İlk 1999da ateşlenen banka operasyonları sonunda elde edilen devede kulak. Türk halkının sırtına yüklenen 77 milyar dolar yük, geri ödenmek üzere yapılan protol kayıtlarındaki rakam ise 3.6 milyar dolar. Başbakan Erdoğanın BDDK bana faturanın 600 milyon dolar olduğunu söyledi dediği Uzan Grubunun maliyetinin, 5.7 milyar dolar olduğu ortaya çıkınca gerçek bir telaş başladı. "Küstüm" diyen batık banka patroları birer ikişer; Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna sökün etmek zorunda kaldılar. BDDK raporunda 40 milyar dolar olarak ifade edilen bankalardaki batık paranın, 77 milyar dolara çıktığı, BDDK ve Hazine tarafından TBMM Araştırma Komisyonuna 27 Ocak günü verilen bilgilerde gösterildi. Sorun, devletin bu yükten kurtulması ve bu durumun aynen korunması halinde 20 milyar dolarlık daha faturanın kesilecek olması. Okurun bugünlerde bize sorduğu tek soru var: Uzan operasyonu ile hükümet paraları geri alabilecek mi? Hükümetin Uzanların havuzunda bulduğu Petrusların içinden deste deste 5.7 milyar dolara ulaşmasını beklemiyoruz. Neyi bekliyoruz? Hortumlanan paralarının tahsil edilmesinde azami gayret, samimiyet ve donanım. Donanım konusuna hukuksal düzenlemeler de giriyor.Banka hortumları ile tanışmamızdan bu yana Bankalar Kanunundaki evrimi görelim... 77 milyar dolar yük 4389 sayılı Bankalar Kanunu, 18 Haziran 1999de değişti. Altı ay sonra 4491 sayılı Bankalar Kanunu çıktı. 12 Mayıs 2001 tarihinde 4672 sayılı kanun çıktı. 30 Ocak 2002de de bankaların kredi alacaklarını bilanço üzerinde düzenleyen 4743 sayılı kanun devreye girdi. Böylece hisse senetleri İMKBde işlem gören bankaların bilançolarında 31.12.2001 tarihi itibariyle 3 katrilyon civarında yazan zarar, 31.12.2002 tarihli bilançolarda 2.6 katrilyon lira kar olarak açıklandı. Bu yıl da benzer bir tablo karşımıza çıkar. Bankaların rehabilitasyonu olarak algılanan bu yeni düzenleme, hortumunlanan paranın geri dönmesine katkı sağlamadı elbette. Bu kez "İmar Bankası Yasası" olarak bilinen ve 12 Ağustos 2003te çıkan 4969 sayılı Bankalar Kanunu devreye girdi. 26 Aralık 2003de bu kanun da değişikliğe uğradı, 5020 sayılı kanun çıktı. 5 yılda Bankalar Kanunu 6 kez yeniden düzenlendi. Bu yetti mi, yetmedi. 6 kez kanun değişti Sıra geldi, IMF ile anlaşmalar çerçevesinde özerk bir kurum olarak kurulan BDDKnın işlevlerini yeniden tanımlamaya. 3 Kasım seçimlerinin hemen ertesinde, 29 Ocak 2004de BDDKdan ayrı örgütlenen TMSFye yeni atamalar yapıldı.Buna göre BDDK, "canlı bankaları" düzenleyip, denetleyecek. TMSF de bünyesine geçen batık bankaları, halkın sırtından alacak.Albarakadan getirilen Ahmet Ertürk başkanlığında yeni TMSF kuruldu. Önceki modelde TMSF ile BDDKnın başkanı aynıydı ve bu koltuklarda Engin Akçakoca oturuyordu.Batık banka patronları dava açmayı, kasalarını açmaya tercih etmiş; BDDKnın kapısına da uğramaz olmuşlardı.Gelin görün ki, TMSFye yapılan atamalardan 15 gün sonra Uzan operasyonu gerçekleşti. Batık banka patronları geçtiğimiz hafta TMSFnin yolunu tutular. Bunlar içinde en dikkat çekici şüphesiz Uzanların adamı olmakla birlikte, aylardır BDDKnın kapısına uğramayan batık banka patronları Cavit Çağlar, Halis Toprak da pazarlık masasına uğradılar. Hortum Fona bağlandı Fon ile anlaşma yapanlar bir yana; Çukurovanın sahibi Karamehmetin halen kabul gören bir önerisi olmadığını da hesaba katarsak, önümüzdeki günlerde gözümüzü bu üç patrona dikmemiz gerekecek. Çünkü bunlarda nakit var. Bilgin, Zeytinoğlu, Balkaner, Garipoğlu, Yiğit ve Çörtükten ne çıkar göreceğiz...Geçen hafta TMSF ile batık banka patronları selamlaştılar, sıra "makul" bir ödeme planı ile pamuk elleri cebe atmaya geldi. Bu saatte "Benim vadim yeşildi" diyerek, vırt - zırt işlerini kakalayarak, hesabı kapatmaya çalışanlar güçlük çekiyor.Demirbank ve Kentbank durumu ise biraz daha farklı. Bu iki banka lehinde geçtiğimiz günlerde Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu, Fona alınmanın iptaline karar verdi. Yasal süreç devam ediyor. O nedenle bu iki bankaya ölü mü, sağ mı diye karar vermek bu an için mümkün değil. Ancak düzenlemeler iki bankaya da "sağ" muamelesinden yana olduğundan, gidecekleri adres TMSF değil, BDDK oluyor. syilmaz@milliyet.com.tr Kent ile Demir BDDKda
Özay Şendir
İlkbahar sonu savaş senaryosu
20 Nisan 2025
Abbas Güçlü
Aynı dili konuşamıyoruz
20 Nisan 2025
Zeynep Aktaş
Yatırımcının rotası denge ve seçicilik
20 Nisan 2025
Ali Eyüboğlu
“Yarım asrı geçti hâlâ şarkılarımız dillerde!”
20 Nisan 2025
Güldener Sonumut
Brexit, konfederasyon modeli ve Kıbrıs sorunu
20 Nisan 2025