Ozan Güven’in sevgilisini dövdüğü iddiası ve sonra gelişen olaylar, oyuncu için hiç keyifli bir durum değil... Kendisi ‘Babil’ dizisinde oynuyor. Ve yapım şirketinin kendisiyle devam edip etmeyeceği konusunda soru işaretleri bulunuyor. Oyuncunun, mahkeme kararının beklenmesi yönünde devam etme isteği var. Kulağıma gelen, yapım şirketi aynı görüşte değil. Ve onun yerine oynayacak yeni bir isim arayışı içinde. Zor bir seçim, çünkü Halit Ergenç’le uyumlu bir ikili olmuşlardı. Bu işin altından kalkabilecek güçlü bir oyuncu gerekir. Şöyle bir fikir alışverişi yaptım. Kim olabilir? Mesela Alican Yücesoy? Mesela Onur Saylak?
YAVAŞ YAVAŞ SANSÜR KALKACAK!
Öyle hemen olmuyor, yavaş yavaş... ‘Gülen Gözler’ filminde Adile Naşit’in likörü kafaya diktiği sahne. Temmuz ayında ekrana gelmişti. O sahne tümden kaldırılmıştı. Baldız, “Geçtiğimiz pazar günü film yine yayınlandı ve o sahneyi kesmemişler” dedi. Bir bakalım dedik. Ehh ilerleme var. Malum kızlar efkârlı bir halde
TLC’nin ilgi gören programlarının başında ‘Emlak Avcıları’ geliyor. Ev ahalisi de izliyor. Malum emlak, inşaat konularına hayli ilgili bir milletiz! “Yerlisi olursa ilgi büyük olur” ev ahalisinin görüşüydü. Nitekim de oldu. Eylül ayında ‘Emlak Avcıları Türkiye’ geliyor. Kapadokya olacak, büyük şehirlerden kaçıp, küçük yerlere yerleşmek isteyen muhtemel ‘maceraları’ da yer alacak. Sekiz ev ve sekiz yaşam öyküsü bulunacak. Yine aşkının peşinden koşup İstanbul’da hayat kuranlar da olacak. Bu programın ülkemize gelmek isteyen ‘yabancıları’ da etkileyeceğini düşünüyorum. Ev alana bir de vatandaşlık kampanyasının epey tuttuğu yazılıyor, çiziliyor. ‘Yabancı’ diyorlar daha çok ‘Orta Doğu’ menşeili bir ilgi var. Şimdi bu görüntüleri izledikten sonra, yelpaze genişler mi bilemem ama iç pazar kadar dış pazarı da etkileyeceğini düşünüyorum.
TRT’DEN BİR İLK
TRT, ‘kendi yapımcılarını yarattı’ diyelim. Bir de çok iş
Özel televizyon tarihiyle birlikte, ekranın konuk sayısında inanılmaz bir artış oldu. Hani ‘kimler geldi, kimler geçti’ durumu... Şöyle bir tespitim var; 2000’li yılların ortalarından itibaren tartışma olsun, sohbet olsun, cep mendilli konuk sayısında büyük bir artış gözleniyor. Muhafazakâr kesim konuklarda özellikle dikkat çeken bir husus. Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo TV-Sinema Bölümü öğretim üyelerinden Mert Gürer’e sordum. Kendisi ekranın sosyolojik halleri üzerine makaleler yazıyor.
‘Standardın dışındayım’
“Giyim, iletişimin bir yoludur. Bireyler giysileriyle içinde yaşadıkları topluma sosyal statülerini, mesleklerini, inanışlarını, ideolojilerini, duygu durumlarını, cinsiyetleri ya da cinsiyet tercihleri vb. bilgileri aktarmaktadırlar. Giyim, en çok sosyal statünün sergilenmesinde ya da moda aracılığıyla bulunulmak istenilen sınıfa ait gösterge olarak günümüzde kullanılmaktadır. Cekette mendil kullanımı, erkek giyiminde şıklık unsuru olarak sayılmaktadır. Günlük
Cansu Dere ve Caner Cindoruk’un başrollerini paylaşacağı dizide yavaş yavaş oyuncular netleşiyor ve zaman da belirlendi. Yeni sezonun merakla beklenen yapımı, Kanal D’de ekim ayının başında ekrana gelecek. Dizinin adı ‘Sadakatsiz’ olacak. Ekipte, ev ahalisi tarafından beğeniyle izlenen Özge Özder var. ‘Umutsuz Ev Kadınları’ndaki Emel karakteri unutulur mu? Sonra Eren Vurdem var. ‘Söz’ deki Başçavuş Ateş Acar rolüyle ev ahalisi tarafından pek beğenilmişti.
Hangi ünlü oyuncunun oğlu oynayacak?
Taro Emir Tekin... Bu ismi sanırım bundan böyle çok duyacaksınız. Şevval Sam ile Metin Tekin’in çocukları. Aynı Metin Tekin’e benziyor şahsi kanaatim. ‘Çok duyacaksınız’ dedim çünkü şu sıralar Taro’nun bir film hazırlığı var. Kısa da olsa bir fikir edinme imkanı veriyor kendisi hakkında ‘Akis’in tanıtımı. Bu yılın ikinci yarısında vizyona çıkacaktı. Fakat koronavirüs durumları vesilesiyle ne olur bilemem... Biraz film hakkında bilgi vereyim. İlker Savaşkurt’un çektiği bir proje. İlk filmi
‘Hekimoğlu’, eylülde yeni bölümleriyle devam edecek. Kanal D, dizinin devamından yana ve yeni siparişlerde bulunmuş. Bu sezondan sonra da projenin devamını istiyor. Şu sıra ekranın en iyi yapımlarından biri olduğunu düşünüyorum. Bu kadroyu koruduğu ve yenilerini de eklediği sürece, devam etmemesi için hiçbir neden yok.
En çok iş yapan diziYurt dışı yerli dizi satışlarında hâlâ çok iyi satış listesi eskilerde. Yeni dönem devam edenler arasında satışı çok iyi olan yapımlardan biri ‘Bir Zamanlar Çukurova’... Üçüncü sezonu yayınlanacak. Hem satışı hem de izlenme oranı tatmin edici. 55 ülkeye satışı gerçekleşmiş bugüne kadar.
Akşam tartışma programlarını gezince gözümüze takılan tek bir başlık vardı: ‘Muharrem İnce’. ‘Muharrem İnce yol ayrımında mı?’, ‘İnce dengeleri nasıl değiştirdi?’, ‘İnce’nin aklındaki asıl plan ne?’, ‘İnce parti mi kuracak?’ ve daha fazla başlık...
Ev ahalisi “Muharrem İnce, ‘Bütün kanallar toplanın ortak canlı yayın yapacağım’ dese hepsi koşardı” dedi. ‘Benim kanalıma çıksa’ yarışı mutlaka vardır. Hatta buna sürpriz kanallar bile dahil! Ev ahalisi “Valla muhalefet konu veriyor da tartışma programları birden gazetecilik yapmaya başlıyor” diye bir görüş belirtti. Mevcut böyle, özel konularda farklı isimleri arıyor insan.
Birçok kanalın ‘kadrolu konukları’ olduğu için özellikle Muharrem İnce konusunda ‘Şimdi bu isim mi durumu anlatacak?’ diye sormadan edemedik. Yorumu merak edilen özel isimler vardır ve onların çıkarılması gerekir ekrana. İşte bu ‘kadrolu ekip’ nedeniyle İnce tartışması birçok kanalda kadük kaldı.
ÜRÜN
‘Aile Şirketi’nin 20 dakikalık dizi olması, bu örneklerin fazla olmaması açısından önemli bir iş. ‘İyi iş yapan’ filmlere ve dizilere imza atan isimler bir araya gelmiş.
Fırat Parlak ve Koray Şahin yapımda. Senaryo Kaman Kardeşler, Emrah ve Murat... Kısa işlerin en tepe noktası, ‘1 Kadın 1 Erkek’ti. Ekipte, Özlem Öçalmaz (Hande) var ‘İlişki Durumu: Karışık’ta Ece rolüyle dikkat çekmişti. Eslem Akar var sonra ev ahalisi olarak izlediğimiz ‘Avlu’da Ecem karakterinde beğenmiştik. Mesela, ‘Güneşi Beklerken’deki Bora Can Sipahi (Burak) rol alıyor.
Cihan Durmaz, ‘Oyun Atölyesi’ ekibiyle çalışıyor projede ve hemen kendini belli ediyor. Ve “Dizi sektörüne yeni bir oyuncu geldi” diyebilirim. Tabii Müfit Kayacan var, yılların tecrübesi. Peki dizi nasıl?
Bir turizm acentesi
Ön izleme yaparken bizim evin yakınında büyük caddedeki ‘turizm acenteleri’ gözümün önüne geldi. Dört ya da beş masadan oluşan otel, uçak ve gezi rezervasyonları duvarlarında turistik
Ev ahalisi izlerken böyle yorumladı. ‘Masterchef Türkiye’, finallere geçti. Adayların büyük bölümünü izledik. Tabii çok uzun sürüyor. Muadili olan yabancılarda her şey, daha ‘butik’ oluyor. Yemek yapılıyor, jüri değerlendiriyor yani iş, yemek ortamında bitiyor. Bizdeki öyle değil. ‘Bol bakışmalı’ diziler gibi. Yeşilçam soslu bir ‘Masterchef’ bizimki... Yemek üstü, aksiyon bizim format. Ev ahalisi, şu ‘kaldırın ellerinizi’ anına taktı. Geri sayım sonrası, “Kaldır elleri” diyor şefimiz sonra, bir gerilim müziği fonda süzülüyor. Kamera tek tek yarışmacıları geziyor. Yüzler asık, eller havada teslim olmuş durumdalar. Halbuki iş, yemeğin bitiş süresinin temsili bir ifadesi. Bizde kurgu, dramatik bir hale sokuyor. Programın uzaması lazım ve ‘gerilim’ olması şart. Bu ‘eller havada’ hali buna pek müsait. Ev ahalisi gıcık kaptı. Suçlu gibi yani ne öyle!
KADINLAR DİZİLERDE ETKİLİ Mİ?
Avrupa Görsel-İşitsel Gözlemevi bir araştırma yapmış. Kadınların film