Özel televizyon tarihiyle birlikte, ekranın konuk sayısında inanılmaz bir artış oldu. Hani ‘kimler geldi, kimler geçti’ durumu... Şöyle bir tespitim var; 2000’li yılların ortalarından itibaren tartışma olsun, sohbet olsun, cep mendilli konuk sayısında büyük bir artış gözleniyor. Muhafazakâr kesim konuklarda özellikle dikkat çeken bir husus. Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo TV-Sinema Bölümü öğretim üyelerinden Mert Gürer’e sordum. Kendisi ekranın sosyolojik halleri üzerine makaleler yazıyor.
‘Standardın dışındayım’
“Giyim, iletişimin bir yoludur. Bireyler giysileriyle içinde yaşadıkları topluma sosyal statülerini, mesleklerini, inanışlarını, ideolojilerini, duygu durumlarını, cinsiyetleri ya da cinsiyet tercihleri vb. bilgileri aktarmaktadırlar. Giyim, en çok sosyal statünün sergilenmesinde ya da moda aracılığıyla bulunulmak istenilen sınıfa ait gösterge olarak günümüzde kullanılmaktadır. Cekette mendil kullanımı, erkek giyiminde şıklık unsuru olarak sayılmaktadır. Günlük giyimde ‘standartın’ dışında olmak ve elit görünmek isteyenlerin tercihi olmuştur. Dolayısıyla muhafazakâr kesimde son zamanlarda sıklıkla tercih ediliyor olması da muhafazakâr burjuva sınıfının geldiği yerle ilintilidir. Daha doğrusu liberal-muhafazakâr bir birleşimin göstergesidir. Toplumda edinilen konumlar, zenginleşme ve yeni dönem seçkinlerinin bir sembolü haline gelmiştir.”
Şık giyinmek
Bu arada hemen belirteyim ekranda ‘Pejmürde’ bir halde bulunmak hiç hoş değil. ‘Tarz’ başka bir şey, ‘özensizlik’ başka bir şey. Onun için bu mendil ve ceket ilişkisini bir de kendine saygı, temizlik, özen kategorisinden de bakmak lazım. Mesela öyle isimler var ki haftanın dört günü kendisini ekranda görüyorum. Hep farklı ceket ve mendille karşıma çıkıyor. Düşünün bu, aylar ayları takip eder bir yaşam biçimi. Gündüz işinde gücünde, saat 21.00 oldu mu, doğru televizyona... Bunun için eve git, üstünü değiştir ve her katıldığın programda farklı bir giyim. Çok zor bir iş. Artık profesyonel ekran insanı statüsüne geçiyorsun. Bir spiker, bir sunucudan farkın olmuyor.