‘YASAK ELMA’NIN LÜMPEN PROLETER HALİ!
Erim, hem ev hayatından hem de çevresinden sıkılmıştır. Okul arkadaşı Alp, babasının iş yerinde yazın çalışırken tanıştığı çocukları anlatır: “Bizim yaşımızda ama koca adam gibi. Hergün full time çalışıyorlar.” Erim, hayret eder. Alp, onlarla takıldığını ve kendisine çok iyi geldiğini söyler. “Buradaki gibi süt çocukları değiller. Sen de sıkılmadın mı bu çocuklardan?” der. Zengin sınıfa dahil olup, o çevrelerden sıkılmak ve yeni arayışlar... Sınır nereye kadar? Alp, şöyle çiziyor: “Buluşalım, çok eğleneceğiz. Oğlum bunlar hayatı gerçekten yaşıyorlar.
Bir hikayeler anlatıyorlar, film gibi.” Film gibi hayatın ne olduğunu anlıyoruz!
Yüz verirseniz böyle olur!
Erim’in şoförü olduğunu öğrenince Furkan, (çocuklardan biri) “Sen arabayı al, bir ara gezelim. Sahile filan gideriz” diyor. Erim, onları evine de çağırıyor. “Ulan Erim, sen gerçekten para babasıymışsın. Bu nasıl ev?”le giriş yapar fakir arkadaşlar. Erim, “Aç mısınız? Aysel Abla bize bir şeyler hazırla” dediğinde kilolu Ümit atılır, “Ablacım bize 10 tane hamburger yap” der. Çocuklar koltuklarda tepinir, Erim’in gitarıyla gürültü yapar, vazo devirirler, ketçapı koltuğa silerler. Finalde salona gelen Yıldız’ı fena süzerler. Hem ‘terbiyesiz’, hem ‘ aç’, hem de ‘Yüzsüzdür’ bu lümpen proleter çocuklar! Halit’le tanıştıklarında kendisi ‘patron’ yüzünü gösterecek ve Erim’in bu sevdadan vazgeçmesini isteyecektir. Araya bir de İlayda girecektir, bu fakir çocukların mahallesinden... Senaryo ucundan azıcık yakaladığını, fena halde hırpalayarak bizlere sunuyor. ‘Arkadaş’ filmi yazacak halleri yoktu tabii ki...