Yüksekova diye özellikle yazdım; “İran” ve “Yüksekova” kelimeleri, bugüne kadar ancak güvenlik raporlarında uyuşturucu trafiğinden söz edilirken yan yana gelebilirdi.
Oysa ki Ergün, İran ile kurulması planlanan “Serbest Sanayi Bölgesi” yerleşkelerini anlatırken, Yüksekova’yı da alternatifler arasına koyuyor.
İran; yatırımın hem Türkiye, hem de İran sınırını kapsamasını öneriyor. Türkiye ise yatırım yeri seçerken, Doğu ve Güneydoğu sınırında kapsamlı bir araştırma yürütüyor. Geçen hafta Başbakanlık Müsteşarlığı’nda, Dışişleri Bakanlığı ve dış ticaret birimlerinin de içinde olduğu bir “Karma Komisyon” kurulduğunu anlatan Ergün, “Kurulacak bölgeye, İran’ın fiyatları ile enerji tedarik edilebilecek” diyor.
İran’da enerji fiyatlarının (1.9 sent civarı) Türkiye’nin 10’da 1’i kadar olduğunu hatırlayalım.
Bundan iki ay önce Van’a gidip, sınır boylarında arazi keşfi yaptıklarını söyleyen Ergün, söz konusu sanayi bölgesinin kurulması için düşünülen yerler hakkında şu bilgileri veriyor:
“Eğer Iğdır-Gürbulak’ta olursa; Ermenistan, Irak ve Azerbaycan ‘ı da içine alır. Van olursa, Türkiye-İran demiryolu kullanılabilir, Van Gölü’nün kuzey ve güneyinden tren yolu tamamlanır. Hakkâri-Yüksekova’da ise Esendere olabilir. Hepsinin farklı avantajları var o nedenle aşamalı olarak tüm bölgeyi içine alan bir proje uygulanabilir.”
Yer seçimi noktasına gelen “İran-Türkiye Serbest Sanayi Bölgesi”, Ortadoğu’nun hatta Kafkaslar’ın rekabet gücünü arttıran çok önemli bir yatırım.
Bu duruma İran’a ambargo uygulayan ABD ve AB ne der?
Belki de İran’ın atağı , Amerika’nın rafta beklettiği “Nitelikli Sanayi Bölgeleri” projesini tetikler?
Sanayi Bakanı Nihat Ergün: Amerika Irak’tan çıkamaz!
Hükümet dört bir koldan, toplumun her kesimine ulaşıp “demokratik açılım” paketini anlatmaya çalışıyor. Önceki gün Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün İstanbul’da “Bab-ı Ali Toplantıları” başlığı altında bir araya gelen iş çevresine, “açılım”ı anlattı; hem de şu cümlelerle:
“Düşünce özgürlüğü; başını ellerinin arasına alıp hindi gibi düşünme özgürlüğü değildir, insanların hoşa gitmeyen düşünceleri de açıklayabilme, kendilerini ifade edebilme hürriyetleridir. Demokrasisi güçlü, zengin, cumhuriyetin 100. yılında dünyanın ilk 10 ekonomisi içerisine girmiş bir Türkiye’nin üzerindeki ağırlıkları atması gerekiyor.”
Asıl sorun PKK
Ergün, komşu ülkelerle izlenen “sıfır sorun” politikasının Türk ekonomisine “teşvikler”den daha çok katkı sağladığını da ekliyor.
Ergün’e, “Açılım paketi, Doğu ve Güneydoğu illerine yatırımı da öngörüyor mu?” diye soruyorum.
Ergün önce “paket” kelimesi üzerinde duruyor:
“Kanal 6 açıldı, biz buna paket demedik. Aslında çok önemli bir atılımdı. Bu tür adımlarda sorunuz yok. Asıl sorun PKK, dağdakileri indirmek. ‘Dağdan inin, teslim olun’ dediğinde, geliyorlar mı?”
Ardından da ekliyor: “Güvenlik sağlanmadan bu bölgeye kimse yatırım yapmaz. Biz de herkese bunu anlatmaya çalışıyoruz. Sorunlar çözülünce yatırım imkânları doğuyor.”
Ergün, “Çok fazla spekülasyon üretiliyor. Irak’ın yönetim şekli Saddam Hüseyin döneminde de federasyondu. Amerika Irak’a girerken, Türkiye asker göndermedi. Şimdi de Amerika bölgeden çekilmek istiyor. Öyle olmaz. Nereye çıkacak? Amerika Irak’ta güvenliik sağlanmadan bölgeden çıkamaz” diyor.
Ergün’ün sözleri, Amerikan askerinin 2011 yılında Irak’tan çekilmesini öngören “SOFA Antlaşması”nın uygulama zorlukları içerdiği izlenimi vermekle kalmıyor; Türkiye’nin de bu süreçte alacağı pozisyona da işaret ediyor.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024