İstanbul konserini hiç unutamadı
Led Zeppelin’den Jimmy Page ile Robert Plant, 5 Mart 1998’de Bostancı Gösteri Merkezi’nde konser verdi. Page bu konseri hiç unutmadı. Jimmy Page bu 5 Mart’ta da İstanbul paylaşımı yaptı ve “23 yıl olmuş” notunu düştü. O günleri, söz konusu konseri düzenleyen Eyüp İblağ ile konuştum.
Jimmy Page, Led Zeppelin’in efsane gitaristi. Kaç konser, hacmi tasavvur edilemez anılar... Onların arasından sıyrılıp hatırlanmak, bir kere değil, tam 23 yıl aynı gün hatırlanmak bir konser için, bir şehir için, paha biçilmez kıymette. Bostancı Gösteri Merkezi, yıl 1998, gün
5 Mart. Jimmy Page ve Robert Plant konseri. Bizim de grubun uzun bir süre menajerliğini yapan ve ‘rock tarihine adını yazdırmışları’ ülkemize getiren Eyüp İblağ’ın Facebook sayfasında gördüm bu hikâyeyi. Jimmy Page’in her yıl sektirmeden yaptığı 5 Mart paylaşımı. ‘23 yıl olmuş’ notu. İstanbul’u konser verdikleri en egzotik şehir olarak gördüklerini yazıyor Page. Ayasofya Camii’nin bir mimari harika olduğundan bahsediyor. Yazının üstünde caminin içinden görüntü yer alıyor. Ve konser anı. “Hatırlıyorum Bostancı Gösteri Merkezi’ndeki kulislerde tam sahneye çıkmaya hazırlanırken meydana gelen uzun elektrik kesintisi” diye yazmış Page. Nemli atmosfer, heyecan ve tedirginlik bir arada. Sonrasında sahne ve kendi deyimiyle ‘gerçekten muhteşem bir seyircinin önünde verilen’ konser.
Tarihi iki gece
O günleri konseri düzenleyen Eyüp İblağ ile konuştum; “Bu turnenin bir daha tekrarı olmadı (Jimmy Page ve Robert Plant ikilisi). Alan Parsons PRoject konseri yapmıştık. Büroda otururken telefon geldi. Arayan Page ve Plant’ın menajeriydi. ‘Konser ister misin?’ dedi. İstemez miyiz? Turnenin Doğu Avrupa ayağındaki en son konseri olarak düşünülmüştü. Anlaşmayı yaptık. Sonra iş, yer aramaya kaldı. Abdi İpekçi Spor Salonu’na gittik. En büyük yer orası. Olmadı. Geriye sadece Bostancı Gösteri Merkezi kalmıştı. İki gün üst üste yaptık. Tarihinde ilk defa oradaki tribünler kaldırıldı, buna rağmen iki gece tıka basa doldu. Giremeyenler de oldu konsere. Ekip üç tır ile gelmişti.”
Kemancı’da konser
İstanbul anıları çok renkli. Laleli’de eski ‘Tayyare’ binası sonra otel oldu Merit Otel, Page, Plant ve ekip orada kalmış. Robert Plant, İstanbul’u biliyor daha önce gelmiş. “Kemansi’ye götür” diyor Eyüp’e. Taksim Kemancı. “Gittik. Hafta içi içerisi boş. Kronik grubu çalıyor. Kemancı’nın sahibi Zeki yanımızda, “İlla sahneye çıksınlar” diyor. İçeride 10-15 kişi var. Robert Plant ayrılmıştı. Jimmy Page, davulcu ve basçı sahneye çıktılar. Bir Johny B Good çaldılar. Grubun solisti sahnede kaldı. Burak Sayın. Bir çaldılar, bir çaldılar, muhteşemdi’...
Beyoğlu’nda kendilerinin korsan CD’lerini aldılar
Robert Plant ve Jimmy Page için İstanbul konserinin unutulmaz anılarından biri de, İstiklal Caddesi gezintisi olmuş. Gezerken bakmışlar ki yerde CD’ler satılıyor. Yaklaşmışlar, CD’lere bakıyorlar. Led Zeppelin CD’si ile karşılaşmışlar. Korsan! Ve kendilerinin korsan CD’lerini satın almışlar. Tabii satıcı kime sattığını bilmiyor!
Led Zeppelin’in 1980 yılındaki konserinden (soldan) John Paul Jones, Robert Plant ve Jimmy Page.
Albümleri 300 milyon sattı
İngiliz rock grubu Led Zeppelin, gitarda Jimmy Page, davulda John Bonham, bas gitarda John Paul Jones ve vokalist olarak Robert Plant tarafından 1968’de Londra’da kuruldu. 1980’de John Bonham’ın ölümüyle dağılan grup hâlâ rock müzikteki etkisini sürdürüyor. Led Zeppelin bugüne kadar 111 milyonu ABD’de olmak üzere dünyada toplam 300 milyonun üzerinde albüm satışına ulaştı. ABD’deki satış sıralamasında The Beatles’ın ardından ikinci oldu. “Jimmy Page şimdi 77, Robert Plant ise 72 yaşında.
‘Karadeniz müziği, gerçek müzik’
Robert Plant, İstanbul’u bilinmeyen müzik mekânlarıyla da keşfetmiş. Eyüp İblağ anlatıyor; “Bizi Beyoğlu’nda bir ara sokağa soktu Plant. Sağda bir ışıklı levha. Üzerinde ‘Karadeniz Müzikhol’ yazıyor. ‘Burası’ dedi. Küçücük bir yer. Merdivenle iniliyor. Dört masa var, üç beş kişi oturuyor. Duvardaki eski televizyonda Karadeniz müziği çalıyor. Sonra mekânın müzisyenleri başladı. Plant bana ‘Eyüp müziği duyuyor musun? Gerçek müzik bu’ dedi. Bir önceki gelişinde gezerken kapıda müziği duyup içeri girmiş ve bir daha unutamamış.”
