Sina Koloğlu

Kanal D’nin ‘Benimle Söyle’ yarışması amacına ulaşıyor ve eğlendiriyor. Ötesi var mı bunun? Yok...
Gerçekten iyi sesler çıkıyor. Öyle ahım şahım olanlar kolay bulunmaz. Jüri üyelerinde ‘eğlendiren dünyanın vatandaşları’ ağırlıklı... Bana göre seçimler yerinde... Mesela Nikki Wild kalkmıyor. Glam rock yapan bir çıksa? Yarışmanın sunucusu Enis Arıkan, şov olayına gayet kıvamında oturdu. Bir parantez orkestraya... Yarışmanın BBC yapımı ‘All Togther Now’... Edindiğim bilgiye göre, onlarda orkestra canlı çalmıyor. Bizde canlı kayıt yapılıyor. Bant çekimi ama o an hem solist söylüyor, hem de orkestra canlı çalıyor. Bu yarışmanın tartışmasız en iyisi Metin Özülkü orkestrası... Ve kayıt masasında oturan ses mühendisi arkadaşımız...

Karşılaştırma yaptım
BBC’deki yarışmadan beş ismin performansını izledim. Bir de Kanal D’nin sitesinde paylaştığı örnekleri bir kere daha izledim. Çok ama çok iyi sesler var onlarda. Victoria adında bir müzik öğretmeni çıktı ‘The Sound Of Music’ yani ‘Neşeli Günler’ müzikal filmindeki ‘CLimb Every Mountain’ şarkısını söyledi. Bir dinleyin derim. Bizde de çok iyi sesler var. Ya da elemeler sonucu bir araya gelecek olan ‘En iyiler topluluğu’ daha keyifli

Sürpriz bir TRT 1 işi ‘Dengi Dengine’. Ev ahalisi “Format ilginç olmuş’” dedi. Bayram için mini dizi fikri iyi. Mahalleli bir davulcu ister. Muhtar (Altan Erkekli) ne yapacağını bilemez. Mahallenin özel üniversite sahibi ismi Niyazi (Şinasi Yurtsever) büyük bir sürpriz yapacaktır. Bir rock grubunu, sahurda davulcu niyetine pazarlayınca olanlar olacak... Mahallenin Kur’an kursu hocası İlahiyat mezunu Elif (Ergül Miray Şahin), mahallenin hocası Mustafa (böyle yakışıklı imama az rastlanır) (Ozan Çelik), imam olmayı hayal eden İdris’le (Yiğit Ege Yazar) dizinin ‘muhafazakâr’ tarafı.
Sahurda bir rock grubunun mani okuması fikri acaba seneye uygulanır mı mesela? Bir mahallede yaşayanların ekranda verilmesi işi epey zor. Birbirini tamamlayan bir kadro kurmak lazım. Görünen, ‘Dengi Dengine’ bunu kurtarmış.
Kekilli belki yeniden doğacak
Genç ev ahalisi “Sesi enteresan mış’” dedi Murat Kekilli için. ‘Bu Akşam Ölürüm’ günlerini anlattık. Kekilli, 50 yaşlarında bir trafik kazası sonucunda oğlunu kaybetmiş, aynı kazada işitme yetisi de büyük bir ölçüde yok olmuş Seyfi rolünde. Oğlu Toprak’ın yerine gruba katılmıştır. Bu rolü kıvamında veriyor. Grup elemanları Mert (Bora Akkaş), Gökçe (Su

‘Yemekteyiz’de Onur Büyüktopçu gidiyor, Seda Sayan geliyor... Sordum, “Yüzde 95” dediler. Programın son dönemlerde izlenme oranı epey gerilemişti. Kulağıma gelen, Onur Büyüktopçu’nun da bu programdan ‘keyif almadığı’ yönündeydi. Söyleyeyim, ev ahalisi bu değişilikten hiç memnun kalmadı ve Şöyle bir tespitte bulundu: “Onur Büyüktopçu’yu izleyen bir kitle vardı. Programın seviyesinin düşmesiyle, onlar izlemeyi bıraktı. “ Zuhal Topal’ın gelişiyle, durumlar değişti. Sunucu, total izleyici kitlesine hitap ediyor. Nitekim öyle oldu ve kaynana soslu yemek programı, öne geçti. Şimdi ne yapılıyor? Topal’ın lisanından anlayan, hatta ondan daha kıdemli bir isim geliyor; Seda Sayan... ‘Reyting için biz neler yaparız?’ örnekleriyle dolu bir isim Sayan... Bu anlamda Topal’a sağlam bir rakip geliyor. Unutmayın, seviye daha aşağıları gider ve bu formatın da sonu gelirse, sürpriz olmaz.

BASKET MAÇINI İZLEYEMEDİK!
Bizim ev ahalisi, Galatasaraylı... Efes’le yaptığı play-off yarı final ikinci karşılaşmasını izlemek istedi. Hangi kanalda? Maç şifreli ve paralı bir platformda... “Kaç abonelik olacak? Futbol için bir , basket için bir tane daha... Ev ahalisi “Böyle iş olmaz” dedi. Lig maçları için

Liu Xin, Çin Devlet Televizyonu CGTN’nin tanınmış sunucusu. Karşısında ise Amerikan Fox Business Network kanalının ekran yüzü Trish Reagan. Malum her iki ülke arasında ekonomik gerginlik had safhada. Her iki sunucu da bu savaşa sosyal medya hesaplarından dahil olmuşlardı. Reagan, Çin’in 600 milyar dolarlık telif hakkı hırsızlığı yaptığını söylemişti. Bunun üzerine Xin, kendisini ‘ekonomik saldırgan’lıkla suçlamıştı. Bu ikili geçtiğimiz çarşamba günü canlı yayında bir araya geldiler. 16 dakika süren konuşmalarda Xin, ülkesinin sistemi ile öne sürülen ve Reagan’nın dile getirdiği ‘suçlamaları’ cevapladı. Çin’in sosyalizmini ve özel girişimle bağlantısını anlatmaya çalıştı. Bu tartışma, Çin devlet televizyon tarafından ‘bazı yasal durumlar’ nedeniyle yayınlanmadı. Çinliler, Twitter benzeri kendi sosyal paylaşım sitesi weibo üzerinden yayını izledi.
Niye alttan aldın?
Liu Xin’nin zaman zaman kendi ülkesini de eleştiren cümleleri olduğu görüldü: “Telif hakları konusunda hakların çiğnendiğini inkar etmiyorum.” Ağırbaşlı bir konuşma sürdürmesi Çinliler’i fena kızdırdı. ‘Amerikalılar ile tartışırken efendi olunmaz’, özetle belirtilen eleştirilerin ortak mesajı. Xin, bu durumu şöyle

Beyaz TV’de ‘Yedi’ filmi vardı. Bugüne kadar yapılmış en iyi polisiye yapımlardan biri olarak gösteriliyor. Bir sahnesini not almışım. “Katil, kitaplardan esinlenmiş” sözü olayı ilginç noktaya getirir. Hollywood filmlerinde ABD istihbarat kuruluşlarına dair enteresan ipuçları vardır. CIA’i anlamak için bu projeleri izlemekte fayda olduğu söylenir. Onlardan biri, işte bu filmde bulunuyor. Dedektif Somerset (Morgen Freeman) ani bir kararla dedektif Mills’i (Brad Pitt), yanına alarak pizzacıya gider. Oraya bir adam gelir. Somerset, adama masanın altından parayı uzatır. “Bir saat içinde hazır olur” der adam. Peki hazır olacak nedir? “Pizzacı’daki adam, FBI’dan bir arkadaşım. FBI, yıllardır kütüphane sistemine girip kayıt tutar. Okuma alışkanlıklarını inceler.” Somerset’in söyledikleri daha da ilginç hale gelir!
İşaretli kitaplar...
“Bazı kitaplar işaretlidir. Nükleer silahlar veya Nazizm’le ilgili eserler... İşaretli kitapları alan kişi izlenir. Daha sonra FBI’ın bilgisayar kayıtlarına girer. Bilgi, doğrudan kullanılmaz, sadece yol gösterir. Çünkü kimlik ve telefon faturası olmadan, kütüphanede kartı alamazsın.” Pizzacıya gelen adam, cinayet kanıtı olarak iki dedektifin istediği

Dizilerimizi sattığımız ülkeler arasında bu rakama ulaşan olduğunu zannetmiyorum. İspanya’da ‘Nova’ kanalı madeni buldu ve adı ‘Türk dizilerinin kanalı’ oldu. İspanya’nın en büyük medya kuruluşu Atresmedia bünyesinde kendi halinde bir kanal... Böyleydi ama Türk dizilerinin yayınlamaya başlayınca, işin rengi değişti. Sekiz Türk dizisi yayınlanıyor. Yedi tane daha aldılar. Kanalın izlenme oranı arttı, ülkede en çok seyredilen diziler listesine çoktan girdi. Ve bütün bunlar çok kısa zamanda oldu. 2018 yılında ‘Fatmagül’ün Suçu Ne?’yi yayınladılar deneme olsun diye... İzlenme oranlarını ikiye katladılar. Sonra arkası geldi. Peki hangi diziler var; ‘Fatmagül’ün suçu Ne?’, ‘Elif’, ‘Kara Para Aşk’, ‘Ezel’, ‘Sıla’, ‘Medcezir’, ‘Anne’ ve ‘Adını Feriha Koydum’... Hangi diziler eklendi?

Eski yeni karışık
Bizim piyasanın dizi pazarlama kuruluşlarından neredeyse tümü Calinos, Eccho Rights, Global Agency, ATV et Kanal D International hepsinden ürün aldı, “Pazarın malları kapış kapış gitti” diyelim. Hem eski hem yeni ortaya karışık bir liste vardı; ‘Kadın’, ‘Hercai’, ‘Aşk-ı Memnu’, ‘Sen Anlat Karadeniz’, ‘Cennet’, ‘Öyle Bir Geçer Zamanki’...

HAKEMLER Mİ YOKSA FUTBOLCULAR MI?
Lig sezonu

Son dönemin en iyi dizisi ‘Halka’...
Polisiye gibi sıkıntılı bir alanda sürprizi yaptı. “Artık çözüldü” diye düşündüğümüz anda, adına layık manevralarıyla, “Vay be!” dedirtmesini bildi. Önceden bitmiş senaryosu, karakterinin nerede ve ne şekilde hareket edeceği çözümlenmiş bir dizi olma şansı çok önemli. Son bölüm için, “Türk
dizisi duygusallığına düşecek” derken,
tokat gibi bir finalle bizi yerimize mıhladı.
Düzey yetmiyor!
Yapım, totalde bir önceki hafta ilk 100’e zor girdi. Hani entel dantel AB’de, 25’inci sırada yer aldı. Sezonun en iyi projelerinden belki de tüm dizi tarihimizin en iyi polisiyelerinden biri olarak gördüğüm bu yapımın izlenme oranıyla olan çelişkisi, başka bir projede olur mu, bilemem. Oyuncu kadrosuyla müziğiyle ve görüntüleriyle çok iyi...
Hani nasıl denir, ‘bizim ekran seyircisine

ABD’nin Alabama eyaletinin kamu televizyonu Alabama Public Television, (APT) uzun yıllardır ekrana getirdiği çizgi film ‘Arthur’un, son bölümünü yayınlamadı. Gerekçe olarak da ‘yapımda aynı cinsiyetten iki hayvan karakterin evlenmesi’ gösterildi. M. Ratburn ile yerdomuzu Patrick evleniyor. Çizgi film, 1996 yılından bu yana izleyiciyle buluşuyor. Kanal, “Ailelerin kanala güveni sarsılacaktı” diye bir savunma yapmış. “Bu çizgi film, ülkede yaşayanların farklılıklarını yansıtmayı tasarlamıştır. Yetişkinlerin çeşitliliğini, küçüklerin dünyasında temsil etmenin, önemli olduğunu düşünüyoruz” ise yapımcı tarafının tezi... Peki Alabama nasıl bir yer? Çoğunluk “Biz muhafazakârız”diyor. Bu eyalette kürtaj yasak. Hatta bu kural,
‘istem dışı ve şiddet sonucu’
olsa bile kabul edilmiyor!
Bir bölüm daha yasaklandı
Unutmadan, bu çizgi filmin
aynı kanalda, bir bölümü daha
yayından kaldırılmıştı. Buster karakteri, kız çocuğunun evini ziyarete gitmiş ve evde iki annesi olduğunu görmüştü. 2005’te bu bölüm de