‘MasterChef Türkiye’, bu pazar final yapacak. Ev ahalisi de programı sürekli izledi. Ben de yazdım. Program, yemeğinden çok kavgalarıyla konuşuldu. Hatta, “Bunlar yemekleri yapıyorlar mı gerçekten zamanında?” diye sorduğumuz da oldu. Ev ahalisinin adayı Hakan’dı. Uğur’u tavırlarından dolayı pek içine sindiremedi. Finalde kazanmasını istedikleri isim de Kerem’di. Jüriye gelirsek, ev ahalisi Hazer ve Somer şef ikilisini sempatik, Mehmet şefi de ‘fazla gaddar’ buldu. Sonuçta, her üç şef jüri olarak kendilerine biçilen rolü yerine getirmeyi başardı. Baktım, yarışmanın yeni bölümlerine (pazartesi ve salı) reytingde totalde 11 ile 12’nci sırada yer almış. AB’de ise 6’ncı... Yani izleniyor. Sordum, “Önümüzdeki yıl ne olacak?” diye. “Memnunuz devam edeceğiz” dediler.
Canlı yayında yemek
Pazar günü canlı yayında yemek yapacakları söylendi. Bu yemeklerin süreleri içinde bitirilmediği konusunda ev ahalisinde bir kuşku vardı, sordum. “Biz de merakla bekliyoruz” yanıtını aldım. Elemeler boyu yapılan yemeklerin yarışmacılar tarafından gerçekleştirildiği konusunda emin olmamızı istediler. “Yarışmacılar eli yemeğe profesyonel anlamda değmiş isimler. Tecrübesiz olabilirler ama bu konulara
TRT 2’nin yayın tarihi belli oldu, 22 Şubat’ta tekrar aramızda olacak. TRT 2, ‘Kültür’ kanalı olarak yeniden başlıyor.Geriye bir gidelim. Kanal, 6 Ekim 1986 gecesi yayına başlamış, AKM’de Emel Sayın, canlı yayın konseri gecenin sürprizi olmuştu. ‘Kültür ve sanat kanalı TRT 2’ye ait aklımda kalanlar, mesela ‘mini dizileri’... Sonra, Sezen Cumhur Önal’ın ‘Müzik Yelpazesi’. Attila İlhan sohbetleri, Alin Taşçıyan’la Atilla Dorsay’ın film seçimleri... Ayrıca güzel konserler olurdu.
TRT Genel Müdürü İbrahim Eren, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Gençlere yönelik içeriği tanımlamak lazım, örneğin absürd komediler daha popüler olmayan içerikleri değerlendirmeyi düşünüyoruz” demiş. Yeni Şafak gazetesinde geçtiğimiz yıl İsmail Kılıçarslan aslında bu kanalın açılacağını ve başında kimin olacağını ilk yazan isimdi.
Yazısından da bazı ipuçları gelmişti. TRT 2’nin genel yayın yönetmenliği koltuğuna ise televizyon dünyasının tecrübeli isimlerinden Samed Karagöz’ün oturacağını söyledi ve onunla sohbetini yazdı. Yazıda, kanalda, klasik filmler, edebiyat uyarlamaları, festival filmleri ve Orta Asya filmlerin olacağı, her akşam iyi müziklerin yer alacağı da belirtilmiş.
Pink Floyd konseri
Kayınpeder, katarakt ameliyatı olmuştu, kontrole gelmiş. Büyük baldızın evinde toplandık. Küçük baldız şu sıralar ‘O Ses Türkiye’ye takılıyor. Beyaz için, “Çok iyi espriler yapıyor” dedi. Biraz kafa da buluyor dikkatimi çekti. Tadımlık oluyor. Bu sıralar kulağıma geldi. Beyaz YouTube kanalı kuruyormuş. Bir de karavanla gezmek işi varmış. Doğrulattım, böyle bir proje bulunuyor. Ama daha neyi, nasıl yapacakları havada. Valla iyi olur. Yarışma kesmiyor ki, haklıdır. Şimdi şov zamanı!
‘YASAK ELMA’NIN LÜMPEN PROLETER HALİ!
Erim, hem ev hayatından hem de çevresinden sıkılmıştır. Okul arkadaşı Alp, babasının iş yerinde yazın çalışırken tanıştığı çocukları anlatır: “Bizim yaşımızda ama koca adam gibi. Hergün full time çalışıyorlar.” Erim, hayret eder. Alp, onlarla takıldığını ve kendisine çok iyi geldiğini söyler. “Buradaki gibi süt çocukları değiller. Sen de sıkılmadın mı bu çocuklardan?” der. Zengin sınıfa dahil olup, o çevrelerden sıkılmak ve yeni arayışlar... Sınır nereye kadar? Alp, şöyle çiziyor: “Buluşalım, çok eğleneceğiz. Oğlum bunlar hayatı gerçekten yaşıyorlar.
Bir hikayeler anlatıyorlar, film gibi.” Film gibi hayatın ne olduğunu anlıyoruz!
Yüz verirseniz böyle olur!
Erim’in
"Arabadaki cinsel ilişki sahnesi tepki doğurdu" diye ortalık yıkıldı. ‘İstanbullu Gelin’de Gülbin, Osman’ın üzerine çay döktü. Telaşlandı, silmek için eğildi, kamera açısında ortaya ‘cinsel ilişki’ çağrıştıran bir sahne çıktı. Amerikan romantik komedi filmlerinin bildik şablonlarından biridir. Sahnenin başındaysa bir albüm vardı. Osman’a hediye getirmişti Gülbin...
Fotoğraf da olay olmuştur
Osman şaşırır, “Nereden buldun bunu?” der. Gülbin, “Ne aradığını bilince kolay” diye yanıt verir. Beatles grubunun ‘Abbey Road’ albümü, son bölümde o ‘meşhur’ (!) sahne öncesi, ekrana geldi. Fotoğrafıyla olay olmuştur. Grup, albüm için stüdyoya girmiştir. Kapak fotoğrafı için önce Everest’e gidip, enteresan bir fotoğraf çekmeyi düşünürler. Zaman dardır. Paul McCartney, kayıtların yapıldığı stüdyonun sokağına çıkar. Fotoğrafını çeker, kapak fotoğrafının nerede olacağı bulunmuştur. Bu kapak, 8 Ağustos 1969 yılında Abbey Road’da çekildi ve albüme adını verdi. Trafik nedeniyle polisin 10 dakika müsadesiyle kısa sürede çekildi. Albümün kapak fotoğrafının hikayesi daha uzun ama yerimiz dar, merak eden internet ortamında bulabilir. Ayrıca Abbey Road Stüdyosu, dünyanın en iyilerinden biridir. Kayıt
Medya üzerine araştırmalar yapan Parrot Analytics şirketi Türkiye’deki izle-öde sistemindeki dizilerin durumunu inceleyen bir rapor hazırladı. Buna göre ülkemizde en çok izlenen yabancı dizilerle ilgili bilgi sahibi olabiliyoruz. Netflix projeleri, tekel olmuş durumda.
‘Black Mirror’ bir numara
Sıralamada ilk beş şöyle: ‘Black Mirror’ (3 milyon 180bin 789 izlenme), ‘Stranger Thinks’ (3milyon 82 bin 343 izlenme), ‘Sense 8’ (2milyon 700 bin 550 izlenme), ‘Narcos’ (2 milyon 631bin 222 izlenme), ‘Money Hearst/Casa del Papel’ (2 milyon 545 bin 850 izlenme). Listeye rakip Amazon Prime’dan bir dizi girmiş ‘Tom Clancy’s Jack Ryan’ (396 bin 864 izlenme). YouTube’da yayınlanan ‘Galinha Pintadinha’ (763 bin 376 izlenme) de sıralamaya girmiş. Bir de yerli izle-öde kanalı Blu TV’ de yayınlanan ‘The Hand Maid’s Tale’ yapımı da listede... (2 milyon 216 bin 3 izlenme)
Seyirci bilim kurgu seviyor
Raporda böyle bir sonuç çıkarılmış. “Türkiye pazarı özellikle bilim kurgu dizilerinin taşıyıcısı” denilmiş. Araştırmaya konu olan 2018 yılının üçüncü çeyreğinin verilerinin bunu gösterdiği yazılıyor. Bunun dışında en çok iş yapan projenin ‘Narcos’ olduğu belirtiliyor.
Yayını belli olmayan diziler!
‘İzle-öde’
Ev ahalisi sohbet sırasında, ‘Bir zamanlar ‘Papatyam’ diye bir dizi vardı’dan yola çıkarak, şu sıralar ekranımızı süsleyen ‘entrika, kötülük, kurşun, ağlak, yetim çocuk, zengin adam, şatafat, alt takaba, üst tabaka, kader ve alın yazısı gibi birçok şablonu çorba edip sunan dizilerden şikayetlerini dile getirdi. ‘Sıcak aile’ dizisiydi sözü edilen... Ama akşam bir araya gelen, ‘mikroplardan arınmış ‘aile’ değil... Biraz haşarı,
biraz da kara mizah içeren.
‘Seni ameliyatla erkek yaparım!’
‘Kadın’ dizisinden bir sahne... Nezir Korkmaz, Yeşim’ i tehdit ediyor: “Bana bir daha ihanet edersen, seni ameliyatla erkek yapar, sonra öldürürüm.” Bu lafı niye söylüyor? “Kadına el kaldırmam” demişti. Kadına el kadırmaz ama onu erkek yapar sonra da öldürür! Var mı böyle psikopatlık? Dizilerde ‘psikopat erkekler’in sayısı hayli fazla. Ve bu durum olağan bir hal alıyor. Sonra gündelik yaşamdaki haberlerde kamera görüntülü taciz, bıçaklama ve öldürme haberleri ekrana geliyor. Sonra, “Ne oldu bu topluma?” serzenişlerine yol açıyor. Dizilerde hayat böyle diyor,
yaşamın kendisi de “Aynen” diyerek kadın cinayetlerine devam ediyor!
Haftaya bugün ‘Arka Sokaklar’ın 500’üncü bölümü yayınlanacak. Yapım, ilk olarak 2006 Temmuz’da ekrana geldi. Geçtiğimiz eylül ayında ‘Özlenen Polis, Bu Dizide’ başlıklı yazımda, “Nedir bu işin sırrı?” diye dizinin senaryo harcını atan Ahmet Yurdakul’a sormuştum. Daha sonra projeyi, oğulları Ozan ve Sinan Yurdakul bugünlere getirdi. “Açıkça itiraf etmek gerekir ki, başlarken yapımın bu kadar uzun süreli olabileceğini sadece yapımcımız Türker İnanoğlu öngörmüştü” dedi, Yurdakul. Ve ardından işin sırrını açıkladı: “Elbette vardır ama sorun şu ki, biz bunu bilmiyoruz. Tek yaptığımız, bölüm sayısına takılmadan ve aldırmadan, elimizdeki işi en iyi şekilde yazıp, bitirmek.”
Hayal edilen polis
“Sanıldığının aksine, sürekli kendini yenileyen bir dizi” diye belirtmiş Yurdakul. “Ancak bunu yaparken, toplumla yakın temasını asla kaybetmez. Gerçekçidir, ancak gerektiğinde o gerçekleri idealize ederek, estetik kuramında eleştirel gerçekçilik olarak ifadesini bulan bir yapıda çıkar seyircinin karşısına... ” Toplumun polis imajıyla da örtüşmesi, Yurdakul’a göre en önemli faktörlerden biri... ‘Hayal Edilen Polis Bu Dizide’ sloganı doğru bir saptama. Yurdakul, biber gazlı müdahalelerde, asfalta
'Kadın' dizisi, aile yapımıza aykırı ilişki yumağı sunduğu için ceza aldı. Bahar’a ilik gerekiyor. Bu mesele dallanıp budaklanıyor ve cezaya dönüyor. Dikkat çeken sahneler ne olabilir? Şirin evden ayrılır, Pırıl’ın babası Suat’ın yanına gelir.” Damadınız ablamın yakınlarında dolaşırken, benimle iyi geçinmek istersiniz” diyerek, eve yerleşir. Suat para ve kredi kartıyla işi abartır. Şirin kıvır kıvır saçlarından kurtulup, fönlü ve vamp bir hale gelir. Suat onu bu şekilde görünce, “Yavrum, ne güzel olmuşsun” diye üstü kapalı sulanır. Şirin, ‘Ciddi söyle beğendin mi’ tavrındadır. Oltaya düşer Suat, “Genç olsaydım’” diyerek durumu anlatır. Şirin, “Yaşlı değilsiniz ki?” diyerek sinyali çakar.
Sanırım RTÜK raportörleri de işte burada, “Bize malzeme çıkar” diyerek izlemeye başlamış. Suat, Şirin’i odaya kilitler. Pırıl, babasının evine gider ve Şirin’in bir odada kilitli olduğunu, “Kurtarın beni” sesleriyle öğrenir. Vamp Şirin, Pırıl’ın gözlerine bakar ve baygın bakışlar eşliğinde, “Suat onu terk etmemem için beni kilitledi” der. Pırıl, “Sizin ilişkiniz var” diyerek olaya uyanır. “Baba, sen Bahar’ın kardeşiyle mi berabersin? Torunun olacak yaşta” diyerek raportörün yazacağı cümleleri