Siyasi mesajını “Cuma namazıyla“ veren İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad, işadamlarıyla yapılan toplantıda, süren ekonomik uyuşmazlıklara takılmadan, “Genel çerçeveye bakalım“ diyerek, Türkiye’den ayrıldı.
Dolar yerine Riyal!
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de katıldığı toplantıda, Ahmedinecad; fındık ve mobilyada yüzde 46’ya kadar çıkan gümrük vergilerini, nakliye sorunlarını gündeme getiren işadamlarına şu sözleri verdi:
Türk ve İran işadamları biraya gelsin, sorunları saptasın.
Türkiye’de veya İran’da bir yatırım konferansı düzenleyelim.
Devlet tesislerinin özel şirketlere devrine imkan vermek üzere Anayasa’nın 44. maddesini değiştirdik, liberal hareket edeceğiz, tesislerimizi özelleştireceğiz. Enerji dağıtım şirketlerine talip olabilirsiniz.
Teminat mektuplarını başkalarının döviz kuru üzerinden yapıyoruz. Bunun yerine kendi ulusal paralarımızı (TL veya Riyal) kullanalım.
İran bankacılık sisteminin modernizasyon ihtiyacını birlikte giderilim.
Bir şirketin kamu kurumu ile sorunu varsa, “İzin verin“ diyemem ama kural hatasını düzeltirim.
Gül kayıtsız kalmadı
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), bünyesinde yapılan toplantıda, 150-200 kadar Türk ve İranlı işadamını biraraya getirdi.
10-15 kadar Türk işadamı, İran’daki sorunlarını aktardı.
Bu sorunların başında, GSM operatörü Turkcell ve Havalimanı işletmecisi TAV’ın “tazminat“ talepleri duruyordu.
DEİK, hem TAV’a, hem de Turkcell’e sorunların aktarmak üzere çağrı yapmıştı. Ancak Ahmedinecad’a soru yöneltenler arasında, her iki şirket de yoktu.
TAV “İran defterini kapadık“ diyerek toplantıya gelmemişti bile.
Turkcell’e gelince; ortaklarından Mehmet Emin Karamehmet DEİK’in yaptığı yerleştirme planına göre toplantıyı ön sırada izliyor, herkesin içinde meselesini gündeme getirmiyordu.
Karamehmet’in sessiz “duruşu“ etkilemiş olacak ki, her iki şirketin sorunlarını dile getirme görevini Gül üstlendi..
Gül, konuk Cumhurbaşkanına “İki olumsuz gelişme“ diyerek TAV ve Turkcell’in İran’daki deneyimlerini aktardı.
“Değmez” dedi, gitmedi
TAV, 2005 yılında İmam Humeyni Havalimanı’nın yarım kalan inşaatını tamamlamış ve 25 yıllık işletme ihalesini almıştı.
Hatta Ulaştarma Bakanı Binali Yıldırım’ın da katıldığı bir törenle havalimanını işletmeye açmıştı.
İran eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi döneminde yapılan bu sözleşmeler, “İçinde Yahudi sermayesi bulunuyor“ gerekçesi ileri sürülerek iptal edilmişti.
TAV Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın “Alacağımızın yarısına razı olup (4 milyon dolar) konuyu kapattık“ diyor.
Turkcell de, İran aleyhine Paris’te tahkim davası açmıştı.
Bir kısım medya
Türkiye, İran’dan aldığı doğalgazda fiyat ve kalite anlaşmazlığının çözümü için tahkime gitmişti.
Bu sorun söz konusu toplantıda dile gelmedi ama, “Bürokrasiden korkuyoruz“ diyen Türk işadamlarının hafızallrında tazeliğini koruyordu.
Ahmedinecad, Türk işadamlarına “Önümüzdeki 4 yılda iki ülkenin ticaret hacmi 20 milyar dolara çıkacak. Siz bu hedefe iki yılda varırsınız“ diyerek, “Orta Doğu’da iki büyük ülke“ tezini kuvvetlendirmeye çalışıyordu.
Toplantıyı ön sırada izleyen medya patronu yalnızca Akşam’ın sahibi Karamehmet değildi. Yeni Şafak’ın patronu Ahmet Albayrak ile Sabah ve atv’nin imtiyaz sahibi Ahmet Çalık da dünyanın en büyük “hidrokarbon rezervlerine sahip“ ülkesi, İran’a kayıtsız kalmamıştı.
Albayrak’ın kardeşi Nuri Albayrak, Trabzon Limanı’ndan İran’a yapılan taşımalarda, Türk araçlarının “ucuz akaryakıt“ imkanından yararlanmasını talep ediyordu.
Sorunların raftan inmediği bir ziyaretti; geldi, geçti.