Serpil Yılmaz

Serpil Yılmaz

syilmaz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İşadamı Halis Toprak’ın, namıdiğer “Halis Ağa”nın, kendisinden yarım asır sonra dünyaya gelen ve kanunlar önünde reşit olmayan bir kız çocuğunu nikâhına geçirmesi, kızlarını hukuk yoluyla ekonomik mücadeleye itti. Toprak’ın üçüncü evliliğine mahkemeye başvurarak itiraz eden ve vasi tayini isteyen 7 kızının başlattığı hukuk davasının küçük yaşta kızların evlenmesini engelleyecek bir yasal düzenlemenin yolunu açacağını umut ediyorum: Bu bir!
Alacakların tahsili mücadelesi veren TMSF ile “aile içi mağdurlar” ittifakının doğabileceği yeni bir hukuk süreci başlıyor: Bu iki.
Toprak’ın evlendiği kız çocuğunun doğum tarihi ortada: 13 Ağustos 1992. Yani Halis Toprak’ın dediği gibi, yeni eşi 18 yaşından gün almadı; 10 gün sonra 17 yaşını dolduruyor: Bu da üç!

Abla Aysel Duruk hep önde

Halis Ağa’nın kızları, “Ölse bu kadar üzülmezdik, ne bize ne TMSF’ye sözünü tuttu” diyor

Toprak’ın, Sarıkamış’taki otelinde çalışan personelinin lise öğrencisi kızıyla evlenmesinin arkasındaki gelişmeleri biraz aralayalım:
Toprak, çocuklarıyla ilk kez bu olayda karşı karşıya gelmiyor. Kardeşlerin medyada sözcülüğünü üstlenen abla Aysel Duruk, bundan önce de annesi Ayşe Hanım’ın boşanmama mücadelesinde bayrağı ele almıştı.
Halis Toprak’ın, 10 çocuğunun annesi Ayşe Hanım’dan boşanmak için açtığı dava 10 yıl sürmüştü.
Oysa 1990’larda anlaşma olmadığı hallerde boşanma süreci hukuken en fazla 3 yıl sürebiliyordu.
Ayşe Hanım, Toprak ile nikâhını olabildiği kadar uzun süre korumak istiyor ve mirasın bölünmesini engelleme mücadelesi veriyordu. Nitekim 1997 yılında sonuçlanan boşanma davasında, 500 bin TL tazminat almaya hak kazansa da bu parayı almamıştı.

TMSF zoruyla barıştılar
Toprak ile çocukları ikinci evliliği yaparken de karşı karşıya gelmişti.
14 yaşındayken evlendiği, 18 yaşında kocasının ailesinin isteğiyle tesettüre giren Ayşe Hanım’ı, “Kapalı olduğu için sosyal yaşamda beni temsil edemiyor” gerekçesiyle boşayan Toprak, ikinci evliliğini 1990 yılında kendisinden 39 yaş küçük olan Özlem Hanım 21 yaşındayken yapmıştı.
Çocuklar bu evlilik nedeniyle 8 ay kadar küs kaldıkları babalarıyla “çocuk olmaması” şartıyla barıştılar. Ancak Toprak’ın çocuklarıyla yaptığı “protokol” 6 ay sürebildi. Başta oğlu Ahmet Toprak olmak üzere şirkette çalışan kızları da ikinci evlilikten bir çocuğun dünyaya gelmesi üzerine babalarının yanından ayrıldılar.
Evlilik süresince babalarının ikinci eşiyle hiçbir sosyal ortamda birlikte olmayan çocukların küslükleri, TMSF mücadelesine yenik düştü ve bu kez mallarının korunması için babalarıyla bir araya geldiler.
Kızlar AKP iktidarının uzağında olmadılar, parti kademelerinde görev aldılar, Erdoğan ailesinin yakınında oldular. TMSF’nin “Babanızı işten uzaklaştırın, bizimle siz muhatap olun ” önerisine uygun olarak şirketin başına ağabeyleri Mehmet’i koydular.
Halis Toprak’ın TMSF aleyhindeki çıkışlarını önlemeye çalıştılar. Başaramadılar.
Toprak başta Başbakan Tayyip Erdoğan olmak üzere Meclis’teki tüm milletvekillerine sürekli mektuplar yazarak TMSF Başkanı Ahmet Ertürk’ü şikâyet etmeye devam etti. Toprak bu mektuplarda, mallarının iktidara yakın çevrelere rekabet şartları oluşmadan yapılan ihalelerde ucuza satıldığı iddialarını dile getirdi. 

Carlton davasına kilitlendiler
Halis Ağa’nın kızları, “Ölse bu kadar üzülmezdik, ne bize ne TMSF’ye sözünü tuttu” diyor

71 dönümlük arazisi bulunan Çamlıca’daki ev, yakın zamana kadar Cihan Kamer’in ortağı olan Dubaili Emaar’a 400 milyon dolara satıldı. Ayşe Hanım’ın oturduğu bu evin satışını Toprak’ın kızları gerçekleştirdi. O günlerde aynı arazi için Sinpaş TMSF ile görüşüyordu.
Yeniköy’de eski Carlton Oteli’nin olduğu arsaya ise Sevil Sabancı 150 milyon dolar teklif etmişti. Halis Toprak o güne kadar yaptığı gibi, TMSFile her pazarlığa oturuşunda mallarını yüksek değerde gösterip zaman talep ediyordu. Bu arsa için de imar kararının çıkmasını bekliyordu. TMSF’nin o kadar sabrı yoktu, arsayı 8 ay önce 60 milyon dolara Göçer Turizm’e sattı. Ali Ağaoğlu, Göçer’den 150 milyon dolara bu arsayı alıp iki ay önce de imarını çıkarttı.
Toprak’a son evliliğinden dolayı yalnızca 7 kızının dava açması, ortaya kızlar-oğullar karşıtlığı görüntüsünü çıkarıyor olabilir. Oysaki durum net: Mehmet ve Ahmet Toprak, TMSF’ye karşı açılan Carlton davasında babalarının elini zayıflatmaktan çekiniyorlar.
Nikâh üzerine hareket geçen TMSF, 14 Temmuz’da holding binasının satışı için açtığı ihaleye kimse teklif vermeyince, 21 Temmuz’da bir ihale daha açtı. Ve bina 88 milyon TL’ye Sabah Grubu’nun sahibi 
Ahmet Çalık’a satıldı.
Toprak’ın evliliği üzerine tüm oklarını grubun üzerine çeviren TMSF’nin 2004 yılındaki protokolde Toprak’ın önüne koyduğu 450 milyon dolarlık fatura, birden 600 milyon dolara çıktı.

Kızlardan biri İngiltere’de hukukçu
Toprak’ın Ayşe Hanım’dan olan iki oğlu gibi, 6 kızı da yüksek eğitim almışlardı. Toprak Grubu’nda hisselerin yüzde 52’si babaya, diğer yüzde 48’i ikisi de bekâr olan Mehmet (35) ve Ahmet Toprak ’a (32) aitti.
İlk ve ortaöğrenimini İsviçre’de, işletme eğitimini ağabeyi Mehmet Toprak gibi ABD’de tamamlayan Ahmet Toprak, babasının ikinci evliliğinden beri, yani 7 yıldır Toprak Grubu’nda çalışmıyor.
Toprak, şirketlerinde hissedar yapmadığı kızlarına evlenirken birer daire, birer araba ve 10 biner dolar maaş verdi.
Büyük abla Ayla Toprak holding genel koordinatörlüğü görevinden kardeşi Ahmet gibi 7 yıl önce ayrıldı, evlendi, İngiltere’ye yerleşti ve iki yıllık hukuk eğitiminin ardından Londra’da girdiği bir hukuk bürosunda çalışıyor.
Toprak İnşaat’ta 10 yıl çalışan Aysel Duruk, eşiyle inşaat şirketi kurdu. TMSF’ye geçmeden önce Toprakbank’ta çalışan Sevgi Tunga parke işi yapıyor, şirketin İnşaat Pazarlama bölümünün başında olan Ayfer Toprak’ın sanat galerisi bulunuyor. Dış Ticaret bölümünde çalışan Şükran Toprak ve 1980 doğumlu Mine Toprak iki erkek kardeşiyle birlikte annesinin yanında oturuyor.
Ev hanımı Aynur Dildar ise hem davaların hem de şirketlerin dışında bir yaşam sürüyor.
Toprak, ikinci eşi Özlem Hanım’dan 2.5 milyon dolar tazminat ile ayda 10 bin TL nafaka vererek boşanmıştı. Toprak’ın boşanma sonunda Özlem Hanım’ın babasına da 5 milyon dolar ödediği söyleniyor.
Evlilik dışı dünyaya gelen oğlu Salim’in yükseköğrenim masrafını üstleniyor.
TMSF ne yapıyor derseniz? Aileden sorumlu bakanlık gibi çalışıyor ve Toprak’ın çocuklarından mal kaçırmasını önlüyor!
Aile çevresinden aldığım bilgelere göre kızlar şunu söylüyorlar: Babamız ölse bu kadar üzülmezdik; ne bize ne de TMSF’ye verdiği sözleri tuttu!