Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu, ilk değil... Kadın cinayetleri sonrası ilk başvuru, ‘diziler’e oluyor. RTÜK’e fena halde baskı var. Yeni sezonda projelerin yeniden listelenmesinin bile söz konusu olabilir. Bazı yapımlar ayıklanabilir. Bu kez galiba geçiştirmek mümkün olmayacak.

KADINA ŞİDDET VE EKRAN


Eylülde toplanıyorlar
6 Eylül’de İstanbul’da RTÜK’le yapımcılar bir araya gelecek. Konu, aslında dizilerin uluslararası pazarlanmasıyla ilgiliydi. Edindiğim bilgilere göre, toplantının ana maddesi, ‘projelerdeki kadına şiddet ve alınması gereken tedbirler’ olacak. Yeni sezon işi ‘Aşk Ağlatır’da ‘ocağın üzerinde el yakılma sahnesi’ kaldırılmış yayıncı kuruluşun sayfasında... Eğer Emine Bulut cinayeti olmasaydı bu görüntüler öyle kalırdı.
Bu dizinin kitlesi de ‘etkileyici sahnenin’
öncesini ve sonrasını görmek için yayın
gününü ipler çekerdi.
Bizde başımıza çok ama çok kötü bir şey geldikten sonra tedbir almak bir huydur. Kadına şiddet, sadece ülkemizin sorunu değil. Dünyada da böyle ve bunu işleyen projeler yapılır. İnce ayrıntı, duruma nasıl baktığınızla ilgili... Senaryolarımız kadını, ‘onun yeri, evidir’ eşliğinde, erkeği, ‘her şeyi yapar, sever de döver de’ sosuyla sunuyor. Sonra da bunun adına “Ülkemizin gerçeği” diyor.
‘Sen Anlat Karadeniz’in bir sahnesinde Vedat Sayar (Mehmet Ali Nuroğlu) Nefes’i bir odaya zorla sokuyor ve ardından başka bir erkekle flört ettiğini söyleyip, hangi elini tuttuğunu sorarak, parmağını kırıyordu. Osman Sınav’a bu sahneyi sormuştum, yanıtı şöyleydi: “Şiddet sert bir şeydir. Onu hafifletmek, mazur göstermektir. Yapanlar, önce kendilerine iki tokat atsınlar. Ölenler (kadın cinayetleri) varken, neyi hafifletebiliriz?” (Kaynak: 30 Ocak 2018 tarihli yazımdan.)
Toplum kendiyle yüzleşir mi?
Takım elbise giymenin bir kadın katiline iyi hal olanağı sunduğu, “O da gece dolaşmasaydı” gibi genel geçer savunmalar, toplumun ve yargının erkek egemen bakışı ve kadın yorumu değişmediği sürece, gerçeği diziler ve ekranla geçiştirmek mümkün değil. Diziler kendine düşeni yapsın, bu tamam. Örneğin hâlâ ‘Seksenler’ dizisinin tekrar bölümleri evlerde izleniyor. Ev ahalisi de seyrediyor ve “Eskiden takip ediyorlardı, şimdi izlemiyorlar aile dizilerini” diyor. Aile yapımlarından anladıkları, ‘baba baş köşede yemek sahnesi’
olunca izlenmez. Dolu dolu bir içerikle
verildiğinde bal gibi de seyredilir.