da üst seviyelere çıkartmak. Arçelik Pişirici İşletmesi ve deneyim mutfağı The Kitchen ile Bolu’da yerel ekonomiye önemli bir katkımız var. Sağladığımız dolaylı istihdam ile birlikte Bolu özel sektör istihdamının yüzde 30’unu gerçekleştiriyoruz” dedi.

Verimli ve dayanıklı

The Kitchen’da Arçelik’in ekim ayında 1500 katılımcıyla 12 ilde yaptığı mutfak araştırmasının sonuçlarını paylaşan Arçelik Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Akın Garzanlı, araştırmaya göre tüketicinin mutfak aletleri alırken en önem verdiği unsurların enerji verimliliği, kalitesi ve dayanıklılığı olduğuna dikkat çekti.

Arçelik geleceğin mutfak teknolojilerini şekillendirdiği The Kitchen ile Türk mutfak kültürünün gelişimine de katkı sağlamayı hedefliyor. The Kitchen bu amaçla 2019 yılında Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü ile “Geleceğin Şefleri” projesini hayata geçirdi. Proje kapsamında şu ana kadar 300’e yakın öğrenci atölye çalışmalarına katıldı.