Serpil Yılmaz

Serpil Yılmaz

syilmaz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

En küçük kızı 29 yaşında olan Halis Toprak’ın kendisinden 54 yaş küçük ve 17 yaşında bir kızla evlenmesi nedeniyle, “paranın satın alma ve yok etme gücü” üzerine kafa yorduğumuz günlerde, Yalıçiftlik’teki Bodrum Kempinski Hotel Barboros Bay’da ressam İsmail Acar’ın, 31 Ağustos sonuna kadar açık kalacak sergisinin açılış kokteylindeyiz.
Yalıkavak’taki evinden çıkıp gelen Türkan Sabancı resimleri inceliyor; Özben Önal sergilenen iki Mevlana tablosundan birini satın alıyor. Herkesin bir gözü resimlerde, bir gözü de sergiyi düzenleyen Toprak Sanat Galerisi’nin sahibesi Ayfer Toprak’ın üzerinde.
Henüz babası ve namıdiğer “Halis Ağa” birinci TV programını yapmış, ailesine ilk şoku yaşatmış; serginin olduğu saatlerde ise ikinci TV programında açıklamalarını sürdürüyor.
Ayfer Toprak belki de odasından dışarı çıkmak istemediği bir günde, ekmeğinin peşinde koşuyor, konuklarını ağırlamaya çalışıyor.

TMSF ile görüşecekler
Ayfer Toprak ile bir kenara oturuyoruz, “Babam hiçbirimizi zengin ve ünlü ailelerin çocuklarıyla evlendirmek istemedi. Eşimizin parasına muhtaç olmamız için her birimize evlenirken birer ev, araba ve şirketteki işimiz karşılığında 10’ar bin dolar maaş bağladı. 1990’dan beri babamı yanlış ilişkilerden döndürmeye çalışıyoruz. Annem, babamın 21 yaşındaki Gülcan Sepet ile ilişkisi nedeniyle, 10 yıl boşanmamak için direndi. O ise 1999’da gitti, Özlem ile evlendi. Bize çocuk yapmayacağına söz vermişti, tutmadı. Her ikisinden de birer oğlu oldu. Şirketten ayrıldık. Görüyorum ki bu çabalar hiçbir sonuç vermiyor. Artık bize tek yol kalıyor, o da hukuk! İyi ki ona güvenmemişiz, her birimiz işini gücünü kurdu. Kendim için değil, 20 yaşındaki oğlum için bu mücadeleyi vermek zorundayım” diyor.
Ayfer Toprak’ı dinlerken, babaları aleyhine dava açan 7 kız kardeş, “Sözcümüz Aysel Duruk” diye karar verdikleri için, bu sözlerini mahrem kabul ediyordum.
Halis Toprak perdeleri sonuna kadar açtı ve hep birlikte bir aile trajedisi izliyoruz.
Ayfer Toprak’ın dün babasıyla konuşmak istediğini yazmıştım, TMSF tüm şirketlere el koymasından sonra bu randevu da gerçekleşemedi.
Bundan sonraki randevu adresinin TMSF olması sürpriz olmaz.

Fransa’da şato aldı
İsmail Acar da Ayfer Toprak gibi şaşkın. Ünlü ressam “Bu dava umut ediyorum ki, 18 yaşından küçük kızların evlenmesini önleyecek yasal düzenlemenin önünü açar” diyor.
Bugün olmuş, TBMM üyelerinden hiç ses yok!
Acar’a “Yeni ve eski zenginleri tanıyor musunuz?” diye soruyorum.
“Bundan 10 yıl öncesinde resim satarak geçimini sağlayan ressam yoktu. Ben resimden para kazanıyorum. Geçenlerde Güney Fransa’da bir şato satın aldım. Sanata talebi olan yeni bir müşteri grubu ortaya çıktı. Koleksiyonerler dediğiniz zaman Türkiye’de sanata saygı duyan tek aile biliyorum: İnan Kıraç!” diyor.
Yeni zenginlerin Türkiye’nin geleceği olduğunu söylüyor Acar ve ekliyor:
“Evlerinde resim gören bir nesil yetişiyor. Türkiye’de belirli aileler birbiriyle yarışmak için müzayedelere girerler ve resmi pahalı bir değer olarak benimserlerdi. Artık resim satın almak için çok zengin olmak gerekmiyor. Bana “Bu kadar üretme, tabloların değerlensin” diyorlar.”

Bozöyük zirvesi ve sonrası
Halis Toprak. Turgut Özal’ın “Haydi tekelleri kır” talimatıyla sanayiciliğe soyunan işadamıydı. Yılların sanayicisi, parayı çuvalla önünde bulmuş Milli Piyango milyoneri gibi davranıyor.
2002 seçimleri öncesi Toprak’ın helikopterine binen dönemin AKP Genel Başkanı ve Başbakan Tayyip Erdoğan işadamının Bozöyük’teki fabrikasında, “batık bankacılar zirvesi” yapmıştı.
Aradan iki yıl geçti, TMSF ile Toprak protokol imzaladı. 2004 yılında 453 milyon doları, 12 yılda ödemeyi taahhüt eden Toprak, TMSF ile uzlaşamadı ve 3-5 milyar dolarlık servetiyle kapının önüne konuldu.
Eksik olan para mı?