Gittiğin hiçbir yer “gül bahçesi“ değil. Kimi yerde siyasi riskler, kimi yerde finansal uyumsuzluk; kimi yer uzak, kimi yer istihdam sorunları getiriyor. Diyeceğim o ki, doğrudan sermaye yatırımının bir ülkeden kalkıp bir başka ülkeye gitmesi çok kolay değil. Bu nedenle de ülkeler yabancı yatırım çekmek için avantajlar üretiyorlar.
Bunu Türkiye de yapıyor.
Şişecam Düz Cam Grubu Başkanı Gülsüm Azeri yatırımları bulunan üç ülkenin doğalgaz ücretlerinden örnek veriyor. Doğalgazın bin metreküpüne Targovişte’de 187 euro, Rusya’da 40-60 euro, Türkiye’de ise 230 euro ödüyorlar.
Türkiye gaz mağduru
Bu rakamlar aynı zamanda Türkiye’nin Rusya lehine ağır basan doğalgaz ticaretinde ne kadar “mağdur“ edildiğinin de bir göstergesi.
Kaldı ki Azeri’nin verdiği doğalgaz fiyatlarına Türkiye’de sanayiye uygulanan sübvansiyonu da eklemek gerekir.
Başbakan Tayyip Erdoğan dün ASKON‘da yaptığı açılış konuşmasında, 64 milyar dolarlık cari açığı petrol ve doğalgaz fiyatlarındaki artışa bağlamıştı. Demek oluyor ki, doğalgaz ücretlerindeki bu geniş açıyı gidermek için Rusya ile daha çetin pazarlıkların yapılması ve enerji kaynaklarının çeşitlenmesi gerekiyor...
Irkçıları rahatsız etti
Hafta içinde Erdoğan, Şişecam Grubu’nun Bulgaristan’ın Targovişte kentindeki Trakya Glass Bulgaria EAD’nin açılış törenindeydi, izledik.
Şişecam’a 380 milyon dolarlık bir yatırım değerini ifade eden 4 tesis için 800 bin hektarın üzerinde bir arazi tahsis edilmiş. Şişecam bu arazi üzerinde 410 milyon dolar yatırımla 2’nci faz düz cam tesisleri kuracak.
İnşaat ve otomotiv sektöründeki payı başka şirketlere kaptırmayacak.
Bu tören sırasında ortaya çıkan olaylar, Türkiye’nin Bulgaristan ile gelişen ekonomik ve siyasi ilişkilerinin bu ülkedeki ırkçı kafaları rahatsız ettiğini de ortaya serdi.
Bulgaristan’ın aşırı sağcı partisi ATAKA (hücum), ülkelerini ziyarete gelen Erdoğan’ın programlarını sabote etme yoluna gitti.
Bulgaristan siyasi hayatında, Türk kökenli vatandaşlarının önemi artıyor.
Bulgaristan Sosyalist Partisi’nin kurduğu üçlü koalisyonun ortağı Türk kökenli yurttaşlarının partisi Hak ve Özgürlükler Hareketi.
Bulgaristan’a “sıfırdan yapılan en büyük yatırım“ Trakya Glass tesisleri. Sanırım ikincisi de Ülker’den gelecek. Ülker yine Targovişte’de eski bir devlet fabrikasının bulunduğu yine çok büyük bir arazi ile ilgileniyormuş.
Peki Türkiye’ye yatırımı kimler yapıyor?
Targovişte’deki törene gelen davetlilerden TİM Başkanı Oğuz Satıcı ve Beşiktaş Spor Kulübü’nün eski Başkanı ve işadamı Serdar Bilgili ile konuşuyoruz.
“Nakit sıkıntısı sizi de etkiliyor mu, evleri satabiliyor musunuz?” diye soruyorum.
Satıcı Han Yapı’nın Beylikdüzü’ndeki konutlarının önemli bölümünün satıldığını söylüyor ve ekliyor:
“İyi hikâyesi olan projelerde sıkıntı yok.”
“Dev apartman”
Satıcı, Beylikdüzü’nde ikinci projeye başladıklarını anlatıyor. “Dev apartman“ diye tanıttığı proje, hepsi 1+1 olan 280 dairelik kocaman bir blok. Mimarisi de ilginç. Daireler geniş bir avluyu çevreleyecek.
Kahramanmaraş’ta tekstil yatırımları bulunan Bilgili ise turizm alanına yoğunlaşıyor.
Akaretler’de otel, konut ve işyeri kompleksini içeren “Sıraevler“ projesini yürüten Bilgili, “Bilgili Kıbrıs Turizm Yatırımları“, “Ege Turizm ve Gayrimenkul“ gibi şirketler kurmuştu.
“Kıbrıs ve Bodrum Yalıkavak’ta otel yapıyoruz“ diyor Bilgili.
Şu sorunun yanıtını merak ediyorum: Bir ülkeyi ekonomik krizden rekabet gücünün artması koruyor. Peki yurtdışında yapılan yatırımlar ülkenin mi, şirketlerin mi rekabet gücünü yükseltiyor?
