Serpil Yılmaz

Serpil Yılmaz

syilmaz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Balık çiftliklerinin denizlerdeki yerleşimini belirleyen Çevre ve Orman Bakanlığı’nın hazırladığı 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’nın 16 Mayıs 2008 tarihinde devreye girmesiyle tepkiler artmıştı.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 16-17 Temmuz tarihleri arasında düzenleyeceği  uluslararası bir çalıştayla konuyu bilimsel alana taşımaya çalışıyor.
Önce planı hazırlayıp sonra da yerli ve yabancı 80 kadar uzmanın katılacağı kapsamlı bir çalıştay düzenlemek ilginç bir fikir.
Çalıştaydan sonra, balık çiftliklerinin kapladığı alanı 500 bin metrekareden 10 milyon metrekareye çıkaran yerleşim planı hazırlansaydı, bilimsel arayışlar daha ikna edici durabilirdi.
Bodrum Yurttaş İnisiyatifi, Bodrum ve Aydın ili sınırları içindeki 126 balık çiftliğinin 6 ay içinde taşınması sonucunu doğuracak planla ilgili olarak 30 Haziran’da Danıştay 6. Daire’ye “yürütme durdurma“ davası açmış, sokak eylemleri başlatmıştı.

Devlet kimin yanında?
Tarım Bakanlığı, çalıştay davetinde balık çiftliklerine tepki gösterenlerle, “devleti“ ayrı yere koymuş.
İzmir Tarım Köyişleri İl Merkezi’nde düzenlenecek, “Uluslararası Ekosistem  Esaslı Yönetim Modeli Kullanılarak Deniz Balıkları Yetiştiriciliğinde Yer Seçimi İçin Yol Haritasının Oluşturulması Çalıştay Programı“ içerisindeki gruplaşma dikkat çekici:
“İki gruba ayrılma: Üretici ve Bakanlık Temsilcileri-Yetiştiriciliğe Karşı Olan Paydaşlar.”
Bu oturumda, “Üretici ve Devletin Önceliklerinin Sunulması“ ve “Diğer Paydaşların Önceliklerinin Sunulması“ diye yapılan sınıflandırmada, devlet ile  çevrecilerin çıkarlarının çatıştığı izlenimi veriliyor.
Bodrum Yurttaş İnisiyatifi Sözcüsü Ayhan Karahan’a da soruyorum: “Balık çiftliklerini istemiyor musunuz?”
Yanıtı açık: Balık çiftliklerinin akıntının yönü, şiddeti, derinlik, kıyıdan uzaklık, suyun fiziksel-kimyasal-biyolojik özellikleri, insan yerleşim bölgelerine olan uzaklık, seyrüsefer ve benzeri risk faktörlerine bağlı olarak uygun yer ve kapasitede tesis edilmesine izin verilmesi gerekiyor. 

Ucuz balık yedirmek
Karahan şu verileri de ilave ediyor:
“Kişi başı yıllık balık tüketimimiz 6,5 kilogram. Bu rakam dünyada 15, Yunanistan’da 35, Japonya’da ise 85 kilogram. Türkiye’de denizden yılda ortalama 600 bin ton balık çıkarılıyor. Türkiye’de 300 civarında balık çiftliği varken, Yunanistan’da 450 balık çiftliğinde üretim yapılıyor. Türkiye’de deniz çiftliklerinde yılda 40 bin balık üretimi yapılmasına karşın bu rakam, Avrupa ve dünya ortalamasının oldukça altında bulunmakta.
Tarım Bakanlığı rakamlarına göre, Çin’in yılda 10 milyon 100 bin ton, Japonya’nın 745 bin ton, Norveç’in 512 bin ton, İspanya’nın 278 bin ton, Fransa’nın 197 bin ton, İtalya’nın 170 bin ton ve Yunanistan’ın 94 bin ton yıllık üretimi var. Dünyadaki eğilim, balık tüketiminde daha çok çiftlik üretimine ağırlık verilmesi yönünde. Yani Türkiye’de üretimin artırılması, hem ülke insanının daha bol ve ucuz balık yemesi hem de ihracat imkânlarının artırılması için gerekli.”
Dünya Gıda Örgütü’nden (FAO) Doris Sato, uluslararası danışman Patrick White, Prof. Dr. Carmelo Agius, Prof. Dr.İbrahim Okumuş gibi uzmanların katılacağı çalıştayda, ilgili bakanlık bürokratlarının yanı sıra Deniz Ticaret Odası, Deniz Temiz Derneği, Doğal Hayatı Koruma Derneği gibi STK’ların yanı sıra üretici dernekleri ve üniversitelerden temsilciler de yer alacak.
Bodrum Yurttaş İnisiyatifi ise salon dışında olacaktı: Sokakta!